INTO IT🌗 TAEKOOK +18

C~A Chxse☄️

Umarım bu aktiflik
Okumaya ve oylara etki eder.
Çünkü adet'de oldum ölüyorum 😶

Tarif edemeyeceğim derecede
Yoğun duygu yüklemesi vardı vücudumda.

Acıyan ellerim ve az önce yaptığım şeyin yeni farkındalığında olmam
Donup kalmama sebep oldu.

Ani öfkem şimdi sönmüştü
Ve götümde patlayacağa benziyordu.

O kadar gözüm dönmüştü ki
Çok hızlı vurmuş olmalıyım ellerimin içi sızlamıştı adeta.

Taehyung benden böyle bir atağı beklemiyor olacak ki attığım tokatla beraber yüzü sağa doğru düştü ve öylece hiç hareket etmeden gözlerini sıkı sıkıya kapatmış bekliyordu.

Derin derin nefes alıyor ve bir yandan da bir şeyler mırıldanıyordu.
Duyabildiğim kadarıyla bana bir şey yapmamak için kenini tembihliyordu.

Buna sevinmeli miydim bilmiyorum.
Saçları yüzüne dökülmüş yanık teni hafif kızarmıştı.

Gücüm nefretimden doğmuştu...

"B-ben özür -özür dilerim Taehyung"

Sesimin titrememesine engel olma gibi bir çabaya girmedim.
Şuan ondan korkmam gerekiyor zaten ki deli gibi de korkuyorum.

Bana yapabileceklerinin bir sınırı yok ve ben bunu bile bile mafya olmasına rağmen (beni kaçırıp tehdit ediyor oluşuna) rağmen ona tokat attım.

Sessiz ama bir o kadar da beni yerime çivileyecek sakinlikle başını bana çevirdi ve "Seni öldüreceğim" dedi.

Başımı iki yana sallayarak ellerimi ona uzattım bir nevi kalkan gibi.

"H-hayır,bak özür dilerim bilmeden o-oldu"

Gözlerini avına yaklaşan bir kaplan misali üzerime dikti ve ağır ağır ayağa kalktı.

Kalktığı gibi kolumdan tuttuğunda
Bir hıçkırık can buldu dudaklarımdan
"Dokunma bana ,vurma lütfen"

Dudaklarım titriyordu Tanrı şahit

Beni asla dinlemiyordu gerçekten şuan ne isterse yapabilirdim ama şiddet çözüm değil.

Bunu bir babam anlayamadı zaten...

"Ya niyeymiş o ,sen bana tokat atacaksın ama ben sana dokunmayacağım öyle mi?"

Başını sağ omuzuna atmış ve öyle konuşmuştu.

Bu haline tezat bir şekilde kollarımı tutan eli o kadar güç uyguluyordu ki kolumu kıracak diye ödüm
kopuyordu.
Kolumda ki ağrı feci bir hâl almaya başladığında

"Bır-ağh Bırak lütfen acıtıyorsun"

Gözleri zevkle parladı

"E ne güzel işte "

Kolumu bu sefer çevirip bedenimi de dönderdiğinde sırtım göğsüne çarptı.
Bükülen kolum nedeniyle acı ile inledim.

Kulağıma doğru eğilince boynuma sıcak nefesleri çarptı.

"Seni kaç kere uyardığımın haddi hesabı yok öyle değil mi jeon"

Gözlerimi sıkıp acıya dayanmak için derin derin nefesler alıp veriyordum.

Sırtıma iyice abanıp üzerime eğildiğinde
"Cevap ver bana "diye bağırdı birden.

Benin ilerletip duvarın birine yüzümü yaslattığında yanağımın ezildiğini hissediyordum.

"Uslu olmayı öğreteceğim seni gerek döverek gerek si-"

"Sadece "
Sözünü bilerek bölmüştüm ne diyeceğimi bilmiyordum.