42-Yılların Getirdikleri

71 9 0
                                    

Yılların Getirdikleri Ama Götüremedikleri

Özgürün Uyandığı Günden
Sonraki Gün:

Ömer'in olduğu kulübe evin içinde iki oda bir yatak olduğu için Ömer burada kalmaya devam etmişti. Yaşanılabilir bir yerdi. Zerya, Ömer gitmek isterse gitsin ama istemezse ise kimse bir şey demesin diye talimat vermişti.

İstediğini yapmasını da zaten Ömer'e ima etmişti. 10-15 saat civarı önce Zerya yanına gelmişti ve aralarında ki buzların az miktar da olsa da erimesiyle içten içe içi ısınmıştı.

Fakat kırgınlık yerli yerindeydi. Hâlâ kızgındı. Hayal kırıklığı yerindeydi. Cevaplara ihtiyacı vardı. Neden diye sormak istiyordu. Fakat hissediyordu, yakın zamanda sadece Zerya ile değil tüm ailesiyle yüzleşecekti. Belki de sadece bir histir.

Çünkü o 7 kişinin bir daha aynı ortamda bulunacağını sanmıyordu. En dobra olan Akın bile gözlerine bakamayacak kadar çekiniyorsa diğerlerini düşünemiyordu.

Ömer bu düşünceler içerisindeyken yatakta uzanıyordu. Orta rahatlıkta olan yatakta yan dönmüş, duvarı izliyordu. Gözleri boşluğa odaklanmıştı. Kapı sertçe açılana kadar. Gelen yüksek ses ile hızla yerinde doğruldu ve karanlığa baktı Ömer. Gördüğü siluet ile ise derin bir nefes verdi.

Torpak nefes nefese kalmış Ömere bakıyordu. Bu haline bakılırsa kaçtığından falan korkmuştu.

Ömer kaçmış olsaydı, azar yiyeceği için bu kadar korkar mıydı? Kalbine saplanan bıçakları görmezden gelerek suratına bir gülümseme koydu.

"Merak etme kaçmadım." Dedi sakinleş der gibi bir imayla. Kaçmak isteseydi kaçardı. Zerya bile biliyordu, Toprak düşünememiş miydi? Ömer içinde ki sesleri susturdu. Fazla kırıcı olmaya başlıyordu.

"Kaçtığını düşünmedim." Dedi Toprak kendini açıklamak ister gibi. Ömerin onu yanlış anladığını anlamıştı.

"Belli oluyor." Dedi Ömer, bu sefer daha gerçek bir gülümsemeyle. Toprak bir gün Ömere bin yalan da söyleyebilir, gerçekleri saklayabilir, ondan şüphe edebilirdi,ömer için sorun değildi bu. Dediği tüm seneryolar yaşansaydı dahi Ömer Topraktan vazgeçemezdi. Severdi. Çünkü toprak yapmışsa bir bildiği vardır düşüncesindeydi.

Toprağın bile isteye değer verdiği birini kırmayacağını biliyordu. Toprağın Ömere değer verdiğini ise dünya alem biliyordu. Ömer yine kendi içinde düşüncelere dalmış, Toprağı sessizlikle başbaşa bırakmıştı.

Fakat Toprak küçük adımlarla ona gelince göz teması kurmak zorunda kalmıştı. Toprak hızlıca yatağa ulaşmış ve Ömer'in elini tutmuştu. Karşısında ki adam neredeyse kızaracak kadar şaşırmıştı.

"Ne yapıyorsun?"

"Yeter artık Ömer."

"Ne yeter artık ?" Diye sordu Ömer korkuyla. İkisinin birlikteliğinin önünde ki en büyük engeldi belki de Ömer'in kaybetme korkusu. Her an hata yaptığını düşünüyordu, her yanlışında Toprağı kaybettiğine inanıyordu. Toprak ise aksine bir türlü Ömer'i ikna edemiyordu.

"Bıktım Ömer benden şüphe etmelerinden." dedi sitemle Toprak.

"Yanına geldim çünkü kabus gördüm. Öldüğünü gördüm ve bu rüyaları Ne kadar süredir gördüğümü bilseydin ağzın açık kalırdı. Senin bi iş çevirdiğini düşünmüyorum. Kaçmaya çalışacağını düşünmüyorum ki isteseydin yapardın. Seni zorla tutmuyorum." Toprak hızlıca konuşmuş daha sonra ise duraksamıştı. Aldığı tavsiyeyi deniyordu.

Yolculuk gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin