5.Bölüm

49 24 4
                                    

Yıldıza basarsanız sevinirim.

Ve yorum da yaparsanız sevinirim.

Bölüme geçelim, keyifli okumalar.

Bölüme geçelim, keyifli okumalar

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

(Selim Erdem)

~~~~

Aslında bencil biri değilimdir ama konu canım olunca ister istemez bencilleşirim. Bu yüzden buradan kurtulmak için her şeyi yaparım.

Biz kendimizi tanıttıktan sonra yürümeye başladığımızda neler yaşadığımızı anlatmıştık zaten. Hepimiz aynı olayı yaşamaştık.

Olayları iyice kavradığımda rüya da olduğumu düsündüm ama sonra kurdu görünce ki korkuyu hissettiğimde bunun rüya olamayacağına karar verdim. Ama bu olanlar gerçek olamayacak şeylerdi. Zaten ne kadar bela varsa üstüme çekiyorum.

Şu anda Sultan ablanın evine doğru yürüyorduk. Açıkçası bunlara ne tepki vereceğimi bilmiyordum.

Kızıl saçlarım tozla dolmuştu ve üstüm başım hep toz toprak olmuştu. Berbat hissediyordum şu an istediğim tek şey duş almak. Ve kurt gibi çok acıkmıştım bu yüzden karnımı doyurmak istiyordum.

Aklıma, yerde kanlar içinde yatan kurt gelince yüzümü buruşturmadan edemedim. O, an ki görüntü gözümün önüne geldikçe kusma isteği tüm bedenimi sarıyor. Ama midem bomboş olduğu için bu pek mümkün değil.

Sultan abla dışarıdan bakıldığının aksine çok tatlı birisiydi. Bunu yol boyunca ettiğimiz sohbetten anlamıştım. Sultan abla bize bir sürü soru sormuştu yol boyunca.
Yolun yarısında Selin'de uyanmıştı.

Yaklaşık bir-bir buçuk saatlik yürümenin ardından küçük bir kasabaya gelmiştik.

Hava kararmıştı bu yüzden yol kenarlarında oyun oynayan çocuklar bir-bir evlerine gidiyorlardı.

Evlerin yanından geçip giderken meraklı gözlerle etrafı izliyordum. Şimdiye kadar gördüğüm evlerin çoğu ya taştandı yada ahşaptandı. Dıştan bakıldığında bile insana huzur veren bir havası vardı. Etrafın karanlık olmasına rağmen yinede hoş bir görüntüsü vardı.

Biraz daha yürüdükten sonra Sultan ablanın taştan iki katlı bir evin önünde durmasıyla bizde onunla eş zamanlı olarak durduk. Sultan abla en önde ilerlediği için bize arkası dönüktü bu yüzden kafasını omzunun üstünden bize çevirdi ve bakışlarını bize çevirdi.

"Gelin hadi." Dedi ve evin kapısını açtı. Sultan abla girdikten sonra bizde arkasından çekingen bir tavırla içeri girdik. Tahta kapıdan girdiğimde görüş açıma ilk olarak aynalı bir askılık girdi. Etrafı şöyle bir süzdüğümde geniş ve tatlı bir ev olduğunu gördüm.

Çağ AltındakilerWo Geschichten leben. Entdecke jetzt