"Bölüm 21"

1.6K 172 70
                                    

Yazardan...

Buse güneşin havuza düşmesi ardından hızlıca ordan çıktı, güneşin yüzme bilmediğini biliyordu.Koştura koştura yukarı çıktığında koridorda kantine gitmek üzere olan çağanı gördü.

"Çağan abi!"dedi buse çağana doğru koşarken.

Çağan olduğu yerde durmuş buseye doğru dönmüştü,"efendim?"demişti gayet mesafeli bir sesle.

"Güneş!"dedi buse nefes nefese.

"Ne oldu güneşe?"dedi çağan merakla.

"Havuza düştü!"dedi buse telaşla.

"Ne!"dedi çağan, kardeşinin yüzme bilmediğini tabiki biliyordu.Gerisini dinlemeden koşarak aşağı indi.Buse ise sınıfa gitmiş ve diğer herkese haber vermişti.

Çağan aceleyle havuz kısmına girdi.Nefes nefese havuza baktığında ortasındaki karartı kalbini sıkıştırmıştı.

"Güneş!"dedi telaşla, hiç düşünmeden havuza atladı.Bir kaç saniye içinde kardeşinin bedenine ulaşmıştı.Bir kolunu ona dolayıp yüzeye çıkardı.
"Güneş iyi misin!"dedi çağan korkuyla.Ama maalesef güneşten bir tepki yoktu.

"Abim aç gözlerini!"dedi çağan, güneşi kenara kadar getirip tek hamlede havuzdan çıkardı.Hemen ardından kendide çıktı.Yerde yatan kardeşinin yanaklarına dokundu.

"Güneş!"dedi telaşla.Sonra eli boynuna doğru kaydı.Bir kaç saniye nabzına baktı.

"Çağan!"diyerek telaşla içeri girdi emir.Hemen ardından, diğerleri de.

"Güneş!"dedi Zeynel telaşla.Yerde sırılsıklam yatan güneşi gördüğünde kalbine bir kor düştü sanki.

Çağan tepkisizce güneşe baktı.Nabzı yoktu.Titreyen elini geriye çekti,"a-abi nabzı yok..."dedi.O an iki sene öncesine dönmüştü sanki,Elif'in cesedenin geldiği o güne.

"Ne..."dedi emir şaşkınlıkla.Bir kaç saniye içinde kendine gelmiş ve güneşin yanına çökmüştü.

"Abi ölmesin..."dedi çağan çaresizce geriye çekilirken.Eli ayağı titremeye başlamış boş boş güneşe bakıyordu.

"Ne ölmesi saçmalama!"dedi emir,titreyen ellerini güneşin kalbinin üzerinde birleştirdi ve kalp masajı yapmaya başladı.

"Güneş..."dedi asya gözlerinin süzülen yaşlarla.

"Güneş aç gözlerini!"dedi gökçe dizlerinin üzerine çökerken.

"Hadi abim hadi güneş!"dedi emir.Sakin kalmaya çalışıyordu ama şuan ellerinin arasında kardeşinin kalbi vardı.Nasıl sakin kalabilirdi.Hayatı onun ellerindeydi.Ya onuda koruyamazsam diye düşündü.Yüreği hala Elifin vicdan azabı ile yanarken bir de güneşi kaybedemezdi.

"Abi ölmedi de!"dedi çağan.Günlerdir yaşadı pişmanlık bir anda 3-4 katına çıkmıştı.Değmiş miydi yani şimdi? Hırsını ondan çıkarmıştı.Hak etmiş miydi? Ya şimdi kalbi bir daha atmazsa diye düşündü o zaman ne yapacaktı.Hep böyle mi olurdu? Elindeyken kıymet bilmeyen kaybedince mi anlardı hep.

"Güneş..."dedi Kadir sessizce.Ne tepki verebiliyor ne de konuşabiliyordu.

"Güneş yapma!"dedi Zeynel dolu gözleri ile.

"Hadi abim!"dedi emir,hala kalp masajı yapıyordu."ambulansı arayın!"dedi bağırarak.

Irmak telefonunu çıkarıp hızlıca ambulansı aradı.

"Abi iyi mi!"dedi çağan,iyi olmadığının farkındaydı ama kabul etmek istemiyordu.

Emirin bakışları çağana kaydı.Bir kardeş daha kaybetmeyi kaldıramazlardı."Güneş yapma abim ne olursun!"dedi emir.

𝓞𝓶𝔃𝓾𝓶𝓭𝓪𝓴𝓲 𝓨𝓾𝓴Where stories live. Discover now