13.bölüm

1.7K 175 21
                                    

Herkese merhabaaa. Yeni bölüm getirdim sizeee. Üstelik bölüm çoook güzel oldu. Lütfen oy verip yorum yapın tamam mıı.

Şuan arkamda oturan Cihan Demir'le ders dinlemek çok zordu. Üzerimdeki bakışlarını hiss edebiliyordum. Dersin bittiğini bildiren zil çalınca herkes tenefüsse çıktı.

Bende Bernayla birlikte sınıfın Cihan Demir'den en uzak noktasına gitmiştim. Evet hala kaçıyordum.

Berna bir şeyler anlatırken arasıra dinlesemde bakışlarım Cihan Demirdeydi. Çaktırmadan bakmaya çalışsam da pek başarılı olduğum söylenemezdi. Bir kaç dakika sonra yanına sınıfımızdaki kızlardan bir kaçı gitti. Onunla konuşmaya çalışıyordular. Cihan Demir'se pek pas vermiyordu.

Tam bakışlarımı ondan çekicekken yanındaki Nazlı elini onun omzuna koydu. Elini omzuna koydu dikkatinizi çekerim. Cihan'ın elini ittirmesini beklerken benim bakışlarımla karşılaşdığında duraksadı ve sırıtmaya başladı. Ne sırıtıyordu? Komik miydi? Ben hiç gülmüyordumda. Sinirden tırnaklarımı avuç içime geçirdim.

Nazlı'nın elini omzundan çekmemişti. Bana bakarak onlarla konuşuyordu. Hem de gülerek. Bir dakika beni kıskandırmaya mı çalışıyordu? Niye kıskandırsın ki? Sinirlendirdiyi kesindi. Sinirden dişlerimi sıktığımda yüzüme gelen tokatla irkildim.

Elimi yanağıma koyup hafif ovaladığımda yanımdaki canım arkadaşım Bernaya dönüp sinirle konuştum. "Ne yapıyorsun lan?" sesim biraz fazla çıkmış olmalıki etrafdaki arkadaşlarda bize bakıyordu.

Cihan Demir'se gayet açık bir şekilde 32 diş sırıtıyordu. Komik mi kardeşim? Tokat yedik şurda.

"Kızım kikitlenmişsin bir yere sabahtan beri 100 defa sesleniyorum. Noluyo sana be?" diye söylendi.

"Kızım tokat atmak mecburiyyetinde miydin?" diye söylendim. "Yanağım göçdü. Bak bakayım kızardı mı?"

Berna yanağımda bir şey olmadığını söyledikten sonra yerlerimize geçtik. Ders başlamıştı. Cihan Demir yine arkamdaydı. Acilen yerimi değişmem gerektiğini düşündüm.

Birden yine onun ılək nefesini ensemde hissetdim. Kulağıma doğru yaklaşarak konuştu.

" Yanağın acıyor mu?" diye fısıldadı.

Sustum. Neden bunu soruyordu ki. Benim için endişelenmiş miydi? Hafif bir tokatdı zaten. Ama nedense bunu sorması hoşuma gitmişti.

"Hayır, hafif bir tokatdı zaten." diye mırıldandım .

Hiç bir şey söylemedi. Geri çekildiğini hiss etdim.  Tuttuğum nefesimi sonunda bıraka bildiğimde derse odaklanmaya çalıştım. Ama pek mümkün değildi.

Telefonuma mesaj geldiğinde hızla elime alıp masanın altından ekrana baktım.

Tektaşçı' dan yeni bir mesaj

Tektaşçı: Cihan Demir Korkmaz senin sınıfına geçiş yapmış

Tektaşçı: sizin aranızda bir şey olmadığına emin misin?

Siz: sana da haberler çabuk yetişiyor ha

Siz: okul müdürünün oğlu falan mısın?

Siz: maşallah her yerde kulağın var

Tektaşçı: haberlerin bana gelmesi pek zor olmuyor

Tektaşçı:  ayrıca babam kuyumcu. Söylemiştim ya ilk konuşmamızda

Tektaşçı: fazla unutkansın sen

Tektaşçı: B12 vitamini tavsiye ederim

Siz: sen beni sinir etmek için mi yazıyorsun?

TEKTAŞWhere stories live. Discover now