🌖Onbirinci Bölüm🌖

54 6 0
                                    

"Oturduğu adrese gittim evinde yoktu adam,Melek teyzeyi huzur evinden tatile gidicez diye almış Melek teyze duymuş nereye gideceklerini yanlışlıkla ,adam ona süpriz dediği içinde kırılmasın diye bilmezlikten gelmeye çalışmış ama anlatmış Nagihan teyzeye anlatmış tabi.Sonrasında işte mahalleliye falan sordum bir kahvehane adresi verdiler gittiğimde,içerde böyle oranın ağası gibi birşey galiba iri yarı bir adam oturuyordu sorduğumda Halil'i direk o kalktı kaşıma geldi yanlış bir şey söylesem sanki o an beni boğacak gibi bir havası vardı neyse sonra Halil'i amcam olarak tanıtarak babamın ölüm döşeğinde olduğunu kardeşini görmek istediğini falan zırvaladım işte.Yuttu dediklerimi sohbet falan ettik hatta.Açık vermeden bilgi aldım.Vardığım sonuç şu ki adam Melek teyzeyi kesinlikle kaçırmış çünkü o konuyu açtığımda adam fısıldamaya başladı bende ayak uydurdum sanki haberim varmış gibi yaptım.Erdaldı adı galiba mesaj attı bir iki güne mi ne İstanbul'da olacakmış"

Efken beye olanları anlatmıştım.Sessizce başını öne eğdi bir süre düşündü ardından kafasını kaldırarak bana baktı.İçinde bir şeyleri çözüyor gibiydi.Benim bilmediğim ama onun haberi olan bir şeyi ip ucuyla açığa çıkartmıştım belliki.Bir süre sonra söze girdi.

"Yaptığın araştırma oldukça başarılı açıkcası tebrik etmek istiyorum ben bunlara ulaşamamıştım.Ama yanlış anlamadıysam siz bir ara sokakta tamamen yanlız bir şekilde üstelik bu üzerinizdekilerle bir kahvedeki belalı bir adamla sohbet edip suçuna ortakmış gibi gözüktünüz doğrumu?"

Yüzüme oturan şaşkınlıkla sırtımı hafif dikleştirdim konuşurken suratıma bakmamış yeri izlemeyi seçmişti sonraysa gözleri gözlerimi bulduğunda hafif çatık kaşları girdi görüş açıma.Ama bunlar sinirmi? Alaymı? Yoksa bir başka duygumu seçemiyordum.Onu okumak çok zordu.Dilini bilmediğim bir kitabı okumaya çevirmeye çalışmak gibiydi.Benim ulaşılmaz psikoloji vakalarım arasında bir ilkti.

"Evet neden soruyorsunuz? "

Elbisemi neden sorduğuna anlam verememiştim.Yakıştırmamışmıydı? Yada inanmamış başka birşey mi düşünmüştü hakkımda.

"Şöyleki,artık onların on ikisi sizsiniz fark ettinizmi bilmem ama Halil geldiğinde ona sizden bahsedecekler.Halil sizi bulmak isteyecek.Kısacası o 'belalı' beyefendiler peşinize düşecek ve herkes 'o gün buraya gelen cıvıl cıvıl genç bayan işte!' Diye sizi parmakla gösterdiklerinde başınız belaya girecek yani on ikiden vuracaklar bunun
dışında bir sorun yok tabii"

Ağzım açık bir şekilde Efken beyi dinlerken içimden bir kaç tane küfür dizdim kendime.Ben bunu düşünmemiştim.Haklıydı başımı belaya sokmuştum,adamlar beni bulmak için her şeyi yapabilirdi ki beni bulmaları bir saatten fazlada sürmezdi.Hata yapmıştım.Kendi topuğuma sıkmıştım lafı yerindeyse.

"Ben...Ben ne yapıcam şimdi! Ben bunları düşünemedim! "

"Bir b planınız varmı?"

"Kahretsin yok!"

Ayağa kalktım ve evin içinde yürümeye başladım bir elim belimde bir elim anlımdaydı.Bir süre durdum ve iki elimle başımı tutarken volta atmaya devam ettim .Bu yaptığım şey Melek teyzeye de zarar verebilirdi.Düşüncesizce hareket etmiştim.Ve bu sorun olacaktı.Ne yapacağımı bilemiyordum.Kafam karışmıştı ve korkuyordum.

"Damla hanım otururmusunuz?"

"Ya ben! Efken bey bu annenizede zarar verebilir yani ben öyle bir halt ettimki çıkamayız"

"Sizi aradığımda yüzüme kapatmanız da orada olduğunuzdanmıydı?"

"Hayır! Ozaman hastanedeydim gerçekten!"

"Anlıyorum yapacağınız şey bu bundan sonrasına karışmayacaksınız"

"Ama Efken B-"

"Damla hanım izin vermiyorum"

Onbaşı'mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin