8. bölüm

6.9K 382 19
                                    

Odanın önüne geldim. Derin bir nefes aldım. Ve içeri girdim.
Agir denilen it içerde bir güzel dövülmüş bir şekilde sandalyede oturuyordu. Ve benim içeri gelmem ile korkup ayağı kalktı.

Agir: sende kimsin. Her şeyi anlattım ben valla

Gerizekalı valla benim bilgi için geldiğimi sandı aptal. Gerçek olmayan gülüşüm ile karşısına geçtim.

Ben: beni hatırlamanın mı agir.

Agir: sende kimsin ben seni tanımıyorum gerçekten

Ben: tı tı tı olmadı böyle. Oysaki ben seni bir an  bile unutmuyorum. Neden mi sen benim ailemi öldürdün.

Agir yutkundu ve ona sinirle bakan beni gördükten sonra titremeye başladı.

Ben : titre sen titre o zaman hiç titrememişti şu birazdan koparacağım ellerin

Agir : sen askersin bağışla beni .

Ben : hımmm düşüneyim bi
Dedim ve etrafında dönüp arkasında durdum kulağina yaklaştım sanki odada biri var mış gibi

Ben: neden olmasın ama önce cezasını çekmeli sin

Dedim kafasından yere fırlattım.

Ben : tabi sağ kalırsan

Dedim ve güldüm. Ay işimi yapmayı ne çok seviyorum. Ensesinden  tuttum ve  odaykoyulan zincirlerden bağladım. Zinriri tuttum ve çeke çeke odadan çıkardım. Koridorda kiler bana tuhaf tuhaf bakıyorlar dı. Zinciri her seferinde daha kuvvetli çekerek bahçeye çıkardım. Ve merdivenlerde çekmem ile merdivenlerden yuvarlandı. Yere düşer düsmez kalkmasına izin tanımadan. Daha sert çektim ve askeriyenin önüne fırlattım.

Dizlerinin üstünde oturdu.  Boynundaki zinciri çıkartmaya çalıştı. Ama olmadı. Sonra bana döndü. Yüzüme bakar bakmaz yine titremeye başladı. O sırada askeriyedeki herkes etrafımızda toparlanmış olacakları izliyordular.

Belimdeki silahımı çıkarttım.

Mermilerine baktım ve taktım. Sonra etrafta bulunan askerlerden birine el işareti ettim. Yanıma geldi.

Asker : üsteğmen Emre Asil Mardin emredin komutanım.

Ben : git bana keskin bir makas bul

Emre : emredersiniz.

O gitti ve agire geri döndüm silahı çektim ve alnına dayadım.

Agir: yapma komutan. Acı bana
Ayaklarına kapandı. Bende bir tekme attım. Sonra arkamı dondüm ve yavaş yavaş yürüdüm aramızda 10 adım olacak şekilde durdum geri döndüm.
Kulağını hedef aldım ve vurdum. Bingo tam onikiden vurdum.

Agir: AAAAAAAAAAAAA kulağım. Kulağım gitti.

Yanına gittim.

Ben : sen bu kulaklarla annemi dinledin. O kulağı haketmiyorsun.

Yanıma emre geldi ve makası uzattı.

Aldım. Ve agire geri döndüm. Agir makası görünce korkuyla

Agir : onla ne yapacaksın

Ben :sen bu dil ile babama laf söyledin. Dimi

Agir : hayır hayır. O kadar cani değilsin sen. Sen bir bayansın. Sana yakışmaz yapma.

Güldum ve

Ben : oğlum ben senin eserinin lan. Sen benim ailemi gözümün önünde öldürdün. Ve o zamandan beri elime oyuncaklardan çok ( silahı gösterdim )bunlar yakıştı. Şimdi ya dilini uzatırsın yada daha canı bir ölum bulurum sana

Demem ile titreye titreye dilini çıkardı.
Cebimden eldivenimi çıkartıp giydim.
Ve dilini tuttup çektim. Makasla bir anda kestim.

Bağırmaya çalışsada yapamazsdı. Cebimdeki bıcağımı çıkardım ve bileklerini kestim. Zaten artık kan kaybından bayıldı.son olarak ve damgam olarak gözüne sapladım. Ve yere attım.

İçimdeki bu sinir, öfke, intikam duyguları artık dinmişti. Etraftakilerin sesini yeni almaya başladım. Hepsi çok şaşkın ve benden bunu beklemiyorlardı. Rütbemide bilmiyorlar.

Ben : emre

Emre : emredersiniz komutanım.

Ben : şu leşi alın ve bir kutuya koyup sınırda ki kamplardan birine yakın bir yere koyun.

Emre : tamamdır komutanım.

O sırada kapıda beni izleyenlerle kala kaldım. Bir siz eksiktiniz. Zaten of of

Alya Ve Hayalleri (GERÇEK AİLESİ)Where stories live. Discover now