4.Bölüm

40 21 81
                                    

Alarmın sesiyle, uyuşuk bir şekilde kalkmaya çalışırken göz kapaklarımın ağırlık yaptığını hissediyordum. Dün eve saat 03:00 de varmıştım. Fakat saat 06:00 da uyuyabilmiştim. Şuan ise saat 07:00 idi. 1 saatlik uyku ne uyku ama! Kendimi biraz zorlayarak gözlerimi açmaya çalıştım. Uzun uğraşlarım sonucunda gözlerimi açmayı başarmıştım.
Ayağa kalkarak halsiz bir şekilde
dolaba ilerleyerek,iş takımımı çıkartıp banyoya doğru ilerledim.
Kendime gelebilmek için soğuk bir duş alarak,kıyafetlerimi giydim.

Saçımı da kurutarak,bir iki lokma birşey yiyerek evden çıktım. Arabaya binerek adliyeye doğru yola çıktım. Ben yoldayken Komiser Atakan beni arayarak,

"Sayın Savcım,Zincirli Kuyu taraflarında bir cinayet olmuş. İsterseniz hiç adliyeye gelmeden oraya geçin bizde şimdi ekiple oraya geçiyoruz." dedi.

"Tamam Atakan siz oraya gidin ben de 20 dakikaya ordayım." diyerek telefonu kapattım.

Yönümü adliyeden zincirli kuyuya doğru değiştirdim. Atakana söylediğim gibi tam 20 dakika sonra ordaydım. Arabadan inerek olay yeri incelemenin yanına doğru ilerledim.
Yine ve yine canice işlenmiş bir cinayetle karşı karşıyaydım. Ölen kişi bir kadındı. Böbrekleri etrafa saçılmış bir şekilde,kanlar içinde yerde yatıyordu. O kadar kan vardı ki yüzü net görülmüyordu. Eldivenleri giyerek,olay yeri inceleme ekibine döndüm.

"Evet sizi dinliyorum." dedim.

İçlerinden biri,

"Sayın Savcım kadınının adı Sanem Altan,henüz 20 yaşında. Ailesine ulaşmaya çalıştık ama telefonu kimse açmadı. Fakat daha sonra ögrendik ki kadının ailesi 3 yıl önce ölmüş. Bu cinayetin sebebi ise ilginç bir şekilde notta açıkça belirtilmiş. Buyrun not burada." diyerek notu bana doğru uzattı.

Notta gerçekten de dediği gibi ilginç bir şekilde kadının ölüm sebebi belirtilmişti. Notta,

"Ben Sanem Altanın katili Caner Yılmaz. Sanem Altanı kasti olarak canice öldürdüm. Öldürmemin sebebi ise onula olmak istememe rağmen bana karşı koymasıydı." yazıyordu.

Bu tamamen saçmalık! Caner kadınların canına falan kıymazdı. Ayrıca bu yazı Canere ait değildi. Anladığım kadarıyla biri Canere iftira atarak onu lekelemeye çalışıyordu. Tabiki bende bu işi her işi çözdüğüm gibi çözecektim. Notun fotoğrafını çekip,yanımdaki kişiye dönerek,

"Notu alabilirsin."diyerek oradan uzaklaşmaya başladım. Tam arabaya binecekken,Atakan arkamdan seslenerek,

"Sayın Savcım nereye gidiyorsunuz?"dedi.

"Halletmem gereken bir sorun var. Onu çözüp gelecem." dedim. Ve onu arkamda bırakarak arabaya binip uzaklaştım. Tahmin etmekte zorlanmamışsınızdır. Evet tahmin ettiğiniz gibi Caner Pisliğinin yanına gidiyordum. Çünkü bu işin arkasında kimin olduğunu bir tek Caner biliyordu.

Neden mi? Sizin de bildiğiniz üzere kendileri mafya olduğu için bir sürü düşmanı vardı. Ve çok kurnaz bir insan olduğu için her düşmanının yanına bir tane adamını göndermişti. Bu bilgiye ulaşmak epey zor olmuştu. Çünkü her bilgisini devlet sırrı gibi saklıyordu. Her düşmanının yanında bir adamı olduğu için bu nottaki yazı stilinin kime ait olduğunu rahatça öğrenebilirdi.

Yılmaz İnşaatın önünde arabamı parkederek,indim. İçeri geçerek,Canerin asistanının yanına gittim. Ve ona,

"Caner odasında mı?" diye sordum.

"Randevunuz var mıydı?"

"Yok,siz ona Savcı sizinle görüşmek istiyor deyin o anlar."

"Bir dakika."

İntikam PeşindeМесто, где живут истории. Откройте их для себя