58-Final

135 15 35
                                    

58-Final

Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın.

🖤

İnsanlar kırılgan canlılardı. Diğer canlılardan çok daha kırılgan. Ölülerin arkasından aylarca yas tutar, belki hiç atlatamazdık. Ölümden kaçardık, belki de sandığımızın aksine ölüm yeni bir hayattı.

Öyle bir hayat varsa, lütfen bul beni sevgilim.

Etrafımda ki insanlara baktım. Herkes üzgündü, birçoğu ağlıyordu. Neden bu kadar üzgün olduklarını ise anlamıyordum. Neden Zeryanın fotoğrafına bakarak ağlıyorlardı, zerya fotoğrafta gülümsüyordu oysaki. Fotoğrafın eski oldugu belliydi ama orada da çok güzel gülüyordu.

Farkında bile olmadan dakikalarca o fotoğrafa baktım. Ve daha onlarcasına. Evin her yanına Zeryanın fotoğrafları konuşmuştu. Başına gelecekleri bilmeden hepsinde gülümsüyordu.

Ama en çok seninle olanda.

Yanaklarımda hissettiğim ıslaklıkla şaşkınca yanağıma dokundum. Ağlıyor muydum? Ben neden ağlıyordum ki, sebebini bile bilmiyordum. Asıl soru, sen kime ağlıyorsun Asya?

Etrafa baktım gergince. Zerya neredeydi, yalnız hissedeceğimi biliyordu. Hem geleceğine söz verdi o aptal kızıl. Söz verirse gelir. Ölse bile gelir mi?

"Söz. Ölsem bile geri gelip son kez öpeceğim, tamam mı? "

Kaç saat geçmişti bu sözlerin verilmesinden? 38 saat olmuştu. Hâlâ geri gelmemişti. Geldi ya Asya, kollarında öldü ama geldi. Ama öpmedi. Sıcaklamaya başladığımda ayaklandım. Aklımda ki saçma sapan sesi görmezden gelmeye çalışıyordum. Ama o susmak bilmiyordu.

Birkaç metre ilerimde Çınarı gördüğümde yanına gittim.

"Çınar, Zeryayı gördün mü?" Yanındaki adamla konuşmayı bırakıp bana döndü.

"Anlamadım Asya hanım. Tekrarlar mısınız?" Neden bu kadar şaşırmıştı ki?

"Zeryayı diyorum, gördün mü?" Aniden gözleri dolan çocuğa anlamsızca bakmaya devam ettim. "Sıkıldım burada Çınar, Zerya nerede?"

"Bekleyin beni burada lütfen." deyip gözden kaybolduğunda derin bir nefes verdim. Nesi var bunların? Sadece sevgilimi görmek istemiştim, ne bu şaşkın gözler?

İki dakika kadar Çınarı beklediğimde artık sıkılmıştım. "Kendim bulurum Zeryayı..." Kimseye daha fazla bakmadan evden çıktım ama aniden ayaklarımdan gücün kesildiğini hissettim. Gözlerim benden izinsiz, sadece bir noktaya odaklanmıştı.

Kanları silmişlerdi ama ben hâlâ görüyorum. Zerya orada ölü bedeniyle yatmıyordu ama ben görüyordum. Kendi bedenimde oradaydı. Çığlıklar atıyor, gözlerini açması için heryanı kana bulanmış kıza yalvarıyordu.

Gözümden akan yaşları fark ettiğimde kendime gelmiştim. Tekrar. Niye ağlıyordum ben yine? Kalbimde ki bu sıkışma da neydi? Zeryayı bulmam lazım benim. Kendimi iyi hissetmiyorum. Onu görürsem iyi olacağım.

Emin misin?

Güvenliğe doğru ilerlemeye başladığımda etrafıma şaşkınca baktım. Ne kadar çok araba var böyle, niye geldiler onu da anlamamıştım. Zeryayı bul, ona sorarsın.

İçimdeki ses haklıydı, Zeryayı bulmalıydım. Ama hiç bir yerde yoktu.

Ta ki o ses gelene kadar.

Yolculuk gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin