ALDATILMIŞ BİR KADIN ( ASKIDA )

Asfur Çiçeği 3

Multimedia =  Bora :)

Telefonu açmalı mıydım ? Açsam dahi Bora ' ya nasıl davranmalıydım ? Sorular düşüncelerimi daha da bulandırırken derin bir nefes alıp telefonu açtım. Sesimin titrememesine önem göstererek 

'' Efendim. '' dedim.

'' Behrem. Hayatım nasılsın. '' dedi sesinde saklayamadığı tedirginlik vardı.

'' Nasıl olmalıyım ? '' dedim. 

Gayet ciddi ve kararlı bir ses tonuyla konuşmuştum.

'' Resmi görmüşsün anlaşılan. Ama inan ki senin düşündüğün gibi değil. ''

'' Sadece ben değil tüm arkadaşlarımız gördü! Ayrıca ne düşündüğümü sanıyorsun ? ''

'' Güzelim bak biliyorum herkes gördü ama... ''

Sözünü keserek konuşmaya başladım. Sonuçta bu konu telefonda konuşup bitirilecek kadar önemsiz bir konu değildi.

'' Kısa kes Bora. Buraya gelince konuşulacak bir şey kaldıysa oturup konuşuruz. '' dedim.

Ve cevap vermesine fırsat vermeden suratına kapadım telefonu. Her ne kadar ona karşı güçlü dursam da telefonu kapattığımda gözlerimde akmaya hazır bekleyen yaşlar yerini almıştı. 

Hera bana sorgulayıcı bir şekilde bakarken bu kadar özelimi en yakınım dahi olsa anlatmayı istemiyordum. 

'' Hera canım biraz erken yatsak olur mu ? Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum ve şuan çok duygusal bir anımdayım. ''

'' Tabi canım sen nasıl istersen. Sabah senden önce çıkarım ben Cihangir ' i görmem gerek. '' 

'' Tamam canım iyi geceler. ''

'' İyi geceler balım. ''

Odama girdiğim gibi gözümden akan yaşları durdurmaya çalışıyordum. Ama ben durdurmaya çalıştıkça daha çok ağlıyordum. En sonunda kendimi koyvererek yatağa girip hıçkırarak ağlamaya başladım. O benim aşık olduğum adamdı. Çocuklarımın babasıydı. Her şeyi  silip atmak kolay değildi. Ne kadar güçlü olursam olayım yüreğimde ki bu acı geçmiyordu güçle. Ağlamam yavaşça dururken yerini iç çekişlere bıraktı sonrada uykuya. 

Ofisime geçtiğimde masamın üzerinde iki adet rapor ve taslak duruyordu. Anlaşılan Bulut benim ne demeye çalıştığımı anlamıştı. Ceketimi çıkarıp masama geçtiğim sırada iki kere kapıya vuruldu. 

' Gelebilirsiniz. ' dediğimde

Bulut elinde kahvemle içeri girdi. 

'' Günaydın Behrem Hanım. '' dedi gülümseyerek.

'' Günaydın Bulut. Nasılsın ? ''

'' İyiyim efendim sağolun. Bugün saat ikide Ayşe Hanım ve Ahmet Bey ile kitap fuarları ile ilgili bazı sorunları konuşacakmışsınız. Geçen gün bir yazarımızın standı açılmamış. Ahmet Bey çok sinirli efendim. ''

'' Anladım. Peki standın açılmamasının sebebi neymiş ? ''

'' Başka bir yayın evinin yazarının standı oraya açılmış ve imza günü varmış. Bu yüzden standı kaldırmamışlar. Bizim yazarımızın da standı açılamamış bu yüzden. ''

'' Ahmet Bey diğer yayın evi ile görüştü mü peki ? ''

'' Hayır Behrem Hanım. Anlaşılan sorun diğer yayın evinde değil kitap fuarının düzenlemesini yapanlarda. Çünkü iki yazara da aynı yeri vermişler. ''