10.Bölüm

284 26 81
                                    


Merhaba,

Yeni bölümle beraber sizlerleyim.

Dilerim bölümden keyif alırsınız..


---


Jeon Jungkook'dan

Sabah güneşi gözümü acıttığı için uyandığımda kafasını boynuma sokmuş olan Taehyung'la beraber yüzümde bir gülümseme oluştu. Bacaklarından birini benim bacaklarımın arasına sokup bacaklarımın kontrolünü eline almıştı. Bundan asla da şikayetçi değildim.

Uyanmayacağına emin olduğum hafiflikte ki öpücüklerimi yanağına bıraktıktan sonra güzel yüzünü izledim bir sürü. Güneş daha da yukarı çıktığında gözüne değen güneşle huysuzca homurdanarak boynuma sokuldu. Güneşten kendini korurken kalbime zarar verdi..

Daha yeni tanıştık ama aylarca mekanına giderek sürekli izliyordum onu. Her bir hareketine ayrı aşık olmuştum. Aşık insanlardan duyduğum tek bir şey vardı; evleneceğin ve hayatını geçirmek isteyeceğin eşini ilk görüşte tanır ve bir şekilde onunla olursun. Sanırım haklılardı. 

İlk gördüğümden beri onu tam da şu an ki gibi kollarımın arasına almak, tüm kötülüklerden korumak istemiştim. Normalde hiç kimsenin bana sarılmasına izin vermem ama ona sarılmak için bin bir takla atmaya hazır hissetmiştim. Herkesin kokusu rahatsız ederken onun kokusu bana cennetini betimliyordu. 

Haklılardı. Her biri haklıydı. Birlikte bir ömür süreceğimiz insanı bir bakışta tanıyorduk. Sadece bazılarımız ya korkaklığından ya da şanssızlıklarından eşlerine kavuşamıyorlardı. Ben korkak değildim. Onun için çırpınmaya hazırım. Gerekirse canımı bile vereceğim kişiydi o benim için. 

Bir süre sonra boynumdan çıkarak bana sardığı kollarını geri çekti ve gözlerini ovuşturdu. Uyanmaya çalıştığını belli eden homurtuları o kadar tatlıydı ki gülümsemeden edemedim. 

"Günaydın güzelim." 

"Günaydın." Kısık sesle karşılık verdikten sonra tekrar kolunu üstüme atarak uyumaya devam etti. Daha çok erken olduğu bir süre de daha uyumasına izin verdim. 

Kalkıp duş aldıktan sonra giyinerek oda servisini çağırdım. Tabi onlar kapımıza katar getiremiyorlar. Yalnızca asansörün oraya getiriyorlar ve bende oradan alıyordum. Temizlik için de Jin başlarında bekliyordu ve tüm odalar tek tek temizleniyordu. 

Oda servisi siparişlerimi getirdiğini haber verdiğinde gidip aldım ve salonda ki orta sehpaya bırakarak uyuyan güzelimin yanına gittim. 

Yattığım yastığa sarılırken yorganıda bacaklarının arasına almıştı. Bu tatlı halini ölümsüzleştirmek için resmini çektim ve sonrasında yatağın kenarına oturarak elimi saçlarında gezdirdim.

"Kahvaltı sipariş ettim. Uyan hadi." Tatlı homurtularını bırakarak bana doğru döndü ve gözlerini açtı yeniden; "Kıyafetlerimi ayarlar mısın? Kendimi çok yorgun hissediyorum." Elini tutarak dudaklarıma getirip bir öpücük bıraktım.

"Hazırlarım, banyoda diş fırçası falan var. Birazdan kalkıp yüzünü de yıka." Kafasını olumlu anlamda salladığında gülümseyerek yerimden kalktım ve dolaptan rahat edebileceğini düşündüğüm kıyafetleri seçtim. 

Benden daha zayıf olduğu için kemerle sabitleye bileceği kumaş pantolonla bir gömlek çıkardım. Geri döndüğümde yatak boş olduğu için banyoya doğru baktım ve kapısı açık dişlerini fırçalıyordu. Üzerinde sadece iç çamaşırı olduğu için tüm bedenini rahatlıkla süzebildim. 

my brother's gamble ✔️Where stories live. Discover now