Anne ve babasının ayrılması üzerine Asena annesi ile beraber Kore'ye gider.Arkasında babası, abisi ve çocukluk arkadaşını bırakır.Tıp okuyup başarılı bir doktor olur. Annesinin maddi durumu kötü olduğu için annesinin isteği üzerine koreli bir mafya...
Yarım saattir kum torbasının başındaydım. Kulaklığımda çalan şarkıya kısık sesle eşlik ederken bir yandan da kum torbasına yumruklarımı geçiriyordum. Yarın saat 2de o limanda olcaktım. Kafamda kaba taslak bir plan vardı sadece amcam ve babamla konuşmam lazımdı.
Arkadan gelen adım sesleri ile kafamı çevirip baktım. Girişte Bozkurt timi ve babam vardı. Onlara aldanmadan önüme dönüp kum torbasına sert bir tekme attım.
"Aklında bir plan var mı?" dedi babam. Bana dediğini biliyordum ama cevap vermedim. "Asena sana diyorum" dedi sesinde hafif sinir vardı. O bana Asena mı demişti bu konuyu onunla kaç kere konuşmuştum.
Hızlıca arkama dönüp işaret parmağımı ona doğrultum. "BENİM ADIM ASENA DEĞİL. DAHA KAÇ KERE SÖYLEYECEĞİM. ADIM YU-Rİ, KİM YU-Rİ" zaten sinirli olduğum için ona patlamıştım. Babamın gözlerin tek bir duygu geçti pişmanlık..
"Sesinin tınısına dikkat et, karşında Albay var" dedi Göktuğ, yani abim. Bu sefer ona dönüp "Etmezsem ne olur, döver misin? Alışkınım zaten" dedim. Göktuğ tam bir şey diyecekken Tuana elini Göktuğ'nun koluna koydu ve kulağına bir şey fısıldadı.
Onları umursamdadım. "Aklımda bir plan var. Akşam konuşuruz" dedim benden beklenmeyecek sakinlikle. Önüme dönüp kaldığım yerden çalışmaya devam ettim. Akşam olana kadar orda kum torbasına yumruk atmaya devam ettim..
~Akşam~
"Planı anladığınızı düşünüyorum, yarın sabah üstünden bir kere daha geçeriz" dedim ve kimsenin soru sormasına izin vermeden babama ve amcama baş selamı verip toplantı odasından çıktım. Üstümde hala spor kıyafetlerim vardı.
Arabama binip otele sürdüm. Odaya girer girmez kendimi banyoya attıp ve soğuk suyla kısa bir duş aldım. Üstüme pijamalarımı giyip odamdan çıktım. Tuana ile aynı otel odasında kalıyorduk.
"Yu-ri yemek hazırladım. Sabahtan beri bişi yemedin gel" dedi. Midem bir şey istemesede bir kaç lokma yiyip ilaçlarımı içmem lazımdı. "Teşekkür ederim" dedim ve çorbadan bir kaşık aldım. "Ellerine sağlık Tuana çok güzel olmuş" dedim. "Afiyet olsun" dedi ve sessizce yemeklerimizi yedik. Beraber masayı topladıktan sonra ilaçlarımı aldım.
"Ne için o ilaçlar?" dedi Tuana. "Geçmişi unutmamak için" dedim sadece. İyi geceler diyip odama çekildim. Yaklaşık 100 sayfa kitap okuduktan sonra uykuya daldım.
~Ertesi gün~
Buluşmaya 1 saat kalmıştı. Koltuğun üzerindeki kombine baktım. Her zaman ki gibi güzel bir kombin yapmıştım.
Altımda kargo pantolon, üstümde beyaz kapşonlu badi onun üstüne de deri ceket ve son olarak ayağımda yüksek taban bot. Yüzüme sadece rimel, eyeliner ve ruj. Ruj olarak Chanel'ın 84 numarasını sürdüm.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
