50- " İstemiyorum seni, git."

4.7K 362 43
                                    

" Eğlendin mi bari?! Nasıldı Emir Bey?! Sizin zevkinize uygun bir film sahnesi mi sergiledik?! Yolacağım seni sarı çiyan!"

Saçlarına daha çok asıldığımda acıyla bir inilti dökülmüştü dudaklarından.

Ben kızın arkasından el salladıktan hemen sonra zil çalmıştı.

Tüm kafeterya ayaklandığında Emir'de elindeki çekirdeklerin çöplerini atmaya gitmişti.

Tabi bende o arkası dönük bir şekilde çekirdek çöplerini çöp kutusuna boşaltırken sırtına atlamış ve saçlarını yolmaya başlamıştım.

Çünkü, neden olmasın?

" Lan amk! Kızım bi sal saçlarımı! Sare!"

Hah! Çok beklersin!

Alper'in konuşmasıyla birlikte Emir'in saçlarındaki ellerim duraksamıştı.

" Sare. Güzelim in hadi."

He?

Ne?

Alper bana güzelim mi dedi?

Ne?

Öylece donakaldığım sırada Emir'in beline doladığım ayaklarım da gevşemiş ve birden kendimi popo üstü yerde bulmuştum.

" Ah!"

Alper hemen belimden tutarak beni ayağa kaldırdığında ben hala daha bana güzelim demiş olmasının şokundaydım.

Emir sırıtarak bana baktığında ona kızamamıştım bile.

ALPER BANA GÜZELİM DEDİ.

Allah'ım ölücem şimdi.

" Hoca derse girecek. Oyalanmayın."

Emre'nin sitemiyle birlikte kendime gelmiş ve kafamı sallamıştım.

Birlikte sınıfa girdiğimizde kafam hala daha Alper'in bana güzelim demesinde takılı kaldığı için hocanın anlattığı hiçbir şeye kafamı veremiyordum.

Nihayet zil çaldığında kendime gelmek için kızlar tuvaletine girip buz gibi soğum suyla yüzümü yıkadım.

Benim sadece bir kelimeye bu kadar reaksiyon göstermem normal miydi?

Sırıta sırıta tuvaletten çıkıp sınıfa ilerlediğim sırada etrafta kimse yoktu.

Muhtemelen herkes büyük tenefüs olduğu için kafeteryaya akın etmişti. Ama biz o kalabalığın içine girmemek için her zaman bir önceki tenefüste yerdik yemeğimizi.

Birden aklıma tokamı lavaboda unuttuğum gelince hızlı bir şekilde arkamı dönmüştüm.

Ay biri almamıştır inşallah. En sevdiğim tokamdı o benim!

Koşar adım sol tarafa döndüğümde birden duvara toslamamla geriye doğru uçacakmış gibi olmuştum ama duvarın kolları belimi kavramıştı hızlıca.

Bir dakika. Duvarın kolları?

Yutkunarak kafamı kaldırdığımda esmer, uzun boylu bir çocuğu görmemle kaşlarım havalanmıştı.

Oha!

Yüzü yüzüme o kadar çok yakındı ki biraz uzaktan bizi gören biri öpüştüğümüzu sanabilirdi.

Benim kocam var bir kere!

Hızlı bir şekilde çocuktan ayrıldığımda o da bana şaşkınlıkla bakıyordu.

Allah var yakışıklı çocuk ama benim başım bağlı bir kere.

Alper'ime sadakatla bağlıyım ben!

Babasının kızı / FİNAL/ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin