14

507 37 15
                                    

Biz 5K olduuuk🥹🎉çok mutluyumm daha önümüzde uzun bir yol var. Yazacağımm,okuyacağınız çookça bölüm var!Hepinize teşekkür ederim.
Bölüm aralıklarına gelirsek... malesef ben de bilmiyorum,ama emin olun elimden geldiğince hızlı yazmaya çalışıyorumm.Umarım daha nice nicee okunmalaraa🎊Seviliyorsunuz<3

Yüzümdeki şaşkınlığı atamadan önümdeki adama bakıyordum.Duvarın ortasına bedenimi kaba olmayacak şekilde ittiğinden sendeledim,ama şu anlık düşmemiştim.Her an ona düşebilirdim ama.
Elleri belimin iki yanında durmuştu.Bir anda olan temasına anlam veremezken sol elini yüzüme gelen tutamlara atıp kulağımın arkasına sıkıştırması bir oldu.
Boğazım düğümleniyor bir ada ise ne yapacağımı kestiremiyordum.
Kalbim yerinden fırlayacak şekilde atışına devam ederken beni daha çok heyecan basıyordu.
Acilen bişey yapıp ayrılmam gerekti.
Sarıldıktan sonraki insanların bakışından utandığım o an aklıma geldi.
Şu an daha çok utanmıştım!
Tamam...yüzüne bakma.Ve onu it.Deniz mavisi gözlere bakarsam şahyet yenilmem kaçınılmazdı.
Yüzüme ateş bastı,yüzümle yüzünün arasında bir karıştan az mesafe vardı.Bedeni ise üzerime eğilmiş durumda sol eli saç tutamlarımda iken diğer eli bel oyuğumdaydı.Deniz mavisi hâreleri üzerimde hissediyordum.
Ben bakışlarımı ondan çekip önümdeki zeytin ağacına odaklanmaya çalıştım
Zeytin ağacı ne alakaydı!
Dertli bir nefes koyverdiğimde ondan ayrılmamın kolay olmdığını anladım.
Ne ara bu hâle gelmiştim?
Kaşlarımı çatıp kesik nefeslerini normal düzeyine getirmeye çalıştım
Tamam kızım Defne,bu sefer ayrılıcaz bu ateşli bordoman'in yanından.
Elimi göğsüne koyup ittim.İtmeye çalıştım desem daha doğru olurdu,malum adam bir hayli güçlüydü yerinden milim kıpırdamadı.
Bordo bere olmasına yoruyordum,bu gücü zira hâla nefesini yüzümü yalayıp geçmesi bende pek akıl kırıntısı bırakmıyordu.
Bedenini bana biraz daha yaklaştırıp tok sesi ile kulağıma fısıldadı;
"Geliyor."
Kaşlarım daha çok çatılırken;yüzümü ona bir gaflete düşüp çevirdim;
"Ne?"
Çevirmez olaydım burnumun ucu burnuna değmesi ile gözlerim fal taşı gibi açıldı,benim aksime o dingin bir rüzgar gibiydi.Rahatsız etmiyor fakat vücutta anlık bir titreme nüksettiriyordu.
Dingin,huzur verici fakat bir yandan da iç gıdıklatan,kalbimin ritmini değistiren bir rüzgar gibi.
Gözlerini kısarak baktı yüzümün her milimine bakışları yanaklarıma düştü,oradan dudaklarıma.Durdu bu noktada bir kaç saniye gözlerini kapattı,gördüm.Bir kaç saniye öyle durup sonra gözlerini açıp derin bir soluk verdi.Deniz mavisi Hâreler,kahvelerimi buldu,başını hafif omzunun gerisine çekti.
"Birisi buraya geliyor,Defne"Kulağımın dibinde ismimi söylemesi ile an itibariyle mum gibi erimem muhtemeldi.
"Kim?"
Yağız bıkkın bir nefes verip;
"Kızım ciddi manada soruyorum...şaka mı yapıyorsun sen?
Şu an bu yakınlıkta pek ne dediğini anlamadığımdan olsa gerek alık alık bakarak;
