19.Bölüm

163 16 11
                                    


Merhaba,

Bu fice uzun aranın ardından devam ediyorum..

Okulumdan ötürü teker teker gitmeye karar vermiştim.

Diğer fic bittiği için bu ficle devam ediyoruz ve sonra da göz ve güzelim'le..

Umarım bu bölümü seversiniz.

Keyifli okumalar dilerim..


---

Kim Taehyung'dan

Hay aklıma sıçıyım! Jungkook benimle beraber mekanıma geldi ama ben işlerimi halletmek için ofisime gittiğimden beri yanına gelen kızların haddi hesabı yok! 

En sonunda bir kız gitmek bilmeyince dayanamayıp ofisten çıktım. 

"Hayatım." Sesimle beraber Jungkook'un bıkkın yüzünde mutluluk oldu ve bana döndü; elini uzattığında adımlarımı hızlanıp elini tuttum.

"Hala biraz işim var ama mola vermek istedim." Dediğimde tavşan dişlerile gülümseyip yanağımı öptüğünde yanımızda kadına baktım.

"Siz ne için buradaydınız?" Nazik soruma karşı iğrenircesine baktı ve baştan aşağı beni süzdü. 

"Siz mi sevgilisiniz?" Parmağıyla ve yüzünde ki garip ifade ila bizi işaret ettiğin de kafamı olumluca salladım.

"Evet." Tek kaşımı kaldırdım; "Bir sorununuz mu var?" 

"İğrençsiniz. Sizi şikayet edicem." Histerecekçe gülmeden kendimi alamadım.

"Yalnız bu bar resmi olarak gay bar olarak geçiyor." Tek kaşımı kaldırdım tekrardan; "Neye ifaden şikayette bulunacaksınız?" İğrenir gibi tekrar bakıp arkasına döndü ve kıvırta kıvırta yürüyerek uzaklaştığında göz devirip Jungkook'u ayağa kaldırdım. 

Sessizce beni takip ettiğinde başta gelmeyi reddettiği ofise soktum onu. 

"Bir daha buraya gelmeyeceksin." Sinirli sesimle içeri girer girmez söylenmemle beraber masama gitmeme engel olup kendine çevirdi.

"Niyeymiş?" Çatık kaşlarıyla sorduğunda omzuna sayısız yumruk indirdim. 

"Yanına gelip gidenin hesabımı var!? Biri geliyo biri gidiyo!" 

"Napıyım güzelim? Sanki ben mi çağırıyorum?" 

"Bana ne!?" Kollarımı göğsümde birleştirip arkamı döndüğümde derin bir nefes verip kucağına aldı ve deri koluna uzanmamı sağladı. Üzerime çıktığında omzuna vurdum ama canının yanmayacağına emindim; sadece trip atmak istiyorum.. 

"Bana bak kaplanım. Gözlerime bak." Emir verir gibi çıkan sesine karşı itaat ettiğimde gözlerinden kendi yansımamı gördüm.

"Senin gözlerine baktığımda kendimi gördüğümde gibi sende benim gözlerime baktığında kendi yansımanı görüyorsun. Bu hep böyle kalıcak bebeğim. Değişmicek." 

"Niye ilk başta ofisime gelmedin ki?" Gözlerim dolarken ağlak ses tonuma mani olamadım; sesim titrediğinde onunda canını yanıyormuş gibi baktı ve eğilip boynumu öptü yumuşakça.

"Güzeller güzeli bebeğim, işine neden mani olayım, hmm?" 

"Sen mani olmazsın ki banaa." Kollarımı boynuna doladığımda gülümsedi ve kafasını boynuma koyarak üzerime uzandı. 

"Sen benimsin, ben seninim." 

"Benimsin tavşanım, vermem seni o şıllıklara!" Kollarımı sıkılaştırdığımda kıkırdayarak ağırlığını verdi üzerime. 

my brother's gamble ✔️Where stories live. Discover now