25. bölüm

3.5K 132 31
                                    

Bu gün ailemin ölüm yıl dönümüydü ve ben mezarına bile gidememiştim kendimden daha çok nefret etmeye başlıyordum 6 yıldır hep gidiyordum her bu ayın 23ünse en az 4 5 saat ailem ile konuşuyordum ama bunu bu sefer yapamamıştım ve bu yüzden Baranı asla affetmicektim gözümden birkaç damla yaş aktı

O sıra odanın kapısı açılmasıyla göz yaşlarımı sildim

Baran bana dümdüz bakıyordu üstünde tişört ve gri eşofman vardı tişörtü çıkardı ve koltuğun üzerine attı hemen gözlerimi kapattım

"Aç yarın görüceksin zaten"

"Ne?"

"Yarın evleniyoruz"

"Ee?"

"Akşamı falan diyorum"

"Asla öyle birşey olmicak rüyanda bile göremezsin"

"Emin ol rüyamda daha iyi şeyler görüyorum"dediğinde kendini yatağa attı

Hemen yataktan kalktım

"Nereye"

"Lavaboya"

"Hızlı gel"dediğinde kafa salladım ve hızla lavaboya gittim elimi yüzümü yıkadım ve yere oturdum ağlamaya başladım yarın gece olucaklar... aklıma geldikçe ağlamam şiddetleniyordu o sıra kapı tıktıklandı

"Alara"

"Efendim"

"Çıkmayı düşünmüyor musun?"

"Çıkıyorum şimdi"dedim elimi yüzümü tekrardan yıkadım gözlerim kıpkırmızı olmuştu ağlamamak için zor duruyordum

Lavabodan çıktım karşımda Baran duruyordu elinde bardak vardı bardakta ise içki vardı sanırım içkiyi yudumlarken bana bakıyordu

Yarı çıplak şekilde beni izliyordu etkilenmedim değil ama kendimi tutmam lazımdı Baranın bana yaptıkları normal birşey değildi şiddet uygulamıştı bu affedilir birşey değildi

"Orda öylece dikilicek misin?"

"Hı Yani hayır"

"İyi tamam gel buraya"dedi ve yanına doğru yavaş yavaş adımlar attım

"Otur"dedi kucağını göstererek

"Ne? Baran hayır"

"Alara otur dedim"

"Baran"

"OTUR DEDIM SANA"dediğinde zar zor kucağına oturdum Baran boynumu koklamaya başladı sarhoş olduğunu anlamıştım iyi de şimdi 1 bardak mı ne içti ama daha önceden içtikleride vardı nerdeyse 1 şişe hatta daha fazla da olabilir içki içmişti

"Çok güzel kokuyorsun sana kapılmak istemiyorum ama elimde değil her hareketin beni azdırıyor"

"Baran sen iyi değilsin"dedim ve kalkmaya çalıştım kalçamdan tutup yeniden oturttu ve kendine bastırdı bu içimde birşeyler hissetmemi sağlıyordu başkası olsa kesinlikle böyle durmazdım ama Barana nedense birşeyler hissediyor gibiydim

"Ben gayet iyiyim beni sinirlendirmezsen daha iyi olucam"

"Baran sarhoşsun"

"Birşey olmaz"dediğinde kendine daha çok bastırdı

"Sana dokunmamak için verdiğim çabayı sana anlatamam Alara senin fotoğrafını gördüğümden beri seni altımda inletmek istiyorum fiziğin yüzün herşeyin beni azdırıyor"

"Ama sana sen izin vermeden dokunmak istemiyorum eğer ilerde senden hoşlanmaya başlarsam beni asla affetmiceğini düşünüyorum"

"Evet öyle birşey yaparsan seni asla ama asla affetmem Baran şimdi beni bırakır mısın lütfen rahatsız oluyorum"

"Alara daha ileri gitmemem için böyle yapıyorum senden uzakta kaldıkça daha çok ileri gitmek istiyorum sadece arada seni öpmeme izin ver yada ufak tefek birşeyler yapmama"

"Hayır Baran asla böyle birşey olmicak beni bırak şimdi!"

Barandan

Alaranın fotoğrafını ilk gördüğüm andan itibaren içimde birşeyler olmaya başlamıştı ondan uzak kalmak benim için zordu normalde biri bana böyle mesajlar yazsa direkt engellerdim yada öldürürdüm ama onu engellemek istemedim  nede öldürmek istedim sadece benim olsun istedim Alarayı öldürmekle tehtid etmem gözünü korkutma amaçlıydı

Ona her zarar verdiğimde sanki benimde canım yanıyordu ama bena böyle öğretildi sevdiklerine acımamayı öğrettiler karşında kim olursa olsun acı çekmesini sağlamamı öğretildi
Alaraya istemsizce sinirlendiğimde zarar veriyordum ve bu sadece Alaraya karşı değildi herkese karşı böyleydim

Evlilik sözleşmesi tamamen bahaneydi Alaranın babası büyük mafyalardandı ve benim onun çocuğu ile evlendiğim öğrenilince insanların bana bakışı değişicekti korkuyorlardı ve daha çok korkucaklardı Alaraya bu zamandır kimse zarar verememişti babası sayesinde evet Alaranın babası ölmemişti 7 yıldır Alarayı uzaktan koruyordu ölmüş taklidi yapmıştı
Alaranın annesi bir kazaya değilde bir cinayete kurban gitmişti babasının düşmanları annesini öldürmüştü ve Alaranın kardeşini de babası Alaranın ölümüne de göz yumamayacağı için ölmüş gibi davrandı. Mantıken Alaranın babası öldüğü için düşmanlarında işi kalmamıştı o yüzden Alarayı da Alaranın ablasınıda rahat bırakmışlardı
Düşmanların Alaranın ailesine zarar vermesinin tek nedeni Alaranın babası yani Fıratın canının yanmasıydı.
Fırat Alara hakkında herşeyi takip ediyordu basına ne geliyorsa hepsinden haberi oluyordu
Ve benim onu kaçırdığımdanda habrri olabilirdi
Ama ben herşeyi gizli yürüttüm ve Alarayı aldım yarın düğünüm olucağı için kesinlikle Alaranın babasının kulağına gidicekti bu durum ama korkmuyordum hiç birşey yapamazdı babası hala en büyük mafyalardan biri bende öyleyim o yüzden ne o ne ben bir sorun olmadığı sürece birbirimize zarar veremeyiz ve Alaranın kendi isteğiyle evleniceğini sandığı için sorun çıkmicaktı ama Alarayı öldürürsem o zaman oda beni ve çevremdeki herkesi öldürebilirdi

Alarayla sadece çıkarım için evlenmiştim ama nedense ona sanki birşeyler hissediyordum çok az bir sevgi kırıntısı vardı içimde ona zarar verdiğimde içim acıyordu ama kendimi alı koyamıyordum

Alarayı her gördüğümde altımda inletmek istiyordum bacakları herşeyi beni azdırıyordu kendime hakim olamamaktan korkuyordum normalde umrumda olmazdı ama benimde bir kardeşim vardı ve aynısının ona yapılmış olma düşüncesi ile kendimi dizginliyordum

Oyun Bozan//YARI TEXTING//Where stories live. Discover now