.
.
.
.Dibi görünmeyen iki tane kuyu..
Birinin sonunda bir gün yanacak olan bir meşale,
Birinin sonunda ise karanlığın en karanlığı halinde beliren parmaklıklar...
.
•○●•○•●•○•CLARIS ANLATIMI ~~~~~~.
Topuklarım uyuşmuş, bacaklarım da resmen çürümüş gibi hissediyordum. Kehanet sınıfına çıkış ayrı bir macera iniş ayrı bir maceraydı.
Derste Profesör Tralawney in neler söylediği hakkında hiçbir fikrim yoktu.
En arka masaların birinde önümde küreye boş boş bakarken dalmış gitmiştim.Tam uykuya dalacağım sırada Profesör Tralawney başımda bitivermis ve benden kehanette bulunmamı istemişti.
Kendimi hemen toparladım ve küreye zorla bir şeyler görmeye çalışarak baktım.
Hiç bir şey göremiyordum ve bir şeyler uydurmak için ağzımı aralamıştım ki Profesör konuşmaya başladı.
Sesi derinlerden ve boğuk boğuk çıkıyordu. Gözleri fal taşı gibi açılmış halde küreme bakıyordu:
."Vakit geldi.. Yüzyıllardır bekleyen kanın vakti geldi..
İki karanlık var; biri diğerinden daha karanlık...
Güvenme, gözlerini aç ve bak!
Karanlıklardan biri yok olucakken diğeri mor ışıkla aydınlanacak.
Kaderi gelecek olan o kişi belirleyecek.
Eğer etrafına dikkatli bakmazsa-"
.Profesörün birden nefesi kesildi ve ciğerini söküyormuşçasına öksürmeye başladı.
Bütün sınıf bana ve profesöre bakıyordu.Kadın kendine geldiğinde etrafa şaşkın şaşkın göz gezdirdi
"Evet, ne diyordum? Ha! Claris, yavrum bir kehanette bulunmanı istemişti-"
Neyseki zil imdadıma yetişmişti. Son bacak bükücü merdivenleri inerken düsunüyordum.
Normalde bu kadının kehanetlerine pek aldırmam. Uyduruk geliyor. İnandığım bile söylenemez ama bu farklıydı.
Sanırım gerçekten bir kehanette bulunmuştu . Kendine geldiğinde ne dediği hakkında hiçbir fikri yoktu.
Bende hiçbir şey anlamamıştım. Adımlarımı hızlandırdım. Aklımdakileri unutmadan kağıda yazmak istiyordum.
Yanından geçtiğim kızlar bir şeyler konuşuyordu. Kulak kabarttım.
"Bugün Riddle ı kimse görmemiş"
"Derslere de girmiyormuş"
"Bazıları onu kızlar tuvaletinde görmüş"Evet, en son bende ordan çıkarken görmüştüm.
Bir haltlar karıştırıyordu ama ilgilenmek istemedim. İlgilendikçe herşey gelip beni buluyordu.Akşam yemeği için büyük salona yöneldim. Öğlen yemeğini yiyememiştim ve çok açtım. Sonra da kütüphaneye gidip araştırma yapacaktım. Saçlarım için...
.
.Her zamanki gibi masanın en sonunda, uç kısmına oturdum. Kapıdan giren Pansy i gördüm.
Ona gülümsedim, sanırım bundan cesaretlenmiş olacak ki yanıma doğru geldi.Tam karşıma oturacağı sırada Marvolo geldi ve kızı ittirerek karşıma o oturdu.
P- hey-
Tom olduğunu farkedince bir şey söylemedi
Masanın öbür ucunu Tom a göstererek:
C- Orada hala boş yer var.
Eline çatalını alıp görmezlikten geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~T•M•R~ |.TomMarvoloRiddle.|
Hayran Kurgu𝐂- 𝐃𝐮𝐫𝐮𝐦 𝐧𝐚𝐬ı𝐥𝐝ı 𝐡𝐚?! 𝐒𝐚𝐧𝐚 𝐡𝐢𝐜̧𝐛𝐢𝐫 𝐬̧𝐞𝐲 𝐲𝐚𝐩𝐦𝐚𝐝ı𝐠̆ı𝐦 𝐡𝐚𝐥𝐝𝐞 𝐛𝐞𝐧𝐝𝐞𝐧, 𝐛𝐞𝐧𝐢 𝐨̈𝐥𝐝𝐮̈𝐫𝐦𝐞𝐲𝐢 𝐢𝐬𝐭𝐞𝐲𝐞𝐜𝐞𝐤 𝐤𝐚𝐝𝐚𝐫 𝐧𝐞𝐟𝐫𝐞𝐭 𝐞𝐭𝐦𝐞𝐧 𝐬𝐞𝐧𝐢𝐧 𝐬𝐨𝐫𝐮𝐧𝐮𝐧! 𝐒𝐞𝐧𝐢𝐧𝐥𝐞 𝐡𝐢𝐜̧ 𝐦𝐮...