Bölüm 3

296 33 149
                                    

Hepinize 1 Nisan şakası yaptım. Kitabın devamı gelecek :33





Kendi ülkemden işe yaramaz gereksiz dört tane Suriyeli adam çıkarttım. Özbek'te gücünü kullanıp onları hipnoz etti. Artık her istediğimizi yapacaklarmış. Çok iyi...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

🂱 Türkiye'nin Gözlerinden🂱

Önce ilkine sarı renkli karışımdan biraz verdik. Az bekledik ve adam öğürmeye başladı. Özbek de bir kova koydu ve adam içine kan kustu. En sonunda adamın gözlerinden, burnundan ve kulağından da kan geldi. Sonra adam öldü. Bu olanların ortalık şişeye yapıştırdım. Sonra şişeyi sıkıca kapatıp bir rafa kaldırdım. Amacımız öldürmek değil işkence etmek.

🇦🇿: "Bu cesetten kurtulmalıyız..."

Azer bana döndü ve ben de cesedi geri ülkeme alıp yok ettim. Sonuçta benden çıktığı için istediğimi yapabiliyorum.

Sonra başka bir adama rengi kırmızı olan bir karışım içirttik. Adam ağlamaya başladı.

🇹🇲: "Söyle, ne oldu?"

Suri Adam #2: "Siz... Siz neden canavar görünmek?! Siz cin?!?"

🇹🇷: "Büyük ihtimalle ihtiyacımız olan karışım-"

Ben daha sözümü bitirmeden adamın tırnakları uzadı ve göz bebeği keskinleşti. Sonrasında ise kulakları sivrileşip bizim üzerimize atladı ama Kazak onu tutup bayılttı. Canım kardeşim.

Bende o adamdan kurtuldum. Yine olanları not alıp şişeye yapıştırdım ve kaldırdım. 3. şişede  (gri) adam taşa döndü. 4. Şişede (beyaz) adamın yüzü değişti ve adamın bütün eklemleri ayrıldı. Bu olanları yazdım ve şişelere yapıştırdım, sonra adamlardan kurtuldum.

 Şişeleri rafa koyacakken gözüme bir şey takıldı. Yaptığımızı hatırlamadığım bir karışım... Mor renkteydi. Garip görünüyordu...

Pek umursamadım ve şişeleri rafa kaldırdım.

🇦🇿: "Off... İstediğimizi yapamadık! Ne zormuş yaa!! Zehir versek olmaz mı?"

Ben Azer'in dediğine itiraz edecekken Özbek bağırdı ve bir yere işaret etti. Hepimiz işaret ettiği noktaya baktık ve ne görelim? Bir fare.

Hepimiz etrafta kaçışmaya başladık. En sonunda Kırgız yanlışlıkla üzerine bastı ve fare öldü. Kırgız eline eldiven giyip fareyi peçeteyle alıp çöpe attı ve ellerini yıkadı. Biz ise birbirimize güldük.

🇰🇿: "Bence biraz daha deneyelim! Olucak gibi hissediyorum."

Ben de başımı sallayıp bir malzeme almaya koyuldum. Tam malzemeyi alacaktım ki ayağım takılıp yere düştüm. Yere düşerken elim tezgaha çarpmış olacak ki üzerime o garip, mor karışım kafama döküldü. Aniden basım ağrımaya başladı. Sonrasında gözlerim kapandı...

🪼 Azer'in Gözlerinden🪼

Abimin yere düşmesi ile üzerine hiç yaptığımızı hatırlamadığım karışımın dökülmesi bir oldu. Hepimiz hemen abimin yanına uçtuk ve iyi mi diye kontrol ettik. Mor karışımın bulunduğu şişe azıcık kırılmıştı ve abimin kafasını kanatmıştı. Kan ile mor renkteki karışım birleşiyordu. Kırgız hemen bir bez verdi ve ben de kafasını sildim.

🇦🇿: "Abi uyan!"

🇺🇿: "ABİ!"

🇰🇬: "Abi gözünü aç lütfen! Bir ses ver! Bir şey yap!"

🇹🇲: "Abi iyi misin?!"

Hepimiz aynı anda Türkiye'yi dürtüyorduk ve sesleniyorduk ama hiçbir şekilde uyanmıyordu. Bu hepimize panik yaptırmıştı. Aklıma kalbini kontrol etmek geldi. Baktım ve hala atıyordu. Yani yaşıyor. Rahatladım ama biz yine onu uyandırmaya çalıştık.

-Deli- RuskeyWhere stories live. Discover now