120 14 2
                                    

"Okuldan sonra geceleri barda çalışıyorum. 2 yıldır bu bardayım. Burası hayatımın bir parçası haline geldi."

"Memnun musun peki?"

Yeni tanıştığım kişiden beklemediğim bir soruydu. Ben de kendime sorayım. Memnun muyum? Hiç memnun oldum mu?

"Bunu hiç düşünmemiştim. Burada zorunluluktan çalışıyorum, bu doğru. Ama bu bardan hiç bıktığımı hatırlamıyorum ve sanırım memnunum."

"Anlıyorum"

İçeceğini dudaklarına götürdü. Ben de onu izliyordum.

"Peki... bir ilişkin var mı?"

"Yok."

Hemen yanıtlamıştım bu soruyu. Cevabını her gün her gece sorguladığım bir soruydu. Ve kafamın içinde yer edinen bir soruydu. Kolaydı bunu cevaplamak.

"Senin var mı?"

O biraz düşündü. Hayatında birisi var mıydı gerçekten merak ettim. Çünkü yakışıklıydı. Çok, çok yakışıklıydı. Ve yanıma yakışırdı aslında. Evet, biliyorum. İkimizde erkeğiz ama bunu düşünmek suç olmamalı, değil mi?

Omzunu silkerek cevap verdi.

"Aslına bakarsan yaklaşık 2 ay önce bir ilişkim bitti. Onunla ciddi düşünüyordum. Evlenmek istemiştim onunla. Ama..."

Gözleri dolmuştu. Ne olabilirdi ki onu bu kadar duygulandıran? O güzel gözlerini sulandıran ne olabilirdi?

"Ama olmadı işte. Fazla sorgulamaya gerek yok."

Ah, belli ki bu konu onu gece gündüz rahatsız ediyor. Gözlerindeki yaşları silip burnunu çekti.

"Ama her gece aklıma geliyor Seungmin. Dayanamıyorum."

Ne yapabilirim şu an? Koskoca adam karşımda ağlıyor. Onu kim bu hale getirmiş olabilir ki?

Elimi eline koydum.

"Üzülme Chris. Eminim unutursun."

"Seungmin, unutmak istiyorum ama olmuyor. Geri dönmek istiyorum ama onu da yapamıyorum. Yardım et bana. Fikir ver lütfen."

Ben ne yapabilirim Chris? Benim hiç ilişkim olmadı ki. Ne diyebilirim?

"Benim ilişkim hiç olmadı. Bu yüzden pek bir şey söyleyemem Chris. Ama sen yine de unutmaya çalış. Eğer unutamazsan geri dön ona?"

"Ah, keşke. Kaç kez mesaj attım. Kaç kez aradım. Ama tık yok. Yeniden beninle beraber olsun istiyorum. Ama o istemiyor."

Gözleri yine dolmuştu. Beni de ağlatacaktı bu yakışıklı adam.

"Sakıncası yoksa aranızda ne oldu da ayrıldığınızı sorabilir miyim Chris?"

Dolan gözlerini silip bana baktı. Gözleri parlıyordu. Çok güzeldi gözleri. Böyle güzel gözlü birini neden ağlatır ki bir insan?

Elimi hâlâ elinden çekmemiştim. O da bunu sorun etmemiş olacaktı ki ellerimize hiç bakmadı.

"Ah, nasıl söylesem. Çok...çok aptalım ben."

Tekrar gözleri doldu ve sonunda gözünden bir damla yaş süzüldü yanağına.

"B-beni aldattı."

Tahmin etmiştim. Kesinlikle aldatma olabilir demiştim. Çünkü önümde duran bu adamın hiçbir suçu yok gibiydi. O kadar güzel bakıyordu ki kalbimin ortasında yer ediniyordu. Böyle güzel bakan bir insan ne yapabilirdi ki zaten?

"Oh, anladım."

"Ve hâlâ ona geri dönmek isteyen bir aptalım. Ben... ben..."

"Sakin ol Chris. Kendini suçlama. Sadece ona çok alıştın. Kalbin onun gitmesini kabullenemiyor. Unutacaksın Chris. Ömür boyu kalbinde kalmayacak o. İnanıyorum ben sana, unutacaksın."

Gözlerini silip tekrardan o güzel gözleriyle bana baktı. Ah Chris. Çok güzelsin.

"Teşekkür ederim Seungmin. Birine içimi dökmek çok iyi geldi. Biraz daha iyi hissediyorum."

Keşke daha fazla yardımım dokunabilse Chris. Keşke.

"Ne demek. Her zaman beni arayabilirsin. İstediğin zaman gelebilirsin. Buradayım."

"Teşekkür ederim Seungmin."

Gülümsedi. Bana gülümsedi? İnanamıyorum. Bana gülümsedi? Bir de gamzeleri var?!???!! İnanamıyorum. Chris, beni öldüreceksin. Sen benim olsana ya.


customer at the bar || chanminKde žijí příběhy. Začni objevovat