5° To Be Honest

63 10 3
                                    

Abisi ile akşam yemeğini yerken ona şirket buluşmasından bahsetti.

"Seni bırakabilirim."

"Metro ile giderim."

"Dönüşte mutlaka haber ver."

"Metronun son saatini kaçırmam, merak etme."

Junmyeon, Jongin'in arabalardan uzak duruşu hakkında endişeli olsa da kardeşi kendince çözümler ürettiği için üstelemiyordu. Ailesinin geçirdiği korkunç kazayı haberler ve gazeteler günlerce paylaşmıştı. Trafik kazaları yeniden ele alınmış, düzenlemeler yapılması gerektiği konusunda halktan büyük tepki gelmişti.

"Şu aklından çıkmayan karakterle naptın bugün?"

"İş yerinde olduğunu fark ettin mi?"

"Ee tabi ki yani Jongin."

Jongin elini yüzüne kapattı.

"Saldırı altındayım, yan karakter beni ele geçiriyor sanki."

"Belki seninle gerçekten ilgileniyordur ya da senin ilgin var, hımm?"

Jongin parmaklarının arasından abisine baktı.

"Sence ben yan karakterlerden mi hoşlanıyorum?"

"Hangi rolde olduğunun bir önemi var mı? İlgini çekmiş görünüyor."

"Gitmesem mi içmeye?"

"Kaçmak hiç sana göre değil Jongin."

"Değil mi?"

"Yani, benim tanıdığım Jongin ne olacağını görmek için peşinden gider."

"Of Junma ya!"

"Sen bilirsin, istersen evde kal, kurgunu düşünmeye çalışırken onu düşün yine."

"Yine haklılığın üzerinde Kim Junmyeon abi kişisi."

"Abin olduğum için" diye böbürlendi Junmyeon. Jongin yapmacık bir somurtuşla kalktı masadan. Buluşma için hazırlandı, diğerlerine yetişmek için evden çıktı. En son mezun olan arkadaşları ile buluşmuştu. Üniversiteden sonraki hallerini merak etmişti fakat pek ilginç bir şey bulamamıştı.

İlk defa metroda defterini çıkarmadan oturuyordu. İnsanların yüzlerine değil ellerine bakıyordu, ellerini saran elleri görür gibi oluyordu. Jongin hayattaki ve hayatta kalmaktaki ihtimalleri düşünürken kendini bu ihtimalleri kurgularken bulmuştu. Bir şekilde olaylar, insanlar ona dokunmaz olmuş, güvenli bir perdenin ardından onları izler olmuştu. Fakat KyungSoo'nun elleri sanki o perdenin ardına geçmişti. Fazla kişisel bu hareketi kurgulamakta zorlanıyordu. Keşke bu hareketi Sehun Luhan'a yapsaydı diye düşündü.

Durakta inince elleri ceplerinde, kaldırımın en iç kısmından, atılan konuma doğru yürürken yaz akşamının canlılığını ilk defa bu denli hissediyordu. Her yer ışıltılı, her yerde hayat olanca canlılığı ile akıyordu. Bağırıp çağıranlar da olduğu halde Jongin sadece yüzleri gülenleri görüyordu. Gözleri bir kasadan meyve seçer gibi sadece en güzel anları seçiyordu. Yüreği kıpır kıpır oldu. Restoranın önünde durdu. İçeri girerken bir panik duygusu sardı onu. Etrafına bakındı. Kalabalık grubu görünce o tarafa yol aldı. Başka bir masadan sandalye çekip oturacağı yere bakındı. Beklenmedik bir şekilde Sehun sandalyesini kenara çekip ona yer açınca şaşırdı. Fakat hemen yanına oturduğu kişinin Başkan KyungSoo olduğunu fark edince yüzünün aldığı hale masadakiler gülüştüler.

Jet Black حيث تعيش القصص. اكتشف الآن