19- KARANLIK

40 24 14
                                    

Sevindiğim anda sen üzülürsün
Sonbahar uğultusu duymamışsınki
İçinden bir gemi kalkıp gitmemiş
Uzak yalnızlık limanlarına
Aykırı bir yolcuyum dünya geniş
Büyük bir kulak çınlıyor
İçindeki çetrefil yolculuğum kesinleşmiş
Sakın başka bir şey getirme aklına
Aysel git başımdan
Ben sana göre değilim
Ölümüm birden olacak seziyorum
Hem kötüyüm
Karanlığım
Biraz çirkinim
Aysel git başımdan
Seni seviyorum

————————

4, 3, 2, 1

Sonuna kadar hıza yüklendim. Demir'i geride bırakmıştım. Hızla o önüme geçti bu sefer

Gideceğimiz restoran zaten yakındı ama bu kadar hız yaptığımız için bir kaç dakikada gelmiştik. Motordan indim ve kaskımı çıkardım. Bunalmıştım. Demir yanıma geldi ve o da kaskını çıkarıp anahtarları valeye verdi ardından restorana girdik

Böyle bir yer için biraz fazla spor giyindiğim için utanmaya başlamıştım. İçerideki tüm kadınlar çok güzel elbiseler giymiş, makyajlarını yapmıştı bense üstümde kot bir tulum yüzümde de makyaj yokken çok kötü göründüğümü hissediyordum

Demir gelmeden önce üstüne kot pantolon ve tişört giymişti ancak o bu haliyle bile ortamda sırıtmıyordu.

Yakışıklı köpek

Kapıda bizi karşılayan kız güler yüzüyle bize masamızı gösterdi. Masaya giderken insanların güzel olması sinirimi bozmuştu. Demir elini belime koyup beni kendine doğru çekti biraz "buradaki herkesten daha güzel olduğunu söylememe gerek yok herhalde?" dediğinde ona baktım aptal aptal sırıtmaya başlamıştım yine

Masaya onun karşısına oturdum "fazla süslüler. Keşke nasıl bir yere geleceğimizi söyleseydin kendimi sanki bambaşka bir yerden ışınlanmış gibi hissediyorum"

"Nereden ışınlandığın kimsenin umrunda olmaz" göz kırptı "bundan sonra herkes senin tarzına ayak uydurur" başımı yana yatırdım ve güldüm hafifçe

Deli mi ne?

Masaya gelen garson siparişleri aldı çok geçmeden de geldi yemeklerimiz.

Telefonumdan Yeşim ablaya mesaj attım unutmadan. Bu akşam öldüreceğim kişiyi söyledim. Öldüreceğim kişilerin üstüne çip gibi bir şey takıyordu çok önceden ve öldüreceğim kesinleştiğinde de aktifleştiriyordu. Böyle kişinin nerede olduğundan kalp atışlarına kadar her şeyi öğrenebiliyordu

"Ne zaman konuşacağız?" diye sordum yemeğim bittiğinde. Hayatım boyunca asla fazla meraklı biri olmamıştım ama olanlar beni zorluyordu. Demir benden bir şeyler saklıyordu herkes benden bir şeyler saklıyordu biliyordum

Bana baktı Demir "tatlı yiyelim mi?" diye sordu. Sözlerimi duymazdan gelemezdi "istemiyorum Demir, ne zaman konuşacağız" derin nefes alıp ayağa kalktığında yanımıza gelen garsona kartını uzatmıştı. Bir kaç saniye içerisinde ödeme yapıldı. Demir kartını geri aldığında bana baktı ardından başıyla kapıyı işaret etti

Bende kalktım, Demir'in önünden hızla kapıya doğru yürüdüm. Çıkınca kapıda onu beklemek zorunda kalmıştım. Sonunda kaplumbağa yürüyüşünü bitirip restorandan çıktı "yürüyelim" diyerek eliyle yolu gösterdi başımla onayladım onu ve birlikte sahil kenarından yürümeye başladık

Konuşmadık ikimizde. Nefes alıp verme seslerimiz denizin dalgasına karışıyor, belki son adımlarımızı atıyorduk

Bir banka oturdu Demir. Karanlıktı, denizin dalgası esiyordu yüzümüze. Karşıya odaklandı, bir şey arıyor gibiydi. Bende baktım ve benim aradığım şey huzurdu.

TEK BAŞINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin