ÖPÜCÜK/ 31

117 8 0
                                    

3 ay sonra..

Fabian merdivenlerden aşağı inerken sabahın köründe Victor tarafından çağırılma sebebini merak ediyordu. Uykusundan uyanmaya değecek bir sebep olsa gerek diye düşünerek merdivenlerden aşağı indi. Girişteki salonda bekleyen Victor ellerini önünde birleştirmişti. Fabian'ın geldiğini görünce gülümseyerek ona doğru birkaç adım attı.

"Günaydın."

"Gün daha aymadı ama sana da günaydın."

Fabian mahcup bir şekilde gülerek ellerini önünde birleştirdi.

"Kusura bakma, uykundan uyandırdım. Vakit biraz erken ama sana danışmak istedim. Gerçi danışmak demek doğru olmaz, haber vermek diyelim biz şuna."

"Ne haberi?" dedi Fabian, uyku sersemliği hâlâ üzerindeydi.

"Sana haber vermediğim için kızma bana. Bir krallık ile güzel bir anlaşma yapmayı düşündüm. Hatta bu konuda harakete bile geçtim, sana biraz geç söyledim ama olsun."

"Ne krallığı Victor? Ne anlaşması?"

"Avalos krallığı ile bir anlaşma yaptım. Bu akşam bize yemeğe davetliler.."

"Ne?.."

Fabian korkuya kapılmış gibi sormuştu bunu.

"Avalos mu?"

Victor onun endişe etmesinin sebebini biliyordu. Onu rahatlatmak için gülümsedi.

"Sana önceden söylemedim, belki bana engel olursun diye. Duygusal bir şey değil bu, sadece bir iş. Halkım için güzel kararlar almaya çalışıyorum. Umarım beni anlarsın."

Onu anlıyordu anlamasına, fakat o kendisini anlayabiliyor muydu?

Yine de "Sorun değil" dedi Fabian düz bir sesle. Victor haklıydı, halk için önemliyse alınacak kararlar ona laf düşmezdi.

"Ben katılmayacağım iznin olursa."

"Hayır hayır" dedi Victor aceleyle.

"Özellikle katılmanı istiyorum, lütfen.."

"Biliyorsun.."

"Lütfen Fabian, beni yalnız bırakma o masada. Güvenebileceğim kimse kalmadı yanımda senden başka."

Fabian itiraz edecek gibi olduğumda Victor onun konuşmasına izin vermeden devam etti.

"Sen gidince anladım Fabian, yanımdakilerin leşimi yemek için bekleyen akbabalar olduğunu. Güvenebileceğim tek kişi sensin. Biliyorum senin için zor ama benim için bunu yapamaz mısın?"

Fabian derince yutkunarak baktı Victor'a. Gerçekten kendisine ihtiyâcı vardı. Onu yüz üstü bırakmazdı. Zamanında kendisine çok yardım etmişti. Şimdi onu yüzüstü bırakmak kendisine ters düşerdi.

"Öyle bir şey yapmam tabi. İstiyorsan eğer gelirim."

Victor içi gülen gözlerini Fabian'ın tereddüt dolu gözlerinde gezdirdi.

"Merak etme, kimsenin bir şey îma etmesine izin vermeyeceğim.."

~~~

"Hazırsan çıkalım."

Julian köşkün dış kapısının önünden Helena'ya seslenmişti. Hazırlanması çok uzun sürdüğü için sıkılmıştı.

"Hazırım hazırım" dedi Helena kapıya doğru ilerleyerek. Hazırlanması epey vaktini almıştı fakat aynaya baktığında harcadığı vakte değdiğini anlamıştı.

MAĞLUP+18Where stories live. Discover now