felix: cok onemli bi vaziyet-i ahval bulunmakta BILIN BAKALIM KIMI GORDUM☺️☺️
seungmin: hay allah kim ola ki
jisung: tahmin edebilir miyim
felix: et diye sorduk mal
jisung: yeni crush?
seungmin: cok zorlamadı ez
felix: komıksınız ama bi ben etmezsınız KAPASITESIZ YETMEZ neyse evet seo changbin 12-C, 854 numaralı kapı girişinden baştan 3. sıra duvar kenarında gözlüklü 167 cm kaslı spor kulübü başkanı siyah kıvırcık saçları var
seungmin: eee annesinin adı ne
felix: ona daha ulasamadım bana zaman ver bir de en kötüsü j wordun yakın arkadası
jisung: jungkook olabilir 🤔
felix: adını soylemek isteseydim soylerdim di mi
seungmin: eski sevgilinin adını buyuk bir istikrarla sansurlemen
felix: hak edıyor basta cıkmamız hataydı
seungmin: harbıden sizin nasıl cıktığınızı asla anlayamacağım bi ara dedikodunuz cıktı acaba cıkıyonuz mu diye sonra konusup tanısıp harbiden cıkmaya basladınız
jisung: wow uber wow yani
felix: neyse ne ıste o an cezbetmis demek ki onu gec bu niye konusmuyo jis minho hakkında da bisi anlatmıosun
jisung: minho ne it askerlık arkadasın mı soruna gelecek olursak hyungla 2 haftadır calısıyoruz iste cok mistik bir sey yok her hafta sonu gidiyorum bir seyler yapıyorum tıkınıyorum dönüyorum kedilerini seviyorum bi de cok tatlılar minho hyung da tatlı| bıraz|
seungmin: sıctıgı boku anlatan birinin bunları simdi söylemesi hmmm🤔 cıkar kokusu yakında
felix: seungmin sen de kopek mısın ne cıkar kokusu koklaya koklaya mı bulacan
seungmin: tanrı sahidim 2sn sussan davullu zurnalı kutlama yapıcam
felix:
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
jisung bu aralar aradan cekildigi icin grubun aksiyon ihtiyacını karsılıyorum yarın changbin'in yanına gidicem spor kulübüne katılım diye
seungmin: neler diyorsun felix aman allahim gozlerime inanamiyorum emin misin cok zor olacak yapmak zorunda degilsin inan
felix: komik cocuk hadi git matematik falan calıs sen
seungmin: mümkünse sen de calıs amk 3 sorundan ikisi hatalı
felix: 90 almıs olmam soku!!!!
seungmin: onda da bi itlik var zaten kopya dedik dedik de bu kadarı da yuh yani bizden gizli hocaya götünü falan mı veriyon sen
felix: mumkun 🤔
seungmin: veriyon yani
felix: opsiyonel 🤔
jisung: ben bı sure yokum aramayın basım agrıo bay
deccalin öz evladı & siz
jisung: hyung bugün gelmesem olur mu?
minho: neden han? bir şey mi oldu?
jisung: hastayım biraz basim agriyo bensiz halledicen gibi
minho: yok sorun değil heykel halledilir evde tek misin? annen veya abin var mı yanında?
jisung: tekim ama biraz uyusam gecer merak etme 😴
minho: 10 dakikaya oradayım kımıldama bir yere
jisung: hyung gerek yok ✓ gelme ✓ kime diyorum ki|
&
Minho hyung dediğini yapmış, tam 10 dakika sonra gelmişti. Sürüne sürüne kapıyı açtıktan sonra belimden tutup bana destek olmuş, yatağıma götürmüştü. Ardından elindeki poşetten bir kap ve birkaç kutu çıkardı.
"Çorba ve ilaç, klişe olabilir ama iyi geliyor."
Başımı salladım, seçim yapacak halde değildim. Mutfaktan aldığı kaşıkla çorbayı karıştırdı ve birazını kaşığa alıp dudaklarıma götürdü. Küçük bir yudum almamla tıslayarak geri çekildim ve homurdandım.
"Sıcak."
Bunun üzerine Minho hyung üfleye üfleye kaşık kaşık içirdi çorbayı bana. Yetmedi, ilaçları da içirdi sonrasında yatağımın rahat olduğundan emin oldu ve yanı başımdaki sandalyeye oturarak beni izlemeye başladı.
"Gidebilirsin, gerçekten."
"Gidebilirim ama gitmeyeceğim Han. İyi olduğunu görmeden gitmeyeceğim."
"Mahçup hissediyorum." dedim bakışlarımı kaçırarak. Ondan gelen kıkırdamayla içime yayılan anlamsız huzuru tarif etmem imkansız.
"Hissetme, minik asistanım için bu kadarını da yapmalıyım."
Bana taktığı lakapla kaşlarımı çatarak ona döndüm, o ise yanağımdan bir makas aldı.
"Senden bir şey daha isteyebilir miyim?" bunu söylememle gözlerinde bir ışıltı peydahlanmış, yüzündeki tebessümle beni bekler bir yüz ifadesi takınmıştı.
"Bana Han deme."
"Sana ne diyeyim?"
"Jisung, Jisung de. Adımla hitap et."
Dediğimle tebessümü büyümüş, hoş bir gülümsemeye dönüşmüştü. "Pekala Jisung. Daha iyi misin?"
Başımı salladım ve yorganı biraz daha kendime çektim. Alnıma düşen saçlarımı eliyle geriye taradı ve elinin tersiyle ateşimi kontrol etti. "Ateşin yok,sevindim. Kötü hissediyorsan biraz uyu, ben buradayım."
"Emin misin? Yük olmak istemiyorum."
"Olmuyorsun Jisung, şimdi uyu." Dediğiyle zaten kapanmaya musait gözlerimi kapattım ve yavaş yavaş uykuya bıraktım kendimi. Minho hyungın yanında huzurlu ve güvende hissediyordum, öyle ki saatlerce uyuyakalmıştım yanı başında. O ise beklemişti beni, bilincim kapanmadan önce gördüğüm sandalyede oturuyor, beni izliyordu.