Asfur Çiçeği 2

3.2K 190 18
                                    

      Yalnızlık üşütür müydü insanı? Belirsizlik? Aldatmak sadece sadece tensel olan bir şey miydi ? Yoksa bir insanı aldatmak başka bir insanla da aynı samimiyette davranıp onu başka birisi ile eşitliğe koymak mıydı? Eğer başkalarıyla aynı yerde  ise o kişinin hayatınız da nasıl bir farkı olurdu ? Aklımda onlarca soruya cevap aramak beni epey yormuştu. Bu kadar kırgın ve kızgınken çocuklara bir şeyler belli etmemeye çalışmak beni güçsüz kılmıştı. Bir bir önce kendime gelmeliydim. Ama çocuklarla sürekli yan yana olunca böyle bir şansım kalmıyordu. İşte düşünme fırsatı zaten olmazken evde çocuklar Bora'yı sorup beni daha çok yoruyorlardı. Ve ben hangisine neyin cevabını vereceğimi bilemiyordum. Bir süre çocukları annemin yanına göndersem daha rahat düşünme toparlanma olanağım olurdu. 

Kitap taslaklarını okurken ruh halimi anlatan kitaplar daha çok ilgimi çektiği için romantik - dram okuyordum. Bir süre sonra bu durumun beni iyice melankoliye bağlaması sinirlerimi bozmuştu. Bu konuyu Bora gelene kadar ertelemek en iyisi olacaktı. Bora geldiği, zaman bazı şeyleri hallederdik zaten. Keyfimi yerine getirmek için bilgisayardan MFÖ - Benim Hala Umudum Var açtım. Diğer günlere tezat olarak bugün çok azda olsa açan güneşe bakmaya başladım. Gözlerimi kapatıp yüzüme gelen hafif sarı pırıltılarla hayal kurmaya başladım. Ben güçlü bir kadındım gerekeni neyse onu yapardım kararlarımdan vazgeçmezdim. Yine öyle yapacaktım. Zamanı geldiğinde yine doğru kararı alacaktım. MFÖ 'nün de Söylediği gibi

Elveda sana yeter tamam bitsin artık bu dram bu fotoroman
Ham meyvayız hala koparmışlar dalımızdan
Güzel günler bizi bekler eyvallah dersin geçer gider
Güzel günler bizi bekler eyvallah dersin olur biter
Bıraksam kendimi şöyle oh ne rahat
Bu da geçer gülüm yaşamana bak
Alınacak dersler var sorulacak sorular
Bu dekar geçer gülüm bizden bu kadar

Her ne kadar üç çocuk sahibi insanlar olsak da hala tam olgunluğa erişememişiz belli ki. Hiçbir zaman ilişkilerde suçu tek kişi de aramam. Mutlaka bende bir yerde bir hata yapmışımdır. Ya da çok abartıyorumdur. Bilemiyorum. Kapının vurulup hafifçe açılmasıyla Zeynep başını içeri uzattı.

'' Behrem Hanım dün görüşme için çağırdığınız Bulut Esen geldi. İçeri alalım mı? ''

'' Evet Zeynep bana kahve getirir misin lütfen ? ''

'' Tabi Behrem Hanım. ''

Zeynep Odadan çıkınca içeriye 1.80 boylarında, kumral, mavi gözlü, yakışıklılığından daha çok tatlı olan bir adam geldi. Evet Bulut Esen tatlı bir adamdı. 

Ayağa kalkıp elimi uzattım ve ;

'' Merhaba ben Behrem Atasoy ''

'' Merhaba Behrem Hanım. Bulut Esen. ''

Ayakta kısa tanışmamızdan sonra koltuklarımıza oturduk. Bu sırada Zeynep içeri girip kahvemi getirmişti Bulut Beyde bir kahve istemişti. Bu da Bir öz güven belirtisiydi. Bulut'un da kahvesi gelince resmi olarak iş görüşmesine başladık.

'' Bulut Bey, bildiğiniz gibi asistanım olduğunuz zaman mesai saatleri içerisinde sadece bana bağlı olacaksınız. Bana gelen taslakları önce siz okuyup yazım hataları gibi düzeltmeleri yaptıktan sonra kitabın hangi kitleye seslendiğini, hangi alanda başarılı olacağı hakkında kısa bir rapor hazırlayacaksınız. Asistanım olduğu zamanlar saat 11.00 gibi işe gelirim. Siz  saat 10.00 da gelip ben gelene kadar iki tane taslağı hazırlarsınız. Ve sabah gelince sade Türk kahvesi içerim. '' dedim.

Yüzüme yerleştirdiğim gülümsemeden sonra;

'' Benim sizden isteklerim bunlar. Tabi bazen yurt içi ve yurt dışı gezilere de gidebiliriz. Bana eşlik etmelisiniz. Sizin bizden beklentileriniz nelerdir? ''

ALDATILMIŞ BİR KADIN ( ASKIDA )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin