Bölüm (1)

134 24 17
                                    


*Selamlar, bu kitap yazdığım ilk kitap değil ama bu hesapta yazdığım ilk kitap. İyi okumalar diliyorum, umarım keyif alırsınız...*

"Kızım eşyalarının hepsini kutuya koydun değil mi?"

Evet seslenen annemin ta kendisiydi. Babamın işi yüzünden İzmir'den İstanbul'a kalıcı olarak gidecektik. Taşınma süreci ailecek bize zor gelmişti ama az çok kişisel eşyayı da taşıma sonucu nihayet İstanbul'da ki evimize gidecektik. Allah'tan kardeşim yoktu, abim de okul amaçlı Antalya'ya gidince evde tek çocuk ben kalmıştım

"Evet anne koydum hepsini" diye seslenmem üzere odamda kutular ile uğraşmayı bırakıp alt kata, annemin yanına gittim. "Ne zaman İstanbul'a gideceğiz anne, sıkıntıdan patlamak üzereyim, ayrıca yeni okula da başlayacağım için bir ayrı heyecanlıyım" Evet yeni şehir yeni okul demekti ve bende en çok bundan korkuyordum

Kendi okulumu ve arkadaşlarımı seviyordum. Hatta gideceğim için bir hayli üzülmüşlerdi de. Ve tabi bende üzülmüştüm ama yapacak birşey yoktu.

"Az kaldı kızım, bu güne kalan tüm eşyaları toplar, kutularız. Sonra bunları baban İstanbul'a götürür, bizde anne kız evimize varırız". Annemi gerçekten çok seviyordum, bir söz vardır ya hani 'kız çocukları babalarına, erkek çocukları ise annelerine daha düşkün olur' diye. Bizde durum tam tersiydi. Annemle arkadaş gibiydik, yaşadığım tüm olayları ona anlatabilirdim ve bıkmadan da beni dinleyip, çözüm üretebilirdi. Beni hep anlaması ise ayrı mükemmeldi, canım anam yaa

"Acıktın mı kızım? Şuan yemek yapamam ama dışarıdan birşeyler söyler yeriz, hem bak sana anlatacaklarım var". "Yine halamlar kavga mı ettiler yoksa" Evet annem her bunu dediğinde halamların yine kavga ettiğini anlıyor ve annemle bu konu hakkında ortalama 1 saat konuşuyorduk. Annemi ne kadar sevdiğimden bahsetmiş miydim?

"Ay kimin kızı, nasılda bildi. Ama bak bu sefer saç baş kavga etmişler, bana da babaannen söyledi" Evet bu konuşmanın sonu kesinlikle 1 saatlik dedikoduydu, aslında boş yere dedikodu yapan biri değildim ama annemle baba tarafının dedikodusu bi hayli sarıyordu. "Tamam tamam sen otur, bende telefonumu alayım da birşeyler söyleyelim". Annemin kafa sallaması üzerine hızlıca odama çıkıp telefonumu aldım ve aşağı indim. "Kız yavaş, düşüp biryerlerini kıracaksın simdi" ve Evet her annede olan uyarılar benim annemde de vardı

"Amaaan anne birşey olmaz bana. Neyse ne yiyelim. Pizza? Hamburger?". Aslında bunları öylesine söylemiştim çünkü annemle yediğimiz sadece bir şey vardı

"Ne yediğimizi çok iyi biliyorsun Asel, beni sinir etme" yanına koşarak gidip yanağına sulu bir öpücük kondurdum. "Oyy kızının bir tanesi. Tamam tamam o zaman iki Hatay dürüm yanına da büyük boy ayran söylüyorum". Evet annemle dışarıdan tek bu yemekleri yiyorduk. "Kimin kızı be. Söyle de şu kavgayı anlatıyım sana"

(2 saatin sonunda)

"Sonunda bitti be". Evet kalan son malzemeleri kutulamamız yaklaşık yarım saat sürmüştü, ondan önce yaşanan kavgayı konuşup, dürümlerimizi yemiştik. Sonra da eşyaları kolilere koymaya devam etmiştik. "Bitti ama bende bittim, kızım babanı ara da gelsin alsın eşyaları"

Eşyaları Babamın ev taşımacılığı yapan arkadaşları taşıyordu, ve arkadaş oldukları için indirim de yapıyorlardı." Tamam anne, arıyorum" elime telefonu alıp aramaya girip Babamın isminin üstüne tıkladım. "Alo" diye bir ses geldi ama arka tarafta öyle bir ses vardı ki zar zor duymuştum."baba, müsait bir yere geçsene, seni zor duyuyorum" birkaç saniyenin ardından arkadaki sesler azaldı ve Babamın sesini duydum " söyle kızım, eşyaları koydunuz mu?". "Evet baba, seni de onun için aramıştım zaten. Eşyaları alabilirsiniz, ayrıca arkadaki sesler de neyin nesiydi?". "Kızım, mahalle de kavga olmuş, jandarma falan geldi ve kavga hala devam ediyor, onun sesi". Eksik olmayan mahalle kavgalarından her zaman nefret etmişimdir. "Tamam baba, anladım. Biz seni bekliyoruz. Hadi görüşürüz öptüm". "Hadi görüşürüz kızım, bende öptüm" telefonu kapatıp anneme doğru konuşmaya başladım

"Geliyor birazdan anne, babam" dediğim ile annem ayaklanıp konuşmaya başladı. "Tamam, babanın haberi var zaten, bizde yola çıkalım"

Bende ayaklanıp annemin peşinden gittim. Bahçede duran araba annemin şahsi arabasıydı. Arabaya doğru yürüyüp şoför koltuğunun yanına oturdum ve annemin binmesini bekledim. Annem biner binmez elinde olan eşyaları bana verdi ve bende onları arka koltuğa koydum. İstanbul'a olan yolculuğumuz başlıyordu...

TESADÜF AŞK ||TextingWhere stories live. Discover now