3-cü bölüm: Soğuk

806 48 88
                                    

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar🌸

•••

Artık sabah olmuştu. Acildeki işlerimi de bitirmiş doktor odasında dinleniyordum. Kapı açıldı ve içeri Deniz ve Alp girdi. Deniz erkek bu arada. Aramız da en genci o. 24 yaşında intörn doktor.

Deniz "Günaydın Doğa, nasılsın?"

"Günaydın. İyiyim, sen?"

"Sağ ol ben de iyiyim. Neyse, ben gidiyorum Fırat hoca beklemez. Görüşüz." Diyip çıktı.

"Neyin var senin?"

"Yorgunum biraz. "

"Doruk hoca söyledi, şu Emre üsteğmenin yakınları gelmiş. Doğa bir görsün dedi."

"Doruk hocaya üsteğmene doktorluk yapmak istemediğimi söylesem ne der?"

"Aklından bile geçirme. Cinnet geçirir."

"Haklısın. Sadece bir düşünce işte."

"Neyse ben gideyim. Görüşürüz." Diyip hafif Alpin koluna vurarak gittim. Yolda Fatmayla karşılaştım.

"Fatma benle gelir misin?" Odaya girdiğimizde içerde 5-6 üniformalı asker vardı.

"Selam." Diyip hastanın ayak tarafındaki dosyaya göz gezdirdim.

"Selam. Komutanımın durumu nasıl doktor hanım?"

"İyileşme yolunda ilerliyor. 1-2 güne taburcu ederiz. Yanlız taburcu ettikten sonra evde istirahat etmesi gerekecek. Yani öyle hemen operasyondur, işdir onlar olmaz." Dedim.

" Ben öyle bütün gün evde yatarak duramam. Yok mu bunun bir ilacı falan da ben çabuk iyileşsem."

"Yok. Tıp sizin isteklerinize göre ilaçlar üretmiyor ne yazık ki." Diyip göz devirdim. İçeri Selim girdi.

"Günaydın, Doğa."

"Günaydın. Fatma hemşire, hastanın pansumanını yapalım ve serumunu kontrol edelim lütfen."

" Peki hocam. Kan tahlil sonuçları da burda. Buyrun." Dedi ve dosyayı bana uzattı.

Dosyayı alıp baktım. "Bir sorun gözükmüyor. Sandığımdan daha hızlı iyileşiyorsunuz."

Selim " E Doğa, bu arada seni tim arkadaşlarımla tanıştırayım. Teğmen Murat Bozdağ, Serhat İmamoğlu, asteğmen Arif Ünal ve Yiğit Sarı." Diyerek herkesi gösterdi.

"Memnun oldum." Dediğimde hepsi başlarını aşağı yukarı hareket ettirdiler.

Emre beyle bakışlarımız buluştuğunda kaşlarının çatıldığını gördüm. Sert şekilde bakışlarına karşılık verdim.

"Neyse benim gitmem gerek. Bir sorun olursa çağırmanız yeterli. Fatma, burası sende. Geçmiş olsun." Dedim ve odadan çıkıp acile gittim.

Alp "Noldu hallettin mi?"

"Fatmaya bıraktım. Sargıdır, serumdur falan o ilgileniyor."

"İlla muhattap olmayacaksın yani."

"Aynen öyle. Ben öyle kaba, kendinibeğenmiş, ukala biriyle dalaşacağıma boş boş dururum daha iyi."

"Alemsin valla Doğa." Diyip güldü. Tam o sırada acile sedyede bir hasta getirildi.

"Cahit Karasu. 23 yaşında. 2ci katta balkondan düşmüş. Kafası kanıyor çok kan kaybetmiş. Tansiyon 120/80, nabız 90."

Kalp AtışıWhere stories live. Discover now