25

186 25 6
                                    

Felix sabah uyandığında yanında Hyunjin'i görememişti. Acıyan gözlerini iyice aralamış doğrulmaya çalışmıştı. Her ne kadar canı acısa da mecburen kalkmıştı. Üstüne kenarıda duran Hyunjin'in mavi tişörtünü giymişti. Altına ise Hyunjin dün gece birşeyler giydirdiği için birşey yapmamıştı. Ayakları yere değdiği anda bütün vücudunda keskin bir ağrı hissetmişti. Hafifçe inlemiş çekmeceden bir ilaç alıp içmişti.

Yataktan zor da olsa çıkıp aşağıya inmek üzere merdivenlere geldi. Kenarlara tutunarak aşağıya inmiş salona doğru yürümeye başlamıştı. Salona adımını attığında gördüğü 5 çift göz onu korkutmuştu. Jisunglar ve Seungminler ne ara gelmişti bilmiyordu. Hatta seslerini bile duymamıştı. Felix herkese selam verip lavaboya doğru ilerlemeye başladı. Felix boynunda izler olduğunu hatırladığında kendine bir küfür etmişti.

Hızla lavaboya girmiş aynadan boynuna bakmaya başlamıştı. Sadece boynunda değildi bu izler. Tişört bol geldiği için omzundan düşmüştü ve omzunun görünen kısmında da izler vardı. Felix kafasına vurup tişörtünü düzeltti. İşlerini hallettikten sonra çıkıp tekrardan salona geçti. Hyunjin'in yanına oturduğunda kalçasına tekrardan bir acı girmişti.Dudaklarını birbirine bastırmış inlemesini bastırmıştı. Hyunjin Felix'e dönünce ne olduğunu sormuştu.

"Bebeğim, iyi misin? "

"Sence iyi miyim Hyunjin. Heryerim ağrıyor senin yüzünden. "

"Yalancıya bak sen, kendin yalvardın dün gece bana. "

"Olabilir, bu kadar sert davranmak zorunda mıydın. "

Felix etraftaki gözleri üzerinde hissettiğinde susmuştu.

"Günaydın Felix.. Senin günün ayalı baya olmuş sanırım da.. "

Felix yanındaki yastığı Seungmin'e fırlatmıştı.

"Sus Seungmin. "

Seungmin gülüp Chan'in omzuna yattı. Felix elleri ile gözlerini kaşıyıp geriye yaslandı. Ağrıyan kalçasını unutmaya çalışıyordu.

"Yemek yediniz mi? "

"Felix saat 3 olmuş bu saate yemek mi kalır."

Felix saate baktığında gerçekten de saatin 3 olduğunu görmüştü. Kafasını sallayıp cebindeki telefonunu eline aldı.

°

Herkes gittiğinde saat 6'ya geliyordu. Felix sıkıntıdan etrafta dört dönerken Hyunjin arkadaşları ile konuşuyordu. Felix mutfağa girip rafları karıştırmaya başladı. O sırada Hyunjin arkasından gelmişti. Felix farketmemiş olacak ki arkasını dönmemişti. Hyunjin arkadan Felix'in beline sarılınca Felix korkmuştu.

"Hyunjin neden sessizce geliyorsun. "

"Ne yapıyorsun bebeğim? "

"Canım sıkıldı biraz, birşeyler yapacağım. "

"Beraber birşeyler mi yapsak. "

"Ne yapabiliriz ki? "

"Dün geceyi tekrar-"

"Hyunjin resim çizelim mi. "

"Resim mi çizmek istiyorsun. "

"Evet evet çok istiyorum. "

"Peki, gel. "

Felix Hyunjin'in uzattığı eli tutmuş Hyunjin'in kendisini götürmesini beklemişti. Hyunjin kendi odasının yanındaki minik odaya ilerlemiş hafiften kapıyı aralamışti. Felix birkaç sefer buraya girmiş odadaki bilgisayarlardan oyun oynamıştı. O yüzden odada neler olduğunu az çok biliyordu. Fakat burada resim yapacaklarını düşünmemişti. Hyunjin Felix'in elini bırakıp odadaki beyaz dolabı açtı. İçinden iki tuval ve sayılarca boya çıkarıp Felix'in önüne koydu. Çekmeceden de fircalarını çıkarttı.

Belleza | HyunlixМесто, где живут истории. Откройте их для себя