Bölüm (4)

57 19 2
                                    

Çerezlik bir bölümle geldim. Size sözüm olsun bir sonraki bölüm daha uzun olacak. İyi okumalarr

"Evet çocuklar. Tahtadaki yazıları deftere geçirelim lütfen"

Günün son dersi matematikti. Allah aşkına son ders matematik olur muydu ya. Zaten konu da dikkatimi çekmemişti ve anlatılanların hiçbirini anlamamıştım

Son derse kadar yeni arkadaşlarımla gezmiş, İzmir'i onlara anlatmıştım. Ama bu sürede Kayra ile hiç görüşememiş, hatta ismini dahi duymamıştık. Belkide daha önemli işleri vardır

"Pişt, yeni gelen kız. Ucun var mı?". Derin nefes alıp uç dilenen çocuğa bir uç çıkarıp verdim

"Teşekkürler, ismin neydi senin. Alya mıydı? Asya mıydı? Neydi". Sabahtan beri adımı yüz kez soran çocuğa sessiz bir bağırışla "İsmim Asel Asel. Bu kadar zor bir isim değil" dememle yüzünü ekşilterek geriye doğru çekti

"Aman ne kızıyorsun be. Unutmuş olamaz mıyız". Demesiyle sinirle kalemi masaya vurup konuştum

"Bir insan birinin ismini günde yüz kez unutmaz".

"Hey çocuklar, ne konuşuyorsunuz arkada?".

Hocanın bize bağırması ile hızlıca önüme dönüp yazmaya başladığımda diğer otistik beyinli çocuk konuşmaya başladı

"Birşey yok hocam. Arkadaştan uç istedim de". Diyip o da kendi yazısını yazmaya başladı

"Bir sorun mu var?". Elisa'nın sorusu ile ona doğru dönünce hem endişeli hemde soru soran gözlerle bana bakıyordu. Bugün ne kadar yorulduğumu o da her saniye yanımda olduğu için biliyordu.

"İyiyim iyiyim. Sadece biraz yorgunum o kadar". Sınıftakiler ile tanışmak beni gerçekten yormuştu. Birde bugün en sevmediğim dersler olan matematik ve biyoloji olunca ayrı sıkıcı olmuştu.

Yazım bitince elimdeki kalemi masaya bırakıp kafamı sıraya koydum. Uyuyamazdım ama en azından biraz gözlerimi kapatıp dinlenebilirdim. En azından zil çalana kadar. Sonra ise go to the home

                                ...

"Asel, Asel hadi uyan"

Gözlerimi yavaşça açtığımda sınıfta sadece Elisa, Yiğit ve Kaan vardı. Başımda dikilmiş benim uyanmamı bekliyorlardı

"Okul bitti mi?". Sorum ile üçü de gülmeye başlayınca kaşlarımı çattım

"Evet Asel bitti. Bitti ve sen hala uyuyorsun". Sıradan kalkıp çantamı omuzuma atıp sınıftan çıkınca koridorda Kayrayı görmemle hızla Elisa'ya döndüm

"Elisa siz gidin. Ben Kayra ile konuşacağım". Bu sözüm onu şaşırtmışa benziyordu. Ne vardı ki bunda, sadece teşekkür etcektim

"Pekala, biz seni dışarıda bekleyeceğiz, çok geç kalma". Kafamı Evet anlamında sallayıp koşarak oradan uzaklaşıp Kayra'ya seslendim

Seslenmem ile bana dönüp yanındaki arkadaşlarına hızlıca birşey söyleyip yanıma geldi

"Selam Asel. Alışmışsın sınıfına galiba". Kafamı Evet anlamında sallayıp konuşmaya başladım. "Alıştım da seni göremedim gün boyu."

Belki bunu söylemek haddime değildi ama merak etmiştim.

"Ahh, evet. Okulun voleybol takımındayım ve yakında maçımız var. Birkaç gündür onun için çalışıyoruz."

Voleybol mu? Gercekten okulun voleybol takımında mı oynuyordu?

"Voleybol mu? Bende çok severim voleybol oynamayı". Gerçekten büyük bir tesadüf tü.

"Evet, takım kaptanıyım. İstersen bir gün beraber oynayalım, ne dersin?". Kafamı hızla sallayıp onu onayladım

"Harika. O zaman şu maçlardan sonra seninle voleybol yarışması yapalım. Şimdi benim gitmem gerekiyor, arkadaşlarım bekliyorda".

"Tamam tamam, beni de Elisa bekliyordu, ve o günü dört gözle bekliyor olacağım"

                             ...

Elisa ile beraber eve giderken bir yandan da konuşuyorduk. Daha doğrusu o konuşuyor ben ise dinliyordum

"Asel sana birşey sorcam?".

"Sor bakalım?". Biraz çekingen bir tavırla konuşmaya başladı

"Şu Kayra varya. Bizim Yiğit ile birşey hakkında konuşurlarken duydum". Konunun ne ara Kayra'ya geldiğini anlamamıştım, hem bu konunun benimle ne alakası vardı ki

"Ne konuşmuşlar". Derin bir nefes alıp konuşmasına devam etti

"Senin hakkında konuşuyorlardı. İşte Kayra Yiğit'e 'Asel yeni geldi ona dikkat edin, onun başına birşey gelirse sizden bilirm' falan diyordu"

Kaşlarımı çatıp düşünmeye başladım. Bunda hiçbir şey yoktu ki, sabahta uyarmıştı zaten

"İyide bunu söylerken niye bu kadar çekindin ki? Yani zaten kendisi size sabah söylemedi mi?"

"Yani benim anlamadığım şu. Kayra normalde yeni gelenlerle falan pek ilgilenmez, ama seni fazla koruyor. Yani ben öyle anladim"

Sanırım Elisa'nın ne demek istediğini anlamıştım. Kayra normalde yeni gelenler ile pek ilgilenmeyen ama benimle ilk günden arkadaşlık kurup üstüne yeni arkadaşlıklar da kurmama yardımcı olmuştu

İyide neden?

Selamlar. Pek yeni bölüm yazasım yoktu ama yine de sizi bölümsüz bırakmak istemedim. E bu texting ama hiç texting sahnesi  yok diyorsanız bir iki bölüm daha bekleyin

TESADÜF AŞK ||Textingحيث تعيش القصص. اكتشف الآن