Eğer şuan kanımda hissettiğim şey kıskanclıksa çok tehlıkelıydı dunyayı yakacak güce sahipmişim gibi hissettiriyordu.
Mesajı seslı okuduğum da Gamze'de bi kalakalmıs. Sonra kendısını acıklama derdıne düşmüştü.
- Bak gerçekten onunla herhangi bir samimiyetim olmadı. Neden neye dayanarak bunları yazdı inan bilmiyorum.
"Sakın ol Gamze sana hesap sormuyorum yada senden bır açıklama yapmanı beklemıyorum. Sadece bu durumdan rahatsızsan ve tekrarlanırsa bana soylemenı istiyorum. O zaman esın olarak ben dahıl olur ve konuyu çözerim... "
- teşekkür ederım.
İkimizinde keyfi kacmıs kanımda dolanan kıskanclık sabaha kadar Kurt misali içimi kemirmişti. Sabahı sabah etmıstım sonrakı ıkı gın sıradan gecmiş haftanın ilk gününde evden beraber cıkmıs dükkana gelmıstık. Bugün Aycan'ın kontrolü vardı ve rıcam uzerıne Eda'ya Tarık eslık edecektı. Bugün bir satış işlemi vardı ve ertelemek mümkün değildi. Akşam üç gibi işim bitmiş dükkana geçmeden Gamze'yi görmek istemiş ve onun dukkanına ilerlemiştim. Kapıya yaklastığımda duyduğum sesler ise yıne kanımı kaynatmaya yetmişti.
-Nazik teklıfınız için teşekkür ederım Ahmet hocam ama dedıgım gıbı evlendım ve bu tarz teklıfler uygun degıl.
"Ikı ayda evlenmıs olman çok saçma bak eğer görüşmek istemiyorsan bir daha senı rahatsız etmem ama beni tanımak için bi şans ver bana bir kahve içelim sonra söz rahatsız etmeyeceğim seni"
Konuşmalar ciddi anlamda sınırlendırmıs ve o sınırle içeri girmiştim.
"Güzelim seni almaya geld..... Aaaa görüşmen mi vardı"
Oyununa hemen ayak uydurmuş bir ıkı adımda yanıma gelmiş yanagımı öpmüş ve " Görüşmede degılım canım Ahmet bey eskı okulumuzdan ögretmen iş yeri actıgımı duyunca hayırlı olsun demeye gelmiş, gidiyordu oda" Dedı.
"Öylemi hoş geldınız Ahmet bey ben Ali Agâh Gamze'nın esıyım. Eğer musaıtsenız öğlen yemegınde bize eşlik edın"
-ah üzgünüm işlerim var öyle ayak üstü ugramıstım. Size afiyet olsun aynı zamanda mutluluklar dılerım.
"Teşekkür ederız ıyı dıleklerınız için"
Adam gitmiş ben onu dövmediğim için kendi kendimi yiyordum.
"Eeee yemeğe gidecek miyiz. "
-hadi gidelim.
Tarık'dan...
Hastanede sıra beklerken kadın doğum servisinde gördüğüm tanıdık yüz ıcımı burkmuştu. Selma eskı eşim büyük bir aşkla evlenmiş bir sene bile dolmadan benim asla çocuk sahıbı olamayacagımı ögrenmiştik. Beni çok sevdıgını ama anne olmak istedıgını bedenınde o canın varlıgını büyüdüğünü hıssetmeyı istediğini söylemiş ve anlasmalı olarak bosanmıstık. Kısa süre sonra aılesının uygun gördüğü birisiyle evlenmıs ve görüyorum kı hayal ettıgı herseyı yasıyordu. Dusuncelerımden beni dürten Aycan'la sıyrılmış.
•Tarık abi okadının karnında ne var?
°Bebek var prensesim
•Hıgh bebegını mı yemiş.
°Evet prenses hanım bebeğini yemiş
Konusmamız "sıra bıze geldı" dıyen Eda ile bölünmüş. Ben kapıda beklerken onlar içeri girmişlerdi. Bende o arada numune vermek için yetkili birine gecmiştim. Belki prensesıme uyum sağladı yada şifa arayan başka birisine
