B.15 Karemel Kokulu Veda

29 3 6
                                    

Bu bölümü sennoss2m'a itaf ediyorum..

Bölüm müziği
Gripin-Neden Bu Elveda🍷

Sena Dağcı'dan

Düz yolda son sürat gidiyorduk. Neden bu kadar hızlı sürüyordu bilmiyordum. Dudaklarımı aralayıp "biraz daha yavaş sürersen ölüm fermanın verilicek galiba" dedim.

Arabayı aniden fren yaptı ve sert bakışlarını bana çevirdi. Gözleri yüzümde gezindi daha sonrasında dudaklarımda en son gözlerimde..

"Kusura bakma arka koltuğa, çocuk koltuğu koymayı unutmuşuz hanfendi" dedi. Hızla kaşlarım çatılırken "ben çocuk değilim, hem ayrıca çocuk olduğumu düşünme konusunda inatçıysan sende yaşlı bir dedesin" dedim.

Daha çok şey söylerdimde yaşlı olduğu için duymaz diye söylemedim.. Gözleri tekrar bana çevrilirken kalbimin yanıp, kül olduğunu hissediyordum..

"Öyleyse bir dedeye aşık olmak çok absürt değil mi" dedi ve arabayı çalıştırdı. O an ki sinirimle "çocuk dediğin kişilerle de flörtleşiyorsan bilemem yani" dedim.

"Bak eğer o geceden bahsediyorsan, sarhoştum ayrıca seni kendi irademle öpmediğim için sana aşık olmadığım şeyini değiştirmiyor" dedi.

"Neden bana umut verdin? Neden beni o gece sevdiğini söyleyip öptün" dedim sinirle. "Sarhoştum diyorum kızım anlasana" dedi direksiyona vurarak.

Aynı annemle babam tartıştığın da babamın direksiyona vurması gibi vurdu.. kızgın ve affetmeme duygusuyla.

Gözlerimin dolduğunu hissettiğim de "arabayı durdur, ineceğim" dedim. Gözlerimi gizlemeye çalışıyordum.

Beni sevmemesi, sevgimi görmemesi kalbimi yerle bir ediyordu..

Birden hatasını fark ettiğini düşünmüş olacak ki "benim yüzümden" boğazını temizledi "ağlama" dedi.

"Ağlamam hoşuna gidiyormuş gibi geliyordu, niye şimdi düşünceli ve ilgili birisi oldun" dedim hiddetle.

"Ağladığında daha çirkin oluyorsun, eskisinden daha beter" dedi nefretini kusmak istercesine. Ağlamamı ve içimde biriken şeyleri tutamayarak konuşmaya başladım.

"Seni sevdim diye mi bunlar, sana aşık oldum diye mi, sana hastayken baktım diye mi, beraber uyumamızı istediğinde kabul ettim diye mi" dedim hiddetle ve devam ettim "ALLAHTA BENİM BELAMI VERSİN SENİN GİBİ BİRİNİ SEVDİĞİM İÇİN" dedim ve ellerimi direksiyona ittim.

Önümüze tır çıktığında efe arabayı hafif sola kırarak fren yaptığında kaza yapmaktan kurtulmuştuk.. aslında o kurtulmuştu. Beni kazanın parçası yapmıştı, az önceki sözleriyle.

"Salak mısın sen, ben sana çocuksun diye birşey demekte gayette haklıyım" dedi nefretini püskürürken. "Ya kaza yapsaydık" dedi. Gözlerimi birkaç saniyeliğine kapattım.

Tekrardan sakin bir tonda "beni sevemezsin Sena, ben seni üzerim sonra da böyle ağlarsın" dedi ve kapıyı açıp çıktı.

Gördüğüm kadarıyla bir elinde telefonu ve diğer elinde sigarasını içiyordu. İçimden 'Allah'ım ben neden bunu yaşıyorum' diye geçirdim.

Efe abi sigarasını söndürüp arabaya bindiğin de kokusu burnuma doldu..
Hafif sigarayla karışık barut kokusu...