Tam olarak "Hı?" Deme gafletinde bulundum.sonrasında dudaklarımdan istemsiz dökülen nida'yı toparlamak için;
"Hı hı," başımı aşağı yukarı sallayıp"evet"
Gittikçe daha çok batıyorsun Defne!
Sakin,sakin.
Ne sakini be! Sakin olacak hâl mı bıraktı herif.
"Defne..."eriyorum dostlar help,bu noktada da bir soluk koyverdi adamımız,bu kadar sinirlenecek ne vardı yani canım?
"Birisi geliyor."
Ne yapabilirim ki gelsindi dedim içimden sonra bu düşünce mi dışımada yansıtıp
Omzumu kaldırıp indirerek;
"Gelsiin..."
Hârelerine çoktan dalmıştım bir şey desede üstümdeki tabiri caizse salaklıktan pek mantığım basmıyordu şu anda.
Niye durup dururken mala bağlıyordum?
Önümdeki adam yüzünü sıvazlayıp bıkın bir ifade ile;
"Benden rahatsız olan sen değil mıydin?,böyle görürse birisi çekinirsin diye düşünüyorum?"
Ondan rahatsız olduğum mu?Ben kalabalıkatan rahatsız olmuştum.
Bunu söylemek için;
"Senden rahatsız olduğum fa-
İşaret parmağını dudağımın üstünü buldu.Şaşkınca ona baktım,"Şşş..." beni susturmuştu.Tek kaşını kaldırıp"bu yüzden,önce ben gideceğim ve tim ile biraz daha kalacağımızı söyleyeceğim" deyip baş parmağını dudağımdan çekti eliyle çenesini kaşırken gözleri kisıldı,öyle baktı galiba anladın mı? demek istemisti.
Anlamışmıydım?Evet,evet.Yani muhtemelen.Sonuç olarak gitmeyecekti.
Başımı yukarı aşağı ağır ağır sallayıp"hı hı"
Tek kaşı usulca havalandı keskin deniz mavisi gözlerle bakıyordu.
"Anladın mı,Defne?"
Başımı aşağı yukarı sallayıp"anladım."
"Güzel...Şimdi biri gelmeden gidiyorum."
"Hemen mi?"
"Şimdi dediğime göre?"
"Tamam."
Bir şey der gibi oldu,yuttu.Bana bakmaya devam ederken;"Fazla uzun sürmez..."bakışı bedenimde kısaca oyalandı."İçeri gir istersen,üşüme."
"Gerek yok..."diye mırıldandım.
Öyle demem ile biçimli elinin paltomun düğmelerini bulması bir oldu.Göğüs dekoltemin aşağısında kalan düğmeden başlayarak özenle tek tek iliklerken onun mavileri ciddi bir iş yaparcasına düğmelerdeyken benim gözlerim ise ondaydı.Düğmeleri ilikledikten sonra gözleri aniden harelerimle buluştuğunda,gözlerimi gözlerinden çekmedim.Göğüs  dekoltem nedeniyle açık kalan,dokunmadığı yeri kaşlarıyla gösterip;
"Üşüme,ilikle."
"Gerek yok."Derin bir soluk verip eli havalanıp iliklemediği düğmeye gitmişken,ne yaptığını anlamışçasına kaşları çatıldı,O saniye havada kalan elini hızla çekip arkasını dönmesi bir oldu.Başa belaydı...Geniş omuzlarıyla bakışıyordum.Bu görüntüye derin bir soluk vermeden edemedim,şuan manzaramı yok etmeye niyetim yoktu.Duvarın köşesini dönmesiyle manzaram kayboldu.İşe baktı!maşallah dediğim bir gün yaşamazdı.Ben de başımı sola eğip sağ omzumu duvara yaslayıp sadece başım gözükecek şekilde Kapıya bakmaya başladım.Adam bir kaç dakika gizlen demeye çalışmıştı oysaki...Neyse n'olucak canım.

Kamu telah mencapai bab terakhir yang dipublikasikan.

⏰ Terakhir diperbarui: Apr 08 ⏰

Tambahkan cerita ini ke Perpustakaan untuk mendapatkan notifikasi saat ada bab baru!

AskerimTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang