15

139 27 95
                                    


23 Kasım 2005 Çarşamba  

Hyunjin 

"Merhaba sevgili izleyenler, ben sunucunuz Hwang Yeji. Ünlü iş adamı Park Jinyoung esrarengiz bir şekilde aracının hakimiyetini kaybederek Han Nehrine düştü. Henüz tam bir bilgiye sahip değiliz fakat iş adamının hayatını kaybettiğini öğrendik. Ruhu Şad olsun." gözlerimi Yeji'nin sunduğu haberden çekip etrafıma bakmaya başladım. Kendimi tam olarak bok gibi hissediyordum. Dünden beri Jeongin'i görmemiştim. Tam bir aptal olduğum için olmuştu her biri. 

Dün Yeji beni arayıp yanına çağırdığında hemen yanına gitmiştim. Onunla ilgilenirken zamanın farkına varamadım, aptalın tekiyim. 

Ben adliyeye ulaştığımda duruşma çoktan bitmişti, Jeongin'i yalnız bırakmıştım. Evine gittim, annesi Jeongin'in benimle konuşmak istemediğini söylemiş ve kapıyı suratıma kapatmıştı. Onu kaç kere aradım, kaçını açmadı onu bile bilmiyorum. Sadece birini açtı ve artık aramamamı, sadece biraz düşünmeye ihtiyacı olduğunu söyledi. 

Beni çok defa aramıştı, ben Yeji'nin yanındayken. Açamazdım, açmadım da. Şimdi onu kullandığımı veya beni sıktığını düşünecekti, değersiz hissedecekti. İzin de vermiyordu ki yanına gidip konuşayım. Kendimi açıklayabilseydim eminim o da bana hak verirdi. Olanların isteğim dahilinde olmadığını bilirdi. Sıkıntıyla oturduğum masanın ucunda bir karaltı fark ettiğimde kafamı kaldırdım. Komiser Bang'dı. Elindeki dosyayı önüme koydu. 

"Kafan dağılır." dedi ve gitti. Dosyayı elime alıp bakmaya başladığımda tam da beklediğim dosya olduğu için ister istemez mutlu olmuştum. Dosyayı incelemeye ve en küçük ayrıntıyı yakalamaya çalıştım. 

"Hyunjin." bana seslenildiğinde kafamı kaldırmış ve elindeki dosyayla yanıma gelen Jay'e bakmıştım. "Birlikte çalışıyoruz, yine." dedi gülerek. Kafamı sallayıp ayağa kalktım ve ikimiz birlikte Park Jinyoung'un ölümünü araştırmak adına Han Nehri kıyılarına ulaştık. Sudan çıkarılmış araca baktı birkaç saniye. 

"Sence ne olabilir?" kafamı ona çevirip omuz silktim. 

"Bilmem." derin bir iç çekip yanıma geldi ve dosyadan bir şeyler göstermeye başladı. Söylediklerini kendimce onaylarken o birden durdu ve yüzüme bakmaya başladı. 

"Hyunjin, gerçekten şüphelendiğin biri yok mu? Normalde olurdu." birkaç saniye düşündüm, stres yapmıştım. Stres yaptığımı fark etmesin diye yanından ayrılıp arabaya doğru ilerledim. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. 

"Bence." dediğinde derin bir nefes alıp ona döndüm. 

"Bence Choi San ile bir ilgisi var. Henüz bir hafta önce aralarında bir sürtüşme yaşanmış ve aracın frenleri kesik. Yani tamam belki sana çok düz bir mantıkmış gibi gelebilir fakat bence gerçekten şüpheli." kafamı olumlu anlamında sallayıp ellerimi ceplerime yerleştirdim. Bu kadar kolay olacağını tahmin etmemiştim. 

"Bay Park en son *** genel evinde görülmüş." dediğimde biraz düşündü fakat buralı olmadığı için nereden bahsettiğimi tam olarak bilmiyordu. 

"Choi San'ın mekanının karşısı oluyor, yani oradan çıktıktan sonra frenleri kesildiğine göre bunu San'ın yapmış olma olasılığı artar." kafasını olumlu anlamında salladı. 

"Karakola dönelim bence." dediğinde ben de kafamı onun gibi sallamıştım. Birlikte karakola döndük ve neredeyse bulduğumuz şeyleri Komiser Bang'e anlattık. Hemen bir dosya daha hazırladı ve Choi San'ı sorgu odasına almak adına karakola getirmeleri için birkaç polis memuru gönderdi. 

Mesaim bitmek üzereydi fakat San'ı da görmek istiyordum. Nihayetinde mesaimin bitmesine on dakika kala San'ı sorgu odasına aldılar. Yapmadığını veya adamlarına da böyle bir şeyi yaptırmadığını söylüyordu, kefildi adamları adına. Ayrıca Jinyoung ile imzaladıkları anlaşmadan ve artık dost olma yoluna girdiklerinden bahsetti, tabii ki her biri yalnızca birer kurmacaydı fakat Choi San gerçekten de bu cinayeti işlememişti. Kollarımı göğsümde bağlamış vaziyette sorgu odasındakileri izliyordum. Jay sorgu odasından çıkıp yanıma geldi. 

suç tutkusu. hyunin.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin