14

223 36 16
                                    

Felix iyileşmişti yani en azından yataktan kalkabiliyordu. Hala yorgunluk vardı üzerinde fakat Hyunjin ona gerçekten güzel bakmıştı minnettardı ona. Kalkıp direkt aşağıya indi. Saat daha fazla erkendi Hyunjin'in uyanmasına imkan yoktu. Birkaç saate uyanırdı. Felix üzerini değiştirme zahmetine girmeden aşağıya indi. Mutfağa gidip önce biraz su içti daha sonra salondan çıkılan minik balkona çıktı. Hava hala tam olarak aydınlanmamışti. Felix biraz balkonda hava aldıktan sonra kahvaltı hazırlamak adına mutfağa gitti.

Dolaptan birkaç malzeme çıkarıp kafasına esen ilk şeyi yapmaya başladı. O kadar odaklanmıştı ki arkasından gelen Hyunjin'i farketmemişti bile. Hyunjin eli ile gözlerini ovuşturarak mutfağa girdi. Felix'in sarı pijamalarla birşeyler yaptığını görünce merakına yenik düşüp sessizce Felix'e yaklaştı. Kafasını Felix'in omzuna koyduğu an Felix minik bir çığlık atmıştı. Fazlasıyla korkmuştu. Hyunjin gülüp Felix'in saçlarını karıştırdı.

"Neden öyle sessizce geldin ki. Biraz ses yapar insan. "

"Arkadan o kadar tatlı duruyordun ki rahatsız etmeyeyim dedim. "

Felix yanaklarına pompalanan kan ile hızla arkasını tekrar döndü. Hyunjin Felix'in utandığını anladığında gülümsemesini büyütüp elini yüzünü yıkamaya gitti. Hyunjin'in gittiğini anlayan Felix derin bir nefes verdi. Bu adam gerçekten sınırlarını çok zorluyordu. Önce onunla ilgilenmesi daha sonrada böyle yakın davranması..

°

İkili güzel bir kahvaltıdan sonra odalarına geçmişti. Hyunjin yaklaşan kızgınlığıni nasıl atlatacağını düşünüyordu. Jeongin de yoktu artık.Chan'dan yardım isteyebilirdi yani en azından ilaç tarzı birşey olabilirdi onda. Felix'in yanında ilk defa kızgınlığı girecekti. Ağır geçiriyordu kızgınlığıni. Evde bir omeganin olması onu kötü etkilerdi. Felix'in feromonları gerçekten fazlasıyla yoğundu o yüzden Hyunjin kızgınlıkta yanında olmak istemiyordu. Biraz daha telefonuyla ilgilendikten sonra Felix ile konuşmaya karar vermişti

Kalkıp Felix'in odasının kapısına geldi. Kapıyı tıklatıp içeriden 'gel' sesini duymayı bekledi. Felix'in ona gelebileceğini söyleyince yavaşça kapıyı açıp odaya girdi.

"Hyung.. Bir sorun mu var. "

"Felix.. Ben birkaç haftaya kızgınlığa gireceğim. Ağır geçiriyorum bu dönemi. "

"Ahh.. Anladım Hyung. Yapabileceğim birşey var mı senin için. "

Hyunjin kendine bir küfür etmişti. Kızgınlığıni Felix ile geçirmek varken kendini tutmak zorundaydı. Felix'e karşı gerçekten büyük şeyler hissediyordu. Ve farkettiği şey şuydu ki çok yüksek bir ihtimalle ikisi ruh eşiydi. Hyunjin bu konularda fazla bilgiliydi ve yeteneği vardı. Anılıyordu kimlerin ruh eşi olduğunu fakat kendisininkini anlaması gerçekten zor olmuştu. Hala kesin değildi fakat kendini buna inandırmak istiyordu.

"Hyung..? "

"Sikerler Hyung'unu.. "

Hyunjin'in sessizce mırıldandığı şeyi Felix neyseki duymamıştı. Hyunjin Felix'e dönüp birşey yapmasına gerek olmadığını kendisinin bir süre evde olmayacağını söylemişti. Kızgınlıkta olduğu zaman Felix'in yanında olmamak en iyisiydi. Hyunjin kalkmak için ayarlandığinda Felix onu durdurmuştu.

"Hyung akşam müsait isen içmeye gidebilir miyiz. "

"Bensiz git istersen. "

Belleza | HyunlixWhere stories live. Discover now