Jungkook okula hiçbirşey olmamış gibi gelmişti. Onunla konuşmaya çalıştığımdaysa beni terslemişti. "Ciddi misin böyle mi teşekkür edeceksin?"
"Ne istiyorsun Taehyung? Altına falan yatmamı mı? Sana beni kurtar demedim. Hele o kahküllü cadıyı sevgilim olarak tanıtman aşırı saçmaydı. Buna kim inanır ki? İyiliğin için karşılık bekleme Kim. Senden iyilik isteyen olmadı, kendim de bu işin altından çıka bilirdim."
Gözlerim kocaman açılmıştı. Bunları duymayı kesinlikle beklemiyordum. Jungkookun bencil biri oldğu gayette belliydi ama bu kadarını beklemiyordum. Bir teşekkür etmek o kadar da zor değildir. Hele ki, Momo ona kahküllü cadı dediğini duyarsa ona gerçekten cadınım ne olduğunu gösterirdi.
"Sana söyleyecek bir şey bulamıyorum bile."
"Güzel, bir daha da bulma. Konuşmayalım." Ne sanıyordu bu kendini? Ünlü falan mıydı. Yoksa gerçekten de mafya mıydı amına koyayım? Bu kadar ego üniversite öğrencisine göre aşırı fazlaydı.
Burada daha fazla durursam büyük kavga çıkacağını biliyordum. Başımı belaya sokmak istemiyordum. Sadece kafamı sağa-sola sallamakla yetinmiş oradan uzaklaşmıştım. En başından beri ona yardım etmemeliydim.
~~~
Ders çıkışı bahçede Jimini bekliyordum. Her seferinde söyledikleri aklına geldiğinde sinirleniyordum. Ama haklıydı da. Neden yardın ettim ki? O benim neyim oluyordu ki? Görüşe bakılırsa bu düşünceler tüm hafta aklımı işgal edecekti. O kadar fazla dalmıştım ki, Jimin'in beni çağırdığını fark etmemiştim bile.
"Taehyung sana sesleniyorum. Kafasını siktiğim baksana!"
"Efendim?"
"Anan diyorum dün çok güzeldi."
"Ne saçmalıyorsun amına koduğum."
"Beş saatdir sana sesleniyorum sense yerdeki kuş bokuna fazla merakla bakıyorsun. Yanımızdan geçen herkes bize bakıyor."
"Bakarlarsa baksın çokta sikimdeydi. Annenden izin aldın mı?"
"Aynen kardeşim sen neden bu ladar takıldın bu duruma? Yürü hadi çok açım."
~~~ Jimin her ay en az bir kere benim evimde yatıya kalırdı. Ailesi ile aramız çok iyiydi hatta annesi beni ondan daha çok severdi diye biliriz. Yazın beni onlarla birlikte yazlıklarına götürür kendi çocuğuymuşum gibi severdi. Aynı şey benim ailemde Jimin içinde geçerliydi.
"Ya Taehyung, ben bu Maşalı çarşaflarda uyumak istemiyorum!"
"Ne istiyorsun be. Stellamı sana kaptıracağımı mı sandın? Hem Maşa da senin gibi sarışın yelloz uyuyun birlikte."
"Siktir git ya."
"Bak sikerim seni görürsün. Uyu hadi yarın hafta sonunu değerlendirmeliyiz!" Dememle Jimin gözlerini devirmişti. Her seferinde aynı şeyi diyordum ama en sonunda gittiğimiz tek yer pizzacı oluyordu. Birde kahveci.
"Uyanık kaldıkca batırıyorsun. Uyu hadi."
~~~~~~~~~~~ Gözlerimi açmış yine kendimi ait olmadığım odada bulmuştum. Ama bu sefer sanırım rüya değildi çünkü üzerimde ne bir koku ne de ağırlık vardı. Sahi ben rüyamda kokuyu nasıl hissede bilirdim ki? Bu nasıl saçmalık böyle. Ayağa kalktığımda gözlerimle odayı taradım. Bir yatak ve asker yeşiline boyanmış duvarlardan başka hiç bir şey yoktu
Ah birde bir kapı vardı.
Kapıya doğru yaklaştıkca sesler duymaya başlamıştım. İniltiye benziyordu.
Kapıyı açtığımda yine onu gördüm. Ama daha farklı şekilde. Artık tamamen çıplaktı ve vücudunu sandalyeye baglayan kemer vardı.
Gözlerim yine şokla açıldı. Kemer ayaklarını birbirine bağlamış, oradan başlayarak tum vücudunu sarmalamıştı.
Ve boynunda durmuştu.
Gözleri dolmuş, yanakları kızarmış, tir-tir titriyordu. Yaklaştıkca penisinin sızdırdığını gördüm.
Tam ayak uçlarımız bir birine değecek şekle geldikten sonra durdum. Yukarıdan aşağıya doğru bakıyordum.
"Tae-Taehyung."
"Jungkook, bu ne hal?!"
"Sen yaptın."
"Ne?"
"Sanaa ihtiyacım var. Bana yardım etmeyecek misin? Önce parmaklarınla sonraysa aletinle beni doldurmayacak mısın?" Sözleriyle beni etkisi altınaa almıştı bile.
Kemer aniden kendiliğinde çözüldüğünde vücudunda bıraktığı izler hala duruyordu. Sandalyedeki oturuşunu değişti. Gözleri daha da sulanırken iki parmağını ağızına götürdü. Ben daha neler olduğunu bile anlayamamıştım.
Ağızına götürdüğü parmakları boydan boya yalamış elini aşağı getirerek deliğine yaslamıştı.
Gözümün önünde kendini parmaklıyordu!
"Taehyung, yetmiyor. Seni istiyorum. Parmaklarım yerine sen ola bilirsin." Daha fazla dayanamazdım. Hızla ellerimi öne doğru atmış koltuk altından yakalayarak kucağıma almıştım. Az önce üzerimde olan pantolonum birden yok olmuştu.
Bir elimi kalçasının altına diğeriniyse omuzunda tutarak kucağımdaki yerini almasını sağlıyordum. O da ellerini boynuma yerleştirerek kendini sabitledi. Artık iki elimde kalçalarındaydı. Elimi penisime götürerek kendimi deliğine konumlandırdım. Yine nasıl olduğuny bilmediğim şekilde kendimi yatakta onuysa üstümde sekerken buldum.
"Ah, çok iyisin Taehyung! Penisin resmen benim için yaratılmış!"
"Jungkook daha hızlı zıpla, daha hızlı."
~~~~~~
"Jungkook!"
"Uyan amına koduğumun gerizekalısı!"
Onca şeyden sonra bana 'Şimdi düştün elime sikmez miyim ben seni, alay konumsun artık.' gozleriyle bakan Jimini beklemiyordum.
~~~~~~~~ Vote atmati unutmayin😠👍🏻
Jungkook:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
su turuncu sey kemer mukemmel resim yetengimi konusturdum nasil🙆♀️💕
