Patron Çıldırdı - Taekook-

11

Bilgilendirme.... Yorum sayısı az olunca yazasım gelmiyor. Bilgilendirme bitmiştir.

...

Şu an gece saat kaçtı ve ben neredeydim? Adım neydi? Herşeyi unutmuştum. Sadece o an bacaklarımın arasındaki erkeğin hissettirdikleri vardı.. Haz, tutku, şehvet...

Göğüs uçlarım ısırılıyor, emiliyor ve elleri tarafından okşanıyordu. Sadece bu bile başımın deli gibi dönmesine sebep oluyordu.

"Ahh, Tae-"

"Söyle manolyam, beni istediğini söyle."

"İstiyorum ama.."

"Ama ne? Korkuyor musun?"

Diyordu gözlerimin içine bakarak. Korkuyordum çünkü ilkimdi. O ise her gece başka birisiyle beraber oluyordu. Beni anlayamazdı, aceleci olup canımı yakabilirdi ya da acemi davranışlarım yüzünden ona zevk verememek sonunda kötü hissetmeme sebep olabilirdi.

"Ya sana zevk veremezsem? Biliyorsun bu benim ilk seferim." dedim utana sıkıla. Aslında böyle utangaç biri değildim ama şu an onun kolları arasında küçük bir çocuk gibi hissediyordum.

"Jungkook şu an salgıladığın feromanları ve kokunun alfamı nasıl deliye çevirdiğini bilsen bu lafı etmezdin güzelim."

Kokumun onu etkilediğini bilmek hoşuma gitmişti. Gülüşümü gizleyemedim. Ensesinden tutup onu kendime çektim ve dudaklarımızı birleştirdim.

Kasıklarımız birbirine çarparken, dudaklarımdan taşan ıslak öpücüğü çeneme ve oradan boynuma doğru yol aldı. Mühür bölgem hassastı ve oraya hafifçe dişlerini sürttüğünde zevkle inledim. Tırnaklarımı sırtına geçirip bedenini bedenime yapıştıracak şekilde kendime çektim onu.

"Jungkook sarhoş musun?"

"Biraz, neden?"

"Ben kendimi tutamayabilirim."

"Tutma." dedim.

Vücudumda gezen alkol, alfanın sert feromanları ile birleşince aklım başımdan uçup gitmişti adeta. Gıcık olduğum patronumun kollarında inlerken herşeyi silip atmıştı zihnim ve sadece alacağım zevke odaklanmıştım.

"Dudaklarını arala"

"Neden ki?"

"Seni hazırlamam için parmaklarıma ihtiyacın var güzelim. Ne kadar iyi ıslatırsan içine alman o kadar kolaylaşır."

Dediğini yapıp parmaklarını dilimle güzelce ıslatmıştım. Geri çektiği gibi dudaklarıma yapışmasının ardından deliğimde hissettiğim baskıyla alt dudağını ısırdım. Parmakları sırayla içime girerken acıyla sızlandım. Sadece parmaklarıyla bile böyleysem onu tamamen içime aldığımda nasıl hissederdim?

"Bugünden sonra yanınızda çalışmaya devam edemem ahh!"

Parmakları bir an da içimden çıkınca deliğim kasılmaya başlamıştı. Beni doldurmasını istiyordum. Ve çenem açılmıştı işte birden bire.

"Artık patronum olamazsınız. Im.."

Üzerimde doğrulup bacağımı omzuna atmıştı. Kendini çekiyor, kızıl gözleri gözlerimden bir an olsun ayrılmıyordu.

"Sevgilin de olamayacağım gibi mi?"

Sanırım onu reddetmem gururuna dokunmuştu. Birden bakışları karardı. Gözleri ateş gibi parlamaya başladı. O kalın ve büyük aletini deliğime yasladı. Elimin altındaki çarşafı sıkıca sıkıp, içime girmesiyle çığlık atarak gözlerimi kapadım.