(15)

143 11 27
                                    

Benim cevabımla Yiğit Kaan ve Ateş bana adeta salak mısın cemile bakışından attılar.

Oysa ben gayet ciddiydim bu yumurta kırmayı bile beceremeyecek züppelerin çalıştığım kafede işe başlasalar ne olucak gerçekten merak ediyorum.

Bana hala en ciddiyetsiz bakışlarından atarken söze daldım.

-Ne? ben gayet ciddiyim.

Ben memnuniyetsiz halimle öff leyip sırama tekrar oturdum. Benim bu halimi görünce Yiğit yanıma yaklaştı ve;

-Yıldızcım, ben daha tost bile yapamıyorum kafede nasıl çalışırım. Hem bu güzel kusursuz ellerim nasıl bulaşık yıkamaya dayanır(!)

5 SAAT SONRA

Yüzümde gururlu bir gülümseme arkamda dokunsam ağlıcak olan üç kişiyle kafenin karşısında dikiliyordum.

Evet onları ikna etmiştim.

Aslında biraz gergindim çünkü voleybol seçmesi yarına ertelenmişti. Ve bunlar yüzünden patronumdan azar işitmek istemiyordum.

Ama bir yandanda bunların kendi paralarını kazanıcak olma fikirleride beni ayrı merak ettiriyordu. O yüzden yüzümdeki gülümsemeyi hiç bozmadan kapıyı açtım.

Eski iki katlı bir kafeydi ahşap bir dekorasyonu vardı, küçük ama sevilen bir yerdi.Patronum tatlı bir insan olsada yardımcısı çok gıcık biriydi.

Uzun zamandır kafe için çalışan eksiği çekiyorduk.Her ne kadar bunlara güvenmesemde umarım iyi iş çıkarırlar.

İçeri girdiğimizde hemen belgelerin imzalanması için patronun odasına geçtik.

Patronum Mete Bey hızlıca belgelere göz atmaya başladı zaten daha önce onlardan bahsettiğim için kabul edilirlerdi.

-Ateş Boratav

Kaan Can

Yiğit Türkoğlu

Sonra durdu ve şaşkın gözlerle Yiğite baktı sanki karşısında cumhurbaşkanı varmış gibi ayağa kalktı ve sorgulayan bakışlarını Yiğitin üzerine dikti Yiğitte kısaca "Babam" dedi ben hiç bir şey anlamamıştım.

Sorgulayan bakışlarımı Kaana attım Kaanda birazdan söylerim bakışı atınca mecbur önüme döndüm.

Mete Bey hayla şaşkınca Yiğite bakıyordu imkanı olsa kafenin anahtarını Yiğite verip çıkıcaktı. En sonunda normalleşti ve hızlıca belge işleri imzaları attıktan sonra. Gelen telefon üzerine çıkması gerekti.

Ve evet işte beklediğim an gururlu bir gülümsemeyle onlara döndüm ve "Evet artık benim stajyerimsiniz" dedim.

Ben ne kadar heyecanlıysam onlarında morali bir o kadar bozuktu onların moral bozukluğuyla iş yapamıcağımı bildiğim için önce bunların moralini yükseltmek için işe başladım;

-Ya hadi ama kendi paranızı kazanma fikri sizi heyecanlandırmıyor mu?

-Lan doğru para kazanıcaz.

Dedi Kaan. O esnada Ateş elini abi edasıyla omzuna koydu ve Adnan Ziyagil tonlamasıyla konuştu.

-Biz zenginiz Kaan.

-Aa doğru.

Bazen bu ikilinin gerçekten bu yaşa kadar bu zekayla nasıl geldiklerini sorguluyorum.

Ben göz devirdikten sonra Yiğit Kaan ve Ateş üçlüsünü tezgah arkasına getirdim kısaca her şeyin nasıl çalıştığını anlattım.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 02 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

NERDESİN?Where stories live. Discover now