(7)

177 10 14
                                    

Dördümüz tıpış tıpış sınıftan çıktık kapıyı kapattığımız anda üçlü gerizekalı kombosu gülmeye başladı bense bursum tehlikeye girdiği  için tedirgindim o esnada Yiğit beni görmüş olmalı ki yanıma geldi "Ya bu hocayı sikleme hiçbir bok yapamaz anca böyle dersten atıyor" söyledikleri içimi rahatlatmıştı ama konuşmaya belli etmeden hafif yapay bir dinirle konuştum;

-Sizin yüzünüzden matematikte eksik konum kaldı evdede çalışmaya üşeniyorum zamanım anca antremana yetiyor uff.
Antreman dediğimde tim gözler bana döndü ve sporcu olduğumu öğrenen bütün teyzelerle yaptığım sohbet burdada geçti;

-Sporcumusun?

-Evet

-Ne kadar süredir oynuyorsun?

-10. yılıma az kaldı

O esnada Kaan dönüp bana bir soru yöneltti ;

-Yıldız özür dilerim ama gerçekten merak ettim yurtta voleybol oynamana nasıl izin verdiler 7 yaşında hemde.

Bir an duraksadım nefes aldım  sonra sorusunu cevapladım alışmıştım bu sorulara.

-Yurtta seçme yapmaya gelmişlerdi çocuklar spora yatkın mı diye aslında yaş sınırı 10 du ama ben çok yalvarınca benide almışlardı aslında o kadar iyi bir sonuç elde etmedim ama görevlilerden birinin gözüne çarptım ve sonuç 4 yıl voleybol masraflarımı karşıladı donra çalışmaya başladım.

Kaan anlamış gibi başını salladı Ateşe döndüğümde düşünceli görünüyordu sonra Yiğit gülümseyerek bir soru sordu " ablamızın mevkisi ne" Gülümseyerek cevap verdim " smaçör oynuyorum bir ara kısa süre pasördüm ama şuan smaçörüm"  biz yine böyle sohbet edicekken Ateş öne atıldı ve yeni bir soru yöneltti.

"Sınıf kapısının ortasında konuşmaya devam edelim mi yoksa başka bir yeremi geçsek" diye çok haklı bir soru yöneltti bende sorusunu yanıtladım " spor salonuna gidelim mi" bu sorumu herkes onaylayınca spor salonuna doğru yürümeye başladık Yiğitle Kaan atıştırmalık almaya aramızdan ayrıldı bende aramızdaki sessizlik bozulsun konu açmaya çalıştım ama aklıma konuşucak hiçbir şey gelmiyordu neyse ki hemen spor salonuna geldikte bu suratsız muşmulayla konuşmak zorunda kalmadım.

Ben spor salonunu incelerken Ateş bir yere oturmuştu büyük bir binaydı yarısında spor malzemeleri vardı merakla diğer alana geçtiğimde ağzım açık kaldı kocaman bir voleybol sahası hemde tribünlü! Bu okulu gerçekten sevmeye başlamıştım voleybol sahasının etrafında yürürken temiz havayı içime çektim işte ait olduğum yer burasıydı bu çizgiler sanki damarlarımdı voleybol gerçekten beni hayatımdı. Ben sahayla bütünleşmiş bir şekilde dururken Üçlü erkek kombosu bana doğru yürümeye başkadı hepsine şöyle bir alıcı gözüyle baktım.

Kaan, kahverengi kısa saçlıydı saçlarıyla uyumlu gözleri vardı boyu gerçekten uzundu basketbol oynadığı her halinden belli oluyordu kızların sırf onu izlemek için basketbol sahasının etrafında dört döndüğüne emindim.

Ateş, hafif uzun kumral saçları ve bunla uyumlu koyu yeşil gözleri vardı boyu Kaan kadar olmasada uzundu ve gerçekten yakışıklıydı.

Ve gözlerim en sonunda Yiğiti buldu kahverengi dalgalı saçları vardı boyu Ateşten uzundu kasları tişörtünün ardından bile belli oluyordu komik bir mizacı olmadına rağmen ciddi bir yüz ifadesi vardı en küçük pozitif ifadede gamzesi ortaya çıkıyordu imkanım olsa saatlerce izleyebilirdim bütün bunlar yetmezmiş gibi birde açık yeşil gözleri ve kaşındaki piercingle ufffff... Aman bana neydi onlardan ben önüme bakarım kardeşim. Onlarda geldiğine göre tribündeki sandalyelerden birine oturduk ve sohbet ederek cips kola ya başladık bir ara sözü alıp konuşmaya başladım;

-Şimdi o zaman sıra sizde anlatın sizin olayınız ne ben döküldüysen sizde dökülün.
Diyerek kolamdan bir yudun aldım üçüde bu soruma gülümsedi ve ve herkezden önce tabikide Yiğit öne atılıp konuşmaya başladı;

-Sanada hak veriyorum karşımda yakışıklılığın vücut bulmuş hali olsa ben bu suratın nerden geldiğini bilmek isterdim.

Üçümüzde muazzam bir şekilde göz devirdik ondan sonra Yiğit tabikide tepkilerimizi umursamayıp devam etti;

-Kısa ama bir o kadarda dolu hayat hikayeme başlıyorum ben 3 eylül 20..
Derken Kaan sözünü kesti;

-Sadede gel amınakoyım

-İzin verirsen gelicem
Dedi ve boğazını temizleyerek konuşmaya başladı

-Ailemle yaşıyorum genelde iş seyahatlerine çıktıkları için ev hep boş kalır bende her yıl parti düzenlerim okuldada baya bir ünlüdür partilerim söylemesi tekrar edicek olursam 18 yaşımdayım basketbol oynamayı severim ama futboldada başarılıyımdır. On parmağımda on marifet maşallah bana tütü...

Derken Kaan tarafından ensesine yediği şaplakla yüzü buruşturdu. Kaanla klasik atışmalarına devam ederken bende cipsimi yiyip kolamı yudumladım tartışmaları azalırken konuşmaya devam ettim "Ee diyerleriniz sizin olayınız ne" o esnada Kaan bana dönüp şüpheli bit bakış attı "Bizim hakkımızda fazla bilgiyi neden bu kadar önemsiyorsun Yıldız"

Donup kalmıştım sadece onları daha yakından tanımak istiyordum Kaan gerçekten böylemi düşünüyordu? Tam bir açıklama yapıcakken Ateş konuştu "Zil çalmış çıkmalıyız" bunun üzerine hemen çöpleri toplayıp çıktık yola çıktık yolda adım seslerimiz dışında bir ses olmadı. Sınıfa girdiğimizde ne kadar derslere odaklanmaya çalışsamda bir türlü odaklanamadım. Çıkıştada kimseye muhatap olmadan dıları çıktım tam okuldan çıkmıştımki Kaan'la Ateş'in konuşmalarına kulak misafiri oldum;

-Ateş sen böyle hemen birini aramıza  alıcak biri değilsin iyi adam taklitleri yapma büyük ihtimalle bişey için kullanıp bırakacaksın ne için kullanıcaksan hızlı ol canımı sıkmaya başladı.

-Biliyorum bir şey anlamaya çalışıyorum bitsin bırakıcam.

Duyduklarım üzerine bir adım geriledim ve tam ordan uzaklaşıyordum ki her şey yerdeki sopaya basıp düşmemle daha kötü bir hal aldı.

Oy verip yorum yaparsanız sevinirim:)

NERDESİN?Where stories live. Discover now