12'

106 16 32
                                    

Bir okul gününün bitmesinin ardından yakın arkadaş grubu olan dörtlü soluğu lunaparkta almışlardı. Hangi oyuncaklara bineceklerini düşünürken etrafta gezinen dörtlüden Jungkook, hevesle izlediği gondola bakarken yanında oyuncaklara bakan Taehyung'un elini tuttu ve onu çekiştirerek gondola götürmeye çalıştı.

Taehyung birleşen ellerine bakıp gözlerini etrafta gezdirerek heyecanlandığını belli etmemeye çalışsa da dışarıdan onu gören biri bu durumu anlayabilir hatta sıkıntı çıkarabilirdi. Bunun sebebi eşcinsellerin hala oldukları ülkede destek görmüyor oluşuydu.

Jungkook büyük gondola bakıp büyümüş gözleriyle onun hareketlerini izlerken Taehyung'un elini tuttuğunun farkında değildi. "Taehyung çok eğlenceli olacak! Lütfen binelim!" heyecanını sesine yansıtarak konuştuğunda Taehyung mutluluğunu unutarak gondola baktı ve korkmadan edemedi.

Yükseklik korkusu bedenine nüksettiğinde Jungkook'un mutlu yüzüne baktı. "Ama çok korkutucu görünüyor." Makinenin hızlıca sallanarak yukarı çıkışında bağıran insanlar onun korkması için gayet uyarıcı bir duruma sebep oluyordu.

Jungkook ise hevesinin kırılmaması için Taehyung'a baktı ve kendini işaret ederek "Korktuğunda bana bak, sadece bana bak." dedi. Taehyung arkadaşındaki bu garip değişikliklere karşın sesini çıkartmayıp gözlerini ondan kaçırdığında Jungkook etrafa bakarak diğer arkadaşları Jimin ve Yoongi'yi bulmaya çalıştı. Bulamadığında Taehyung'u çekiştirerek bilet aldı ve gondol durduğu gibi biletleriyle gondola yerleşti.

Gondolun içine binişleri sırasında Taehyung'un yüzündeki endişe belirtileri artmıştı ama Jungkook'un heyecanını yitirmesini istemiyordu. Birkaç dakikanın ardından gondol yavaşça hareket etmeye başladığında, Taehyung'un kalbi hızla atmaya başladı ve panikle etrafına bakındı. Yavaştan yüksekliği hissettiğinde göğsündeki baskı onu korkuttu ve kemerini takmış olmasına rağmen tutunacak bir yer aradı.

Jungkook, Taehyung'un bu durumunu fark etti ve hızla onun elini sımsıkı tutarak elinden geldiğince göz teması kurdu. "Sadece bana bak, her şey yolunda olacak. Ben buradayım." dedi, sesinde sakinlik ve güven dolu bir ton vardı. Taehyung'un elini tuttuğu sırada, onun dokunuşuyla birlikte biraz daha sakinleştiğini hissetti.

Gondol yükseldi, Jungkook mutlulukla bağırırken Taehyung onun elini sıkıca tutuyor ve bir an önce bitmesi için dua ediyordu. Jungkook korkusuzdu, her şeye rahatlıkla binebilirdi. Deliydi, yükseklikten korkmazdı ve Taehyung ile bu konuda ayrılırlardı. Taehyung yüksekten hoşlanmazdı.

Gondol daha sonra zirveye ulaştığında, Taehyung'un nefesi kesilmişti. Yine de yapabilecek bir şeyi yoktu ve eğlenmeye bakan arkadaşının omzuna başını yasladı. Korkusunu bu şekilde örtbas edebilirdi, Jungkook'un baş döndürücü kokusuyla kendini rahatlatmaya çalıştığında Jungkook duraksadı.

Neden omzuna yatmıştı? Burnu boynuna değiyordu ve huylanıyordu. Jungkook ani temaslarından ötürü afallamıştı ve anın tadını çıkaramadan duran gondolla gözlerini kırparak etrafa baktı. Gondol gösterisi bitmişti.

Taehyung başını kaldırdığı omuzdan Jungkook'un şaşkın bakışları ile karşılaştığında arkadaşının yüzünde hafif bir kızarıklık belirdi. Taehyung'un Jungkook'a yaslanması, Jungkook'un içinde bir karmaşa yarattı. Beklenmedik bir şekilde Taehyung'un yakınlığı, onun kalbinin hızla atmasına neden oldu. Ani temasıyla sıcaklık hissetti ve bu duygulara anlam veremedi. Bu duygulara çokça yabancıydı.

Jungkook bir şey olmamış gibi davranmak için çabaladı ve gülerek Taehyung'un omzuna vurdu. "Korkacak bir şey yoktu işte aptal, bu kadardı." dedi. Taehyung göz devirerek "Sen öyle san, ölüyorum sandım." diyerek kemeri çözdü ve aşağı indi.

tapes for jkWhere stories live. Discover now