𝙆𝘼𝙍 𝙏𝘼𝙉𝙀𝙎𝙄̇

❆İLK TEMAS❆

Medya: MİN YOONGİ
İyi okumalar ❤
Minik bir not: Altı çizili cümleleri Korece düşünün.

❄

~ASENA KURT~2025~

Sakin ol
Sakin ol
Sakin ol
Sakin ol
Sakin ol, sakin ol, sakin ol, sakin ol....

Jun'a doğru sakin ama bir o kadarda sert adım attım. Bu ona cesaret vermiş olcak ki hızlıca önüme geldi. "Yu-ri" dedi sevinçle.

Onun sevincinide kendisini de düz yatırır ters si...

"Neden geldin?" dedim sınırlı bir sesle. Sakin ol Asena... "Sevgilimi özledim" dedi pişkin pişkin sırıtarak. "YETER JUN YETER BİTTİ ANLA SOK ŞUNU KAFANA" diye bağırdım. Bundan korkmuş olcak ki geriledi. "Ayıp oluyor ama sevgilim. İnsanlara rezil oluyoruz. Baş başa konuşalım" dedi ve elini bana uzattı. Ben o ele iğrenir gibi bakarken bir anda biri o eli tutup ters çevirdi. Bunun üzerine Jun acı ile inlemeye başladı.
Gözlerim o eli ters çeviren kişiye kaydı.

Aybarstı...

"BIRAK PİÇ" dedi Jun. İşte bu bardağı taşıran son damla olmuştu. Aybars'ı elinden tutup arkama çektim. Her zaman bana kıyamaz olmuştu. Yine bana kıyamayıp arkama geçti. "SENSİN PİÇ. ONUNLA DÜZGÜN KONUŞ. DUA ET KORECE BİLMİYOR. EĞER ONA PİÇ DEDİĞİNİ BİLSEYDİ AĞZINA SIÇMIŞTI" diye sinirle bağırdım. Bence yeterince korkunç duruyordum çünkü kimse yanaşmaya çekiniyordu.

"Kimsin sen ya? " dedim sakince ve devam ettim "Ne hakla buraya kadar geliyorsun? " dedim sakın tutmaya özen gösterdiğim sesimle. Tam ağzını açıp cevap vericekken arkada ne gördüyse bu onun sertçe yutkunmasına sebep oldu. "Ablaa" diyen Jennie'nin sesini duydum. Korkmakta haklıydı çünkü Jennie'nin ters tarafı çok korkunçtu.

Bir kaç adım geriye attım. Sırtım Aybars'ın göğsüne çarptı. Kafamı kaldırıp ona gülümsedim. O da bana gülümsedi ve bir elini belime koyup beni daha çok kendine bastırdı.

~AYBARS SOYKAN~

Asena'nın sevgilisi olması düşüncesi bile kanımı sinirden fokur fokur kaynatırken. Bir adamın askeriyenin kapısına gelip ben Asena'nın sevgiliyim demesi o adamı öldürme istediği uyandırıyordu içimde.

Asena'nın o adamla nasıl baktığı gördüğümde bir nebzede olsada rahatlamıştım. Çünkü yüzünde bariz bir iğrenme duygusu vardı.

Daldığımı Jennie'nin sesi ile fark ettim. "SENİN BURADA NE İŞİN VAR?" . O nasıl bir sesti.. Sesindeki bariz sinir deprem etkisindeydi. İster istemez korktum. Evet doğru duydunuz korktum. Jennie'ye ne zaman baksam kendini belli eden bir şeyler vardı. Adım kadar eminim ki zamanın en iyisi olcaktı.

"Sevgilimi görmeye geldim" dedi adam ama Korece konuştuğu için anlamadım. "Yediğin dayak az geldi galiba siktir git. Bir daha yoğun bakımda yatmak istemiyorsan şimdi siktir git" diye bildiğin hırladı Jennie ama Allah kahretsin Korece bilmediğim için hiç bişi anlamıyordum. Sadece öldürücü bakışlarımı adamın üstüne dikmiştim.

Adam bir şeyler geveledi ağzında ama Jennie ona yürümeye başlayınca arkasına bile bakmadan kaçmaya başladı. Şu durumu gülmek istedim ama sinirden kaskatı kesildiğinde için hiç bişi yapamadım.

"Abla bu piç nerden bulmuş senin yerini?" diye sordu Jennie. "Yediği dayak az kalmış galiba" diye mırıldandı Yoongi. "Bilmiyorum Jennie" dedi Asena. Hala bana yaslı duruyordu. Ne o çekildi ne ben.. Açıkçası benim için hava hoştu.

"Lan ben bu piçi daha kaç kere yoğun bakıma sokucam. Hayır yani sonra Shin Başkandan azar yiyorum" diye sinirle soludu Jennie. "Sen dövdün mü daha önce o adam mı?" diye sordu Demir. "Ayıpsın Demir abi ben o piçi kaç kere hastanelik ettim ama hala ablamın peşinde. En son mezara sokucam görücek o gününü ama yatıp kalkıp dua etsin Shin Başkana" dedi.