3.Bölüm

72 26 119
                                    

Şu an saat  23:00 ve ben yoğun bakımdaki güzel yüzlü kızımı izliyordum. Acaba Caner doğruyu
mu söylüyordu? Yoksa her zamanki kurnazlığıyla beni yanıltmayamı çalışıyordu? Pek emin değildim.

Fakat emin olduğum birşey varsa
o da Cemreye bunu her kim
yaptıysa karşılığını fena halde ödeyecekti. Gerekirse Cemre için kariyerimi bile riske atabilirdim.
Çünkü o benim hayatta kalan tek ailemdi. Ve bu hayattaki en büyük zaafımdı. Onun saçının tek bir teline dahi zarar gelse akıl sağlığımı yitirirdim. Dünyayı yakacak
kadar çok seviyordum onu. Şuan abarttığımı düşünüyor olabilirsiniz ama eminimki sizinde dünyayı yakacak kadar sevip,saydığınız insanlar vardır.

Ben düşünce havuzumda gezinirken Cemrenin Annesi Aysel Teyze omzuma dokundu. Aysel Teyzenin omzuma dokunmasıyla ona doğru dönmem bir olmuştu.

Aysel Teyzenin yüzüne istemsizce
aval aval baktığım için sanki bir an kararsızlığa düşmüştü. Fakat daha sonra günün yorgunluğu yüzünden ona böyle baktığımı anlamış olacak ki konuşmaya başladı.

"Kızım sen istersen eve git artık.
Zaten sabahtan beri burdasın. Kendini baya yıprattın. Biliyorum şu an eve gitmek istemiyorsun ama hatrım için eve gidip biraz dinlen,lütfen.
Cemrede şuan böyle olmasını isterdi."

Aysel Teyzeyi başımı sallayarak onayladım. Şuan ne kadar gitmek istemesem de buna mecburdum.
Sorumluluklarını her daim yerine getiren bir insan olarak görevlerimi aksatmamalıydım. Aysel Teyzeyi arkamda bırakarak asönsere doğru ilerledim.

Otoparka doğru giderken aşağıdan garip sesler geliyordu. Ne olduğunu anlamak için aşağıya doğru ilerlerken bir el ağzımı kapatarak beni geriye doğru çekti ve ani bir hızla sırtımı duvara yapıştırdı. Sırtımın ağrısıyla yüzümü buruştururken,ağzımdaki el benden uzaklaşmıştı. Karşımda Caneri görmemle,ağzım büyük bir şaşkınlıkla aralanmış gözlerimi kırpıştırırken,burda neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Gerçekten burda neler oluyordu! Canere uzun süre bakakaldığım için elini gözümün önünde şıklatarak,

"Sayın Savcım orda mısınız?" diye sordu.

Anında kendime gelerek,
"Sanene istediğim yerde olurum!
Seni ne ilgilendirir!"

Caner gülmemek için kendini sıkarken,ani bir hırçınlıkla

"Komik bir şey varsa söyle bende güleyim!" dedim.

Caner ise aynı tavırla,"Yok Sayın Savcım ne gülmesi,ne haddime."

Şuan anın büyüsüne kapıldığım için asıl sormam gereken soruyu unutmuştum. Durun bir dakika ne diyordum ben! Anın büyüsüne kapıldığım falan yoktu. Neyse artık şu olayı anlamam gerekiyordu. Boğazımı temizleyerek,

"Ne oluyor burda?" diye sordum.Caner beni şaşırtıp sorumu anında yanıtlayarak,

"Ne olduğunu sana anlatacam.Ama burda olmaz."

"Nedenmiş o? Burda anlat. Hemen!Şimdi!"

"Peki madem ne olduğunu bilmek istemiyorsunuz... Size iyi geceler dilerim Sayın Savcım." Caner tam gidecekken arkasından seslenerek,

"Tamam. Dur! Nerede konuşacaz?" diye bağırmama rağmen,beni duymamazlıktan gelerek yürümeye devam etti. Burda neler olduğunu öğrenmem gerekiyordu. Arkasından ona doğru koşarak,kolunu tutup,kendime doğru  çevirmeye çalışırken,bu çabalarımın  boşa olduğunu anlayarak bıraktım.
Fakat o bunu anlamış gibi bana
doğru döndü.

İntikam PeşindeWhere stories live. Discover now