40 7 0
                                    

"Biz gidiyoruz Seungmin"

İçecek hazırlarken söylemişti bunu. Hemen arkamı döndüp ona görüşütüz dedim. O giderken arkasından baktım. Derin bir iç çektim ve içecek hazırlamaya geri döndüm.

***

"Ben çıkıyorum"

"Ben de"

"Yarın görüşürüz"

"Görüşürüz"

Herkese el salladığımdan emin olduktan sonra evime doğru yürüdüm. Aklımda tonlarca şey vardı. Ve o tonlarca şeyin sahibi Chris'ti. Hâlâ ona olan hislerimi söylediğime inanamıyordum. Sikseler söylemeye utanırdım ama içime bir anlık cesaret geldi ve söyledim. İnanılmazdı.

Beni reddetse de umrumda değildi. O beni istemese de birini bulurdu ama ben ona hep sadık kalıp kimseyle birlikte olmazdım. Onun ne yapacağını bilmiyorum. Ne yapacağını kestiremiyorum. Onu; beni bir reddederken, bir de beni kabul ederken hayal etmiştim. Kabul ederken hayal ettiğim Chris gerçekten çok güzeldi. Ama reddedene de haksızlık edemem. Sonuçta ikisi de aynı kişi ama bıraktıkları etki bambaşkaydı.

Bunları düşünürken eve geldim. Anahtarımı cebimden çıkarıp kapıyı açtım. İçeri girip ardımdan kapıyı kapattım. Işıkları açıp evime göz gezdirdim. Acaba sevgili olunca benim evime gelecek mi? Ya da soru şu olmalıydı: sevgili olabilecek miyiz? Öyle bir şansımız var mı?

customer at the bar || chanminOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz