51- " Çok seviyorum"

4.1K 378 57
                                    

Dudaklarımın üzerindeki dudakları yavaşça geri çekildiğinde öylece kalakalmıştım.

Kolumdaki eli de geri çekildğinde kafamı hafifçe yukarı doğru kaldırdım.

Gözlerim ilk başta sertçe yutkunuşuna şahit olmuştu.

Daha sonrasında az önce dudaklarımın üzerinde olan dudaklarına ve nihayet gözlerine bakabilmiştim.

Göz bebeklerinin titrediğini gördüğümde kendimi zorlayarak konuştum.

" Neden?"

Neden öptün beni?

Dudaklarını birbirine bastırdığında başını yere eğmişti.

" Söylesene Alper."

Söylesen, seni seviyorum desen ya.

Der miydi ki? Ama neden öptü? Sevmiyorsa neden öptü? Bunu yapmaya hakkı yoktu. Sevmediği birini öpüp o kişiyi bir bilinmezlikte boğmaya hakkı yoktu.

Gözlerim yavaşça dolmaya başladığında bir cevap vermesini bekliyordum.

" Eğer bir cevap veremeyeceksen siktir git."

Sevmiyorsan git. Sevdiğim adamdan bu cümleleri duymanın acısını yaşatma bana.

Benden beklemediği cümlelerle başını kaldırmış ve yüzüme bakmıştı.

Gözleri anlamaya çalışırcasını yüzümün her yanını gezdikten sonra bir adım geri gitti.

Gidecek miydi?

Eliyle saçlarını karıştırıp yeniden bana baktığında dudaklarını araladı ama hemen sonra yeniden kapattı.

Seni seviyorum demek çok mu zordu?

" Anladım ben seni."

Kırıkça bir tebessümle ona baktıktan sonra yüzüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım.

" Sare."

Ağzından bir fısıltı gibi çıkan sesimle gözümden bir damla yaş aktı.

Ya korkaktı ya da aptal. Belki de her ikisi?

Kollarımı göğüsümde birleştirdim ve arkamı dönüp evime doğru ilerlemeye başladım.

Konuşacağı yoktu. Benim de onu bekleyecek takadim yoktu. Kalmamıştı.

" Çok seviyorum!"

Adımlarım durduğunda kalbim heyecanla atmaya başlamıştı.

" Yıllardır köpek gibi seviyorum lan!"

Kısıkça güldüm. Şu anki mutluluğumun bir tarifi yoktu.

" Evet aşığım! Evet çok seviyorum! Evet ulan evet!"

Yavaşça arkama döndüğümde onun çıldırmış gibi bir o yana bir bu yana hızlıca ilerlediğini ve saçlarını deli gibi dağıttığını görmemle hafifçe kaşlarımı çatmıştım.

Kafayı yedi herlade sonunda.

" Sevmiyorsun diye her gün kafayı yedim ulan! Bir korkak gibi öyle uzaktan sevdim seni! İçim gitti amk! Her güldüğünde gamzelerinden öpemediğim o an içim gitti!"

Ney?

Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki, kalp krizinden öleceğimi sandım bir an.

Hızlı adımlarla yanına adımlamaya başladığımda o hala daha çıldırmış gibi bağırıyordu.

" O Yağız denen piçin seni öptüğünü sandığımda dünyam sikildi lan! Onunla dans ettiğini gördüğümde kafayı sıyırdım!"

Nihayet yanına geldiğimde bana birkaç saniye baktıktan sonra yeniden kafayı yemiş hareketlerine devam etmişti

Babasının kızı / FİNAL/ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin