.17

298 44 72
                                    

Sınır dolmadı ama olsun

Yemekleri ağzına tıkıştırmaktan konuşmaya zaman bile ayırmıyordu Jisung. Felix sessizce konuşulanları dinliyor adının geçtiği yerlerde cevap veriyordu. Hyunjin Felix'in bu sessizliğini es geçmedi. "Sorun ne bebeğim?" Felix omuzlarını silkerek cevap vermemeyi tercih etti.

Jisung en sonunda bağırarak ikisinin de omuzlarına vurdu ve sıkıntıyla nefes verdi. "Çok sıkıcısınız siz ama. Bu arada yemekler güzelmiş kim yaptı?"

"Ebem yaptı Jisung, ebem."

Jisung göz devirerek Felix'e döndü. Saatlerce Hyunjin'in aptallıkladından bahsedicekti şimdi.

"Ah be çilli, nasıl katlanıcan sen bu öküze." Kısa bir vahlanmadan sonra Felix, Jisung'un Hyunjin hakkındaki düşüncesini duyunca hafifçe kıkırdadı ve tüm durumu eğlenceli buldu.

Jisung, Hyunjin'i eleştirmekte ve onunla dalga geçmekte her zaman hızlıydı ama bu Felix'i hiç rahatsız etmiyormuş gibi görünüyordu. Aslında şakalaşmaktan hoşlanıyormuş gibi görünüyordu.

Önündeki tabakların boş olmasıyla Jisung dudağını büktü ve ellerini silkeleyerek ayağa kalktı. "Eee çifte kumrular istikamet nereye?"

Hyunjin elini başına koyarak bayılıyormuş taklidi verdi. Jisung gülerken Felix ciddiyetle Hyunjin'in yanına geldi. "Hyunjin?" Sarışısın şakayı algılamayıp büyüğünü gerçekten bayılıyor zannetmişti. Hyunjin kahkasıyla Felix'in ciddiyeti uçup gitti.

"Ah tanrım, güzel bebeğim benim." Kendine sıkıca yasladı ve kalp atışlarının birbiriyle buluşmasını sağladı. Jisung karşısındaki durumu izlerken bıkkınca nefes verdi. "Mıç mıçlar sizi!"

"Tabi dünya da sadece insanlar yaşayınca bulamadın kendine uzaylı gibi biri" Hyunjin'in bu konuşması Jisungun sinirlerini bozarkan ikilinin sarılmasına aldırmadı ve Hyunjinin kafasına bir tokat geçirdi.

Felix anın huzurunu yaşarken ikilinin tartışmasına hiç bulaşmadı. Sadece Hyunjin'in göğsünün verdiği sıcaklığı hissediyordu, şuan hiç birşey umrumda değil gibi gözüküyordu.

-

Yol boyunca Jisung ve Felix dedikodu yapmış, Hyunjin ise arabayı sürmek ile vakit geçirmişti. Trafiğin tıkanmasını iki genç umursamazken Hyunjin bıkkınca nefes vererek direksiyona vurdu. Ani gürültüyle ikisininde bakışları Hyunjin'i bulunca ilk konuşan Felix oldu. Jisung aslında Felix'e iyi gelmişti. Sus pus dururken şimdi cıvıl cıvıl konuşuyordu Felix.

"Hyunjin sorun ne?" Felix şaşkın gözlerle etrafı izlerken bakışlarını Hyunjin'in gözlerinde sonlandırdı.

"Trafiğe baksana" tekrar oflayarak nefes verdiğinde Felix camı açtı ve etraftaki arabalara bakmaya başladı. Ardından kapıyı açıp dışarı çıktığında kendi çapında zıplayıp insanların ona bakmasını sağladı. Hyunjin hızla Felix'e seslenicek iken Jisung onu durdurdu. Hyunjin derin nefes alıp verirken Jisung Felix'in ne yapıcağını izliyordu.

"Bana bakın millet!" Felix gür ve kalın sesiyle bağırmasıyla tüm dikkat onun üstündeydi. "Sen gri araç sağdan ilerle, yanındaki siyah araç sola git! Kırmızı araç sen 2m geri git ve yanındaki büyük araca yer ver!"

Yandaki araçtan yaşlı bir amca camı açarak gürültülü bir biçimde bağırırken arkasındaki araç yaşlı adama karşı çıkarak susturdu ve sarışını haklı buldu.

Felix gururla gülümsedikten sonra arabaların hareket etmesine baktı. Tüm araçlar dediği gibi ilerlerken ellerini çırpıp arabaya geri bindi. Jisung ellerine çaktıktan sonra Hyunjin'e baktı Felix.

"Yüzünü yaklaştır" Felix anlamasa bile Hyunjin'in dediğini yaptı. İçinden bir ses yine ona vuracağını söylesede yüzünü yaklaştırmayı kesmedi.

Düşündüğü gibi olmayarak Hyunjin küçük bir gülümsemeyle kalp şeklindeki dudaklara sevimli bir öpücük bıraktı. Felix ilk önce her ne kadar şaşırsada sonradan karşılık vermeye çalıştı. Birbirlerinin dudakları adeta dans içindeyken Jisung telefonuyla herşeyi kaydediyordu. Tabi iki öpüşen gencin haberi bile yoktu.

·
Güzel oldu bu bölüm bence?
Neysee nasılsınız?
Dedikodu varsa beklerim çekirdekler çoktan hazır
Tatil nasıl?
Benim bok gibi iki dersten proje aldım (malım)
Birde sunumum var aşırı üşeniyorum
Benden böyle işte sizden?

Suicide | Hyunlix Daddykink [Askıda]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin