KABUL EDİYORUM/ 34

105 12 5
                                    

Fabian kısa sürede kaybettiği aklını toplamıştı. Onun evli ve çocuklu bir adam olduğunu yeni hatırlıyordu.

"Ben Mauritius değilim, ya da kıyaslandığın diğerleri.."

Son olarak bunları söyleyerek alnını yasladığı sırtından ayrılmıştı.

"Kusura bakma haddimi bilemedim."

Julian bir bakıma neye uğradığını şaşırmış gibiydi. Fabian sırtından çekildiğinde ona doğru döndü. Ne diyeceğini, ne yapacağını ilk kez bilemiyordu.

"O öpücük için beni affet, içkinin etkisiyle öyle bir şeye kalkıştım."

Sustu Julian, onu öptüğü için özür diliyordu. Ona sunduğu her şeyi geri çevirmiş, üstelik ağlayarak sırtına öpücükler bırakmıştı. Evet, arada fark olduğunu anlamıştı. Diğerleri arzu, ya da ceza niteliğindeyken bu tamamen farklıydı. Kendine bile itiraf etmişti rahatsız etmediğini. Sadece anlayamamıştı.

"Üzerini giy" dedi Fabian eğilerek yerdeki gömleği aldı. Gömleği Julian'a verdikten sonra şöminenin önüne doğru ilerledi.

"Biraz dinlen, yarın çıkarız yola."

Julian dediği gibi gömleği üzerine giydi. Ardından ısınmak için o da şöminenin başına geçti. Fabian ateşin üzerinde kaynayan kazandan bir kaba çorba doldurduktan sonra Julian'a uzattı.

"İç, için ısınır."

Julian çorbayı alarak soğuması için bir kenara bıraktı.

"Saol.."

"Önemli değil, geç otur şöyle."

Julian gösterilen eski minderin üzerine oturarak yüzünü yavaş yavaş azalan ateşe çevirdi. Aklına Fabian'ın o gece söyledikleri gelince kendini açıklamak istedi.

"Bana da ona baktığın gibi bak.."

Artık ondan yardım isteyeceğine göre bu küçük oyunu da pekala söyleyebilirdi. Genelde insanların kendisi hakkında düşüncelerini pek önemsemezdi. Ama Fabian ona yardım edecekti. En azından ortadaki gerçekleri bilsin istedi.

"Helena.." dedi yüzünü Fabian'a dönerek.

"Helena'yla aramızda sandığın gibi bir şey yok."

"Hayır hayır açıklama yapmana gerek yok.."

"Helena benden hamile değil" dedi Julian onun sözünü keserek. Fabian bu beklenmedik açıklama üzerine şöminenin ateşinde oyaladığı gözlerini hızla Julian'ın sâkince bakan gözlerine çevirdi.

"Aramızdaki evlilik sıradan bir evlilik değil. O bana, bende ona yardım ettim."

Karşılıklıydı yâni? Fabian'ın aklına hiç böyle bir ihtimal gelmemişti. Duyduğu gerçekler kalbini adeta hoş kokulu bir hanımeli bahçesi gibi sararak rahatlatmıştı.

"Ondan yardım istemiştim, o da karşılığında benden yardım istedi. Bana hâmile olduğunu söyledi. İkimizin de birbirimizden istediği şeyler vardı. Çocuk benden gibi davrandı ve evlendik. Karşılığında bana savaştan geriye kalan yaşlı bir kadınla tanışma fırsatı verdi."

Fabian'ın aklı kısa bir süreliğine hissettiği mutlulukla sarhoş olsa da, bu mutluluk fazla sürmemişti. Hemen düşüncelerinden çıkarak Julian'ın anlattıklarına kulak verdi.

"Avalos'a fazla uzak olmayan bir kasabaya gittik. Orada seninle karşılaşmıştık."
"Oraya onun için mi gelmiştin?" dedi Fabian doğrulamak ister gibi.

"Evet, beraber kadının evine gittik. Fakat aklı pek yerinde değildi. Sorduğumuz sorulara cevap vermedi. Bir soru hariç.."

Fabian merakla bekledi cümlenin devamını.

MAĞLUP+18Where stories live. Discover now