Birşey demeden geldiğimiz yönden geri geri giderek aynı yola sürdü. Bir ormanlık gibi yere yakınlaştığımız da "Nereye gidiyoruz, yine bana sarılıp beni öpüp sonrasında sarhoştum, ayaklarına mı yatacaksın" dedim.

Birşey demedi derin bir iç çekti ve sürmeye devam etti. Ormanlığa girdiğimiz de yanan bir araç ama neredeyse kül olmaya yakın duran kalbimi gördüm.

Hemen yanında bizim kızların ve Salihlerin arabasını gördüm. Araba durmadan koşarak indiğimde kapımı da kapatmamıştım. Yüzüm soğuk esen rüzgarlarla buruştuğun da kalbimde de aynısını olduğunu düşünüp umursamadım.

Omzumun üstüne inen barut kokulu montla duraksamadan ilerledim. Bu montu atmak istiyordum, beni daha çok üşütüyordu. Omzumdan indirip yere attım ve bizimkilerin yanına yaklaştım.

Efil.. Yağız abi onlar iyiydi. Hepsi iyiydi ama Deniz yerde yatıyordu.
Toplandıkları yere yaklaştım, eğildim ve dizlerimi keskin dalları umursamadan yere koydum.

Deniz birden bire elimi tuttu. O an sahnede gibiydik, herkes karanlığa çekilmişti ve sadece Deniz ile bana ışık vuruyordu. Sahi? Bir sahnedemiydik şuan..

"Deniz sana noldu, iyi misin sen" dedim merakla. Diğer eliyle kuruyan göz yaşlarımın üstünde parmaklarını gezdirirken "Sensiz, nefes alamıyordum" dedi ve birkaç kez yutkundu "şimdi yanımdasın, hiçbirşey bilmeme rağmen yanımdasın" dedi.

Boğazını tekrar temizledi ve "seni çok sevdim ama, sen Efe'den hoşlandığından beri sevmeyi bırakamadım, bırakmak istemedim" dedi.

Başımla onaylıyordum sadece, çünkü şok olmuştum. Gözlerini kapatıp açtı "seni sevmek, nefes almak gibiydi. Zordu ama zor şeyler nadir ve özeldir" dedi.

Göz yaşlarım gözlerimden yanaklarıma intihar etmek istercesine aktığın da derin nefes almaya çalıştım.
"Seni hep sevdim, hepte seveceğim Sena'm" dedi.

Ne yani Deniz abi benden hoşlanıyor muydu, nasıl bir aşk üçgeniydi bu..
Elimi yarasına değdirdiğim de sesi bile çıkmadı, sadece gülümsedi.. bir tek bana gülümsedi.

Zaman durmuş muydu neden kimse Deniz'e yardım etmeye gelmiyordu?

Yoksa bu bir veda mıydı?
Gidişin dönüşü olmayacağını mı kanıtlamaktı?
Nefes aldığını bildiğin de nefessiz kalmak mıydı?
Düştüğün de tamamen yıkılmak mıydı?
Vurulduğun da savaşmak mıydı?
Ya da..
Sevdiğini gördüğün halde gözünü kırpmadan kıymamak mıydı?

"Seni kendine emanet ediyorum" dedi ve acı ama sessiz bir inlemeyle gözlerini kapattı.

O gözler bir daha açılmadı, o bakışlar yine bana ilgiyle bakmadı, o duruş yine bana varlığını hissettirmedi en önemlisi de beni bana emanet etti ve nefes almamayı benim için göze aldı..

Ona son bir kez sarılmak istedim, beni seven kişiye.. beni görmeye doyamayan aynı zamanda da çok baktım ayıp olur diyene..

Kollarımı yerde yatan nefessiz, durgun bedene sardım..

Hafif karemel kokusu, yavaş yavaş izini kaybettiriyordu..

800 kelime

Merhaba, nasılsınız?
Bölüm nasıldı?

Efe'nin Sena'ya davranışları?

Efe'nin kalp kırıcı sözleri?

Deniz'in Sena'ya dedikleri?

Deniz'in Sena'yı kendisine emanet ederek gitmesi?

Deniz'in Sena'ya kokusunu bırakması?

Gelecek bölümde görüşmek üzere..
Kendinize dikkat edin.


Gün Doğuşuna YakınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin