-46-

5K 302 39
                                    

Merhaba umarım beğenirsiniz.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar.

"Dokulunulmasa da görülmese de kalpte yer verilir bazısına, nedensiz.."

2 AY SONRA

MASAL ÖZTÜRK'DEN

Sabah alarmın sesiyle uyandım her zamanki sabahın çok erken saatlerinde kalkmış okula gidecektim.

Etrafı toplarken olanları düşündüm.

Bu iki ay içerisinde Tuğçe çok zor toparlanmıştı hala iyi değildi ama bebekler için iyi olmaya çalışıyordu.

O günler gerçekten çok zor geçmişti. Günlerce Tuğçeyle kalmıştım. Benim kalamadığım zamanlarda annem uzun bir süre burda kalmış Tuğçeyle kalıyordu ona yardımcı oluyordu.

Bir şekilde zorda olsa daha iyiydi herkes. Boralar göreve gitmişti bir haftadır yoklardı. Bugün geleceklerdi, birde bizim düğünümüz vardı.

Aslında Bora da bende düğün yapmak istemiyorduk. Bora en yakın arkadaşını kaybetmişti. En yakın arkadaşımın da kocası şehit olduktan 2 ay sonra düğün yapmak istemiyorduk. Ama Tuğçe yapmamız gerektiğini bizimde mutlu olmamız gerektiğini söylemişti.

Düğünü yapmazsak bebekler doğduğunda bize göstermemekle tehdit etmiş ve en son Burçinin de mektupta düğününüzü yapın dediğini söylemişti.

Bizde böylece düğün yolunda adım adım ilerlemeye başlamıştık.

Bora geldikten sonra uzun bir izin alacaktı Ankara'da isteme olacaktı ve nişanı orda halledecektik.

Tabii sonra tekrar Bora göreve gidecekti yüksek ihtimal geldikten sonra da düğünü yapacaktık. Onun görevde olduğu süreçte biz hazırlıkları tamamlayacaktık.

Bende yıllık izinlerimden birini kullanacaktım ben yokken okula geçici süreliğine bir öğretmen gelecekti.

Bunları düşünerek hazırlanıp evden çıktım. Okula doğru giderken Tuğçeyi aradım bir kaç çalıştan sonra açmıştı.

"Alo kuzu nasılsın?"dedim.

"İyiyim Masal sen?"demesiyle derin bir nefes aldım. Artık eski Tuğçe'den eser yoktu o keko dediğimiz yavru diyen bebek diyen Tuğçe yoktu.

Tuğçe acılarıyla büyümüştü hayat onu olgun biri yapmaya zorlamıştı.

"Bende iyiyim bebişler nasıl, napıyormuş benim yeğenlerim?"dedim gülerek.

"Teyzeniz size soruyor cevap verin hadi."demesiyle ikimizde gülmüştük.

"İsimleri belli mi annesi?"dedim. Mektubu sonradan Tuğçeye vermiştik o da okumuştu. Burçin Hayat ve Umut olmasını istemişti ama Tuğçenin fikride önemliydi.

"İsimleri belli, doğum günü söyleyeceğim."dedi.

"Tamam canım ben okula geldim şimdi sonra görüşürüz olur mu?"dedim.

"Olur görüşürüz."dediğinde "seni seviyorum bebek."dedim. "Bende seni seviyorum."dediğinde telefonu kapattım.

Dolan gözlerimi silip arabadan indim. Okula girince toplantı olduğu söylenmişti bu demek oluyor ki yoğun bir gün beni bekliyordu.

.

.

.

Kendimi en sonunda arabaya atıp arkama yaslandım çok yorulmuştum bugün. Telefona baktığımda saat 17.00'a geliyordu.

GidiyorumDär berättelser lever. Upptäck nu