Sonra Haykırdım

169 30 4
                                    

"Ne oluyor orada?!"

Boş sokakta yankılanan kahkahalar teker teker kesilirken sarışın koşar adımlarla onlara yaklaşmıştı.

"Güzelim?"

Kızıllıdan duyduğu cümleye yalnızca gözlerini devirerek karşılık verdi.
Güzelim de neydi?!Ne hakla ona böyle hitap ediyordu?!O kimsenin güzeli falan değildi.Özellikle bu kızıllının?! Hiç değildi!
Ama işte..
Ne yaparsa,ne kadar terslerse terslesin bu aptal adam bir türlü laftan anlamıyordu.

Sinirle soludu ve hızla kafasını yerdeki adama çevirdi.

Gözleri ve ince dudakları yarı açık bedeni duvara yaslı bir şekilde yığılmıştı dövmeli.

Yüzünde sayamadığı kadar yara ve o yaralardan tişörtüne sıçrayan kanlar vardı.

Sarışın endişeyle yere çömeldi.Ellerini narince yarı baygın bedenin çenesine kaldırdı.Çok fazla yara almıştı.

Cani pislikler döverken zerre acımamışlar mıydı?!Bunu hangi varlık bir insanoğluna yapabilirdi?!

"Hey"diye seslendi en nazik ses tonuyla duvara yaslı adama.
Dövmelinin kendinde olup olmadığını anlamaya çalışıyordu.

Ama hiç bir ses yoktu.Çocuk yalnızca aralık kalan dudaklarından nefes almaya çalışıyor gibiydi.

"Jimin"

Kızıllının sinirlerini bozan sesi kulaklarına ulaştığında bir süre sakinleşmek için gözlerini yumdu.Onu duymamazlıktan gelmeye çalışıyordu ama yapamadı.Tuttuğu çene böylesine acıyla kasılırken kızıllının caniliğine sakin kalamadı.Ne sebeple böyle bir şey yapmıştı?Nasıl bir sebep bir insanı böylesine incitmek için geçerli olabilirdi?!

Oysa bilmediği daha doğrusu melek kalbinin görmek istemediği bir gerçek vardı.Kimsenin birine zarar vermek için bir sebebi olmasına gerek yoktu.Kimse onun gibi kötülükte sebep aramıyordu.Zevk için yapanlar bile vardı.Ve iyi aile çocuğu Jimin,bu gerçekle hiç başbaşa kalmamış,ilk defa yalnız başına hayatı öğrendiği bu yerde gerçekler yüzüne yavaş yavaş çarpıyordu.

Ama inatçı Jimin işte..
O ne olursa olsun bu gerçeği kabullenmiyordu.Ona göre Dünya toz pembe,iyilerin kazandığı, kötülerin mutlaka içlerinde iyilik olduğu bir yerdi.

O gözleri kapalı bir şekilde kızıllının bunu neden yaptığına sebepler ararken kızıllı devam etti
"Senin ne iş-"

"Size ne oluyor burada dedim!"

Sarışın duyduğu ses sinir sistemlerini karıncalandırırken daha fazla dayanamayıp öfkeyle haykırmıştı.

Yanındaki dörtlü, hızla kızıllıya döndü. Kızıllı ise şu an sarışının ona bağırışını hazmetmeye çalışıyordu.
Öfkeyle soludu.
"Bu ucubeyi savunmak sana mı düştü!?"

Jimin sabrının sınırlarının zorlandığınu hissediyordu.Masum bir adamı böylece sıkıştırıp dövdükleri yetmezmiş gibi bir de üste mi çıkmaya çalışıyordu?!
Oysa Jimin'in şu an içi parçalanıyordu.Dövmelinin kesik nefesleri yüzüne değdikçe,hafif acı sızlanmaları kulağına ulaştıkça içinden bir şeylerin koptuğunu hissediyordu.

Bunun karşısındaki kişinin kim olduğuyla alakası yoktu aslında.Jimin böyleydi işte.Gözlerinin önünde birinin acı çekmesine dayanamazdı.Biri zarar görse onun ruhu parçalanıyordu sanki.Elinden gelse tüm dünyaya bir kucak açar hepsini sıcak tebessümüyle güzelleştirir acı çeken her canlıyı elleriyle iyileştirirdi.Özellikle o kişi masum bir kişi ise..
işte o zaman o saf beyaz kalbine kimse engel olamazdı.

JEONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin