customer at the bar || chanmin

☆

Saat 04.09 olmuştu ve ben onu düşünmekten uyuyamıyordum. Sabah erken saatlerde dersim vardı. Bu gidişle yetişmem imkansızdı. Chris, çık aklımdan ya!

Ya da boşver kal aklımda.

Ama çıksan da iyi olur çünkü derse yetişmem lazım ve çok önemli benim için o ders. Lütfen Chris. Çık aklımdan.

Acaba Han bizi yapabilecek mi? Bizden olur ya. Olur. Olmalı. Olması lazım. Lütfen Tanrım. Olsun bizden. Han söz verdiyse yapardı. Yapsın. Yapmalı. Yapması lazım. Yapsın bizi.

Acaba gece tekrar bara gelir mi? Acaba beni beğenmiş midir? Ne diyorum ben ya? Adam bana 2 ay önce ayrıldığını, o kızı unutamadığını, geri dönmek istediğini söyledi. Ya bir gün bara gelip "onunla barıştım" derse? Ya o kızı bara getirirse? O zaman ne olacak? Tanrım, lütfen olmasın öyle bir şey. Lütfen.

Bunlar kafamın içinde yer edindi bile. Sabaha kadar düşünürüm artık. Saat 04.34 olmus uyu artık Seungmin.

Aslında uyumak neye yarardı ki? 3 saatlik uykuyla okula mı gideceğim sanki? Boşversene.

Yatağımdan kalktım ve kahve yapmaya karar verdim. Uykulu uykulu mutfağa gidip kahve yaptım. Tekrar odama dönüp yatağıma oturdum. Telefonu elime aldım ve telefonumu karıştırmaya basladım.

Keşke instasını isteseydim. Çok pişman oldum şu an. Gece tekrar bara gelirse isterim. Tabi gelirse. Umarım.

Telefondan sıkılıp yatağımdan kalktım. Telefonu da bir köşeye atıp cama yaklaştım. Gökyüzü hâlâ karanlıktı. Tıpkı benim zihnim gibi.

Ama o gökyüzü birazdan güneş sayesinde aydınlanacaktı. Dedim ya, benim zihnim gibi.

Benim de güneşim var. Benim zihnimi de bu gökyüzü gibi aydınlatacak biri yok mu? Var tabii.

Ah, keske her sey istediğimiz gibi olsa. Bazen olmayabiliyor. Hayatın böyle pürüzleri yok değildi. Ama her seye rağmen yaşamaya çalışmalıyız. Tabi hayatımız yaşanmaya değerse.

Hayatımı yaşamaya değer kılacak tek sey Chris. Sen benim olacaksın oğlum. Baska yol yok canım. Benim olacaksın.
Kimseye kaptırmam seni. O kıza da kaptırmam. Seni onun gibi aldatmam, üzmem. Kimse üzemez bizi. Kapanırız evimize. Kulaklarımız dışarıdakileri duymaz. Sadece benim kulaklarım senin sesini duyar. Ben bunu çok isterdim. Ya sen?