20.Bölüm

209 20 18
                                    


Merhaba,

Yeni bir bölümle geldimm.

Keyifli okumalar dilerim..


---


Kim Taehyung'dan

Jungkook üstümdeyken alt kattan Jimin'in ağlama sesini duydum.

"Alkol mü vurdu?" Alkol bedenini çok kolay etkilediği için mide bulantısı yaşadığı çok oluyor; endişeyle doğrulmaya çalıştığımda Jungkook omzumdan tutup yatağa bastırdı tekrar. 

"Yoongi var." Endişem silinmezken boynuma konan sert öpücükler ve alkolle beraber pelte pelte olan aklımla ellerimi saçlarının arasına yolladım. 

Boynuma bastırdığım saçlarıyla beraber öpüşleri sertleşirken boynumdan kulağıma doğru ıslak bir yol aldı. Kulağımın altını sertçe öperken kulağıma boğuk sesi ulaştı. 

"Sonsuza kadar senin bu şekilde olmak istiyorum bebeğim." Pelte olan aklımda konuşmazken inleyerek kendimi ona sürtmeye çalıştığımda gülümseyerek geri çekildi. 

Önce kendini tamamen soydu; daha sonrada bedenimde gezen elleriyle az öncekine tezat oldukça yavaşça soydu. Tüm bedenimde nazikçe gezenleri beni daha da çıldırtırken gözlerim istekle dolmaya başladı. Gözlerine baktığımda tekrar üstümde ki yerini aldı. 

Kollarını kafamın altından geçirirken damarlı sertliğini benimkine sürttü. Gözlerim kapanırken ağlarcasına inlediğimde yanağıma sulu bir öpücük bıraktı.

"Daha şimdiden ağlamaya başladın güzelim." O söyleyene kadar ağladığımın farkında bile değildim oysa ki...

"Seni istiyorum Kookie." Kollarımı boynuna doladım; "Lütfen-" Ağlayarak yalvaracaktım ki öperek susturdu beni. 

"Ben sen ne istersen onu yaparım." Sertliğini onun için daralık gevşeyen yuvama dayadı; "Ben senin şu an sevgilin," yavaş yavaş içime girmeye başladığında hazırlamadığı için acıyla ama bir o kadar da zevkle inleme başladım; " gelecekte de eşin olacak kişiyim. Bana hiçbir şey için yalvarma. Sadece söyle güzelim." Onaylayan sesler çıkardım inlemelerim ve ağlamalarım arasında. 

Tamamını içime sokarken yavaş gel-gitleri aklımı daha çıldırtmaya başladığında omuzlarına tırnaklarımı batırdım. Ne demek istediğimi anlamış gibi hızını arttırdığında göz yaşlarım artarken içimde hissettiğim damarlı büyüklüğü ile kendimden geçtim. 

Daha hiç dokunmamış olmasına rağmen; kendi karnıma boşaldım. Göğsüme doğru gelen menilerimi eğilip yaladığında saçlarına doladım parmaklarımı ve kendi bastırdım. 

Tenimin üzerinde gerilen dudakları göğsümden boynuma mor şeritler çizerken içimde ki hızını arttırdı her dakika. Her seferinde daha hırçın girmesiyle dakikalar içinde tekrar boşaldım. Ama bir farkla..

Köprücük kemiklerimle ilgilenen bedenin göğsüne ve çenesine gelmişti bu sefer..

"Minik bebeğim bugün çok dolmuş." Kulağıma gelip önce ıslattı sonra da nefesini vererek konuştuğunda tüylerim ürperirken titredim altında. 

"Daha sık ilgilenmeliyim sanki, hmm?" Ağlamalarım yavaşlarken inlemelerim çoğaldığında içimden çıkmadan üzerimden doğruldu ve yüzümü yastıkla buluşturdu. 

İçimde dönen sertliği ile tekrar zevkle ağlarken çarşafı sıkana ellerimi tutup arkamda birleştirdi. Tek eliyle ellerimi tutarken diğer eliyle kaçama sertçe vurdu. 

my brother's gamble ✔️Where stories live. Discover now