9'

156 29 37
                                    

Jungkook, gözlerini sıcak nefesle araladığında kafasının karışık olduğunu fark etti. Bir an için nerede olduğunu ve niçin uyandığını anlamakta zorluk çekti. Rüyasında sıcak bir plajda olduğunu hissediyordu; başı güneşin altında yanarken bacakları serinliğin tadını çıkarıyordu. Ancak gerçeklik aniden ona döndü ve hemen yanı başında uyuyan arkadaşı Taehyung'un varlığını fark etti. Yüzleri birbirine fazlasıyla yakındı ve Jungkook, ona doğru sokulmuş olan arkadaşını görünce şaşırdı. Normalde uyurken kimseye sarılmamak için yanına yastık alarak uyurdu fakat dün gece yastığı almadan kendisine sarılmasından yastık almayı unuttuğunu hatırladı. Daha sonrasında Taehyung'un kollarını üzerinden çekerek yatakta dikleştirdi bedenini.

Başını sağa sola sallayarak uyanmaya çalıştı, ancak hala uykulu hissediyordu. Sağ bacağı kaşınıyordu, bu yüzden ona eliyle dokunarak rahatlamaya çalıştı. Ardından sırtını geri yaslamak için kollarını arkaya götürdüğünde, Taehyung'un sıcak bedenine temas etti. Bu ani dokunuşla irkildi, ancak hızla rahatladı ve yataktan kalkarak odadan çıkmak için hareket etti.

Taehyung ise Hoseok'un planını uygulamış ve fazladan bir yastık almayarak Jungkook'a sokulmuştu. Uykusu derin olduğu için bu durumdan habersizdi ve sıcaklığı hissetmenin verdiği huzurla rahat bir şekilde uyuyordu. Derin uykusundan çıkamayan Taehyung, Jungkook'a sarılırken içten bir mutluluk duymuştu.

Jungkook tuvalete gidip yüzünü yıkadıktan ve uykusunu açarak hafifledikten sonra odasına döndü. Taehyung hala derin bir uyku içindeydi. Jungkook sessizce yatağına geri dönüp ona dikkatlice baktı. Arkadaşı o kadar huzurlu görünüyordu ki, onu uyandırmak istemedi yine de erkenden uyanmasını istiyordu. Biraz daha dinlenmesine izin verdi. Gece geç yatmışlardı ve Taehyung'un ne kadar uyku aşığı olduğunu herkes biliyordu.

Jungkook telefonunu alarak oyun oynamaya başladığında dakikalar geçirdi. Oyun onu sarmıyordu fakat Taehyung'un uyanmasını da beklemek zorundaydı. Hem kahvaltıyı kaçırmışlardı ve beraber kahvaltı etmek istiyordu hem de Taehyung ile bugün oyun salonuna gidip delicesine oyun oynamak istiyordu.

Tam o sırada, odadaki sessizliği bozan hafif bir hışırtı duydu. Gözleriyle odanın diğer tarafına baktığında, Taehyung'un yavaşça uyanmaya başladığını gördü. Arkadaşının yavaş yavaş gözlerini açıp etrafına bakmasıyla telefonunu kapattı.

Taehyung, uyandığında Jungkook'un uyanmış olduğunu gördü ve hafifçe gülümsedi. "Günaydın," dedi. Jungkook da gülümseyerek karşılık verdi. "Günaydın. Normalde uyanamazsın nasıl oldu da uyanabildin?"

Taehyung kafasını salladı ve yataktan doğruldu. "Bilmiyorum ya. Sen ne zaman kalktın?" Jungkook bir an tereddüt etti, sonra cevapladı, "Biraz önce. Sen uyanana kadar oyun oynadım."

Taehyung ise boğuk sesiyle karşılık verdi. "İyi yaptın. Bir yüzümü yıkayayım yüzümden uyku akıyor." Dediklerinin ardından üzerindeki battaniyeyi iterek kalktığında Jungkook da oturduğu koltuktan kalktı ve alt kata doğru yol aldı.

Jungkook, alt kata inerken Taehyung da yüzünü yıkayıp telefonunu alarak alt kata, yani arkadaşının yanına doğru gitti. Mutfakta, birlikte hazırlayacakları kahvaltı için gereken malzemeleri çıkardılar. O sırada Jungkook annesinin onlar için bıraktığı iki tabağı fark etti. Taehyung ise birkaç dilim ekmeği tost makinesine yerleştirdi ve makineyi çalıştırdı. Kahvaltı için hazırladıkları malzemeleri masaya dizdikten sonra oturdular.

Jungkook, Taehyung'a dönerek, "Bugün senin Eunha ile planın var mı?" diye sordu, samimi bir tonla. Eunha yüzünden arkadaşıyla rahat bir vakit geçiremiyordu ve her ne kadar Eunha iyi kız gibi gelse de Taehyung'un kendileriyle vakit geçiremiyor olması ona karşı olan hislerini değiştiriyordu.

tapes for jkTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon