17

1.2K 99 7
                                    

Berzan kızarmış gözleriyle yerinde doğrulurken hala bir çözüme ulaşamadığı için kendisine kızıyordu. Gece düşünmekten uyuyamamıştı bir türlü ve ne yapacağını bilmiyordu. Demir resmen başına bela olmuştu ama ne hissedeceğinden de emin değildi. O bir erkeğe ilgi duymamıştı şimdiye kadar. Ama bir kızla da yakınlaşmamıştı.

Demir ona denemeden bilemezsin diyordu. Bu işler deneyerek mi oluyordu ki. Onun gözünde zengin bir züppeden fazlası değildi o adam. İstediğini almaya çalışıyordu sadece  işte. Ama neden bu kadar üstüne düştüğünü anlamıyordu. Onun çevresinde bir sürü insan vardı, o gece bizzat görmüştü ama Demir inatla peşinde dolaşıyordu.

Belki de gerçekten aşık olabilir miydi. Öyle olsa bile sonra ne yapacaktı. Onun bir erkekle geleceği olamazdı. Sevgisine karşılık verse bile ailesi duyduğu anda herşey bir kabusa dönüşecekti. Abileri Onun peşini asla bırakmazdı. Demir bu işin ciddiyetini anlamamıştı ama kendisi çok iyi biliyordu.

Yatakta doğrulduğunda içindeki sıkıntıyla oflayarak gözlerini ovuşturdu. Daha gidip iş bulması gerekecekti ve nereye gitmesi gerektiğini bile bilmiyordu. Bu zamanda kolay değildi iş bulmak. Ağır işlerde de gidip çalışırdı sıkıntı yoktu ama her ay onu rahatsız eden hastalığı buna engeldi.

Belki de en iyisi köye dönmek olacaktı. Zaten orada hazır bir evi ve onu bekleyen insanlar vardı. Gittiği anda istedikleri bir kızla evlendirecek olsalarda belki de rahat ederdi. Hem bu adamdan uzak durmanın başka yolu da yoktu. Sürekli peşindeydi ve kurtulamıyordu. Dün akşam koala gibi yapışıp zorlamıştı onu. Düşündükçe bile bir garip hissediyordu.

Kendisine bile itiraf etmeyecekti onun bu ısrarcı halinin hoşuna gittiğini. Sarıldığı zaman aldığı güzel koku yüzünden heyecanlandığını. Çünkü öyle birşey olamazdı, olmamalıydı. Zaten bu hissettiği heyecan onu daha çok korkutuyordu. Eğer devamı gelirse vaz geçemez ve ölüme bir adım daha yaklaşırdı.

Daldığı düşünceler yüzünden beyni patlayacak gibiydi artık. En iyisi kalkıp onu göndermek olacaktı. Kendi lüks evi dururken burada kalması da saçmaydı zaten. O gittikten sonra ne yapacağına karar verirdi belki.

Yataktan çıkıp yavaşça kapıyı açtığında içindeki anlamsız heyecan yüzünden kendine sinir olsa da bastırmaya çalışarak kendi odasına ilerledi. Şimdi yine uyanıp alık gibi sırıtıp duracaktı yüzüne. Kapının önüne geldiğinde derin bir nefes alarak yavaşça kapıyı açtı. Onu görecek olmak niye heyecanlanmasına neden oluyordu böyle anlamamıştı. Ama fazlası olmayacaktı.

Başını gergince içeri doğru uzattığında boş yatağı görmesi ile anında kaşları çatıldı. Kapıyı tamamen açıp odaya göz attığında kimsenin olmadığını görüp canı sıkılmıştı. İçeriye girdiğinde gözüne gece verdiği kıyafetler takıldı. Katlayıp düzgünce koymuştu.

Hızla geri dışarı çıktığında "Demir" diye bağırdı. Onu içten içe kendisi uyandırmak istemişti ama göremeyince sıkılmıştı işte. Ses gelmeyince tuvalete gidip kapıyı tıklattı ama yine ses yoktu. Acaba o fark etmeden mi çekip gitmişti. Salona geçtiğinde kendisini koltuğa bıraktı.

"Şerefsize bak insan bi haber verirde giderdi. Bir de bırakmam diyor" Sinirle kendi kendine söylenirken istediği şeyin olmasına canı sıkıldığı için daha çok sinirlendi. Zaten gitmesi değilmiydi isteği o zaman niye aptal gibi kızıyordu ki. Belki de dün söylediklerinden sonra gerçeği anlayıp korkup kaçmıştı. Ölüm kelimesi sonuçta herkesi korkuturdu.

Başını öfkeyle koltuğa yaslarken onun gerçeğinin bu olmasına bir kez daha üzüldü. Hayatında bir erkeğe yer yoktu onun. İyiki de gitmişti. Ailesi duysa zaten daha kötü olurdu. Kendi içindeki iğrenç duyguyla çelişirken kapıdan duyduğu sesle bir anda yerinde dikleşti. Bu saatte kim gelirdi ki.

SENSİZ ASLA (BxB) mpregWhere stories live. Discover now