22.Bölüm

148 14 7
                                    

Merhaba,

Bu bölümden sonra zaman atlaması yaşayacağız.

Keyifli okumalar dilerim...

---


Kim Taehyung'dan 

"Güzelim uyan hadi." Yüzüme konan öpücükler ve kıkırtılar arasında duyduğum sesle gözlerimi açtım. 

"Günaydın bebeğim." 

"Günaydın Kookie." 

Dün gece odaya geldiğimizde elbisemi çıkarma konusunda yardım etmekle kalmayıp bir güzel yormuştu.. Şimdi de çıplak bedenlerimizle yatakta uzanıyorduk. 

"Beraber yıkanım güzelim." Bugün gülümsemesi diğer günlerden daha geniş olmasına rağmen ben belimde ki ağrı yüzünden gülümseyemiyorum bile.. 

"Belim ağrıyor. Kalkmak istemiyorum." Yorgun çıkan sesimle kaldırmak için kucağına alma hamlesini yarıda kesip anlımı öptü. 

"Biraz daha dinlen güzelim. Ben duş alıp yemek sipariş ediyim." 

"Tamamm." Baygın sesimle yanıtladığımda gülümseyerek binlerce öpücüğüne bir yenisini daha ekleyerek kalkıp duşa girdi. Çıplakken nasıl bu kadar rahat?..

Su sesleri gelmeye başladığında yeniden kapattım gözlerimi; çok kez yapmış olsakta bu kez garip şekilde belim fazla ağrıyor. Sert değildi; tüm bedenimi hissetmek ister gibi yavaştı. Elleri tüm benimde nazikçe gezerken gözlerini bir an bile ayırmamıştı bedenim; gözlerimden. 

Yüzüğünü parmağına taktığımda gözünde olan parıltı bu sabah biraz bile azalmadan yerini koruyordu. Sanırım yeni hayat hedefim o ışığın hiç azalmaması..

Dudağımın üzerinde hareket eden dudaklar ve etrafımı saran Jungkook'un yoğum parfümü ile kollarımı üzerimde tavşana sardım. Dudaklarımı bir süre daha sertçe emdikten sonra ıslak bir sesle ayırdı dudaklarımızı. 

"Güzelim artık bir şeyler yemelisin."  

"Hmm." Kollarımı sıkılaştırıp boynuma gömülmesini sağladığımda kıkırdayarak boynuma bir iz daha bıraktı.

"Hadi aşkım, hadi bebeğim." Çıplak baldırlarımı okşarken geri çekildi. 

Parlak gözleri ile yüzümü incelerken ellerinden birini saçlarımı çıkardı ve geriye attı saçlarımı.

"Beni hayatına kabul ettiğin için teşekkür ederim güzelliğim." Yüzümde yorgun bir gülümseme oluşurken taklit ettim onu. 

"Beni istediğin için teşekkür ederim." İkimizde kıkırdarken gözlerim cama gitti. 

"Hava kararmış." Bu kadar uyuduğuma inanamıyorum.

"Evet bebeğim, akşam oldu. Yemek ye artık hadi bebeğim." 

"Tamamm." Kollarımı boynundan çekecekken en gel olup kalçalarımdan kucağına aldı. 

Bacaklarımı beline sararken hala çıplak olduğumu sanıyordum ama üzerimde pijamalarım vardı.  Nevresimlere baktığımda da farklılardı.

"Ben değiştirdim güzelim merak etme. Güzelliğim uyurken asla sokmam içeri bir başkasını." 

"Seviyorum seni." Boynuna sokulduğumda daha sıkı sarıldık birbirimize sanki birisi gelip ayıracakmış bizi gibi geliyordu. 

Büyük camların önündeki koltuğa oturduğunda kucağında yan şekilde oturdum. Masanın üzerinde çok fazla yemek vardı..

"Bundan biraz fazla sanki Kook." 

my brother's gamble ✔️Where stories live. Discover